Sıra 27 Nisan ve 28 Şubatçılarda...
SP Genel Başkanı Kurtulmuş: 28 Şubat ve 27 Nisan ile de hesaplaşılsın
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, referandumun bir siyasi sonucunun bulunmadığını belirterek başarı ve zaferin milletin olduğunu söyledi. Referandumdan çıkan oyların paylaştırılmasını doğru bulmadığını vurgulayan Kurtulmuş, payın milletin olduğunu, partilerinin ise referandumun yapılmasına büyük katkısı olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, sadece 80 darbesiyle değil 28 Şubat ve 27 Nisan ile de hesaplaşılmasını istedi.
Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Kurtulmuş, milletin yanlış siyasi polemiklere rağmen demokrasiden yana olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Referandumda vesayetçi sisteme karşı olunduğunun gösterildiğini dile getiren Kurtulmuş, milletin egemenliğinin öneminin anlaşıldığını belirtti. Bütün öngörülerinde haklı çıktıklarını savunan Kurtulmuş, iktidar ve muhalefet parti genel başkanlarının kampanya döneminde yaşananlardan rahatsız olduklarını dile getirmelerinin sevindirici olduğunu ifade etti. Nitelikli çoğunlukla evet çıkmasının güzel olacağını anlatan Kurtulmuş, bu değişikliğin son değil başlangıç olduğuna dikkat çekerek tartışmaların referandum sonuçları üzerinden yapılmasının ise Türkiye'ye vakit kaybettireceğini dile getirdi.
13 Eylül'de Türkiye'de siyasi ve hukuki bir dönemin başladığını vurgulayan Kurtulmuş, diyalog zeminlerinin her zaman açık tutulması gerektiğini belirterek siyasetin tutarlı, kararlı ve şeffaf olması gerektiğini kaydetti. Yeni anayasa değişikliği için çok geniş kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK)'nin Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması, İç Hizmet Kanunu 35. maddenin kaldırılması konularında artık hiçbir mazeretin kalmadığını ifade etti.
"28 ŞUBAT İLE DE HESAPLAŞILSIN"
Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, referandum sonuçlarıyla milletin "iktidara artık düzenleme yapmamak için bir mazeretinin kalmadığı, muhalefete ise statükonun yanında durmayın mesajı"nı verdiğini belirtti.
Bundan sonra asıl sorulması gerekenin yeni anayasanın nasıl ve kim tarafından yapılacağı konusunu olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Seçilmiş Anayasa Meclisi"nin gündeme gelmesi gerektiğini savundu. Başbakanın referandumdan sonra yaptığı konuşmanın demokrasiye katkı sunduğunu dile getiren Kurtulmuş, fakat anayasa çalışmaları için Burhan Kuzu'ya talimat vermesine tepki gösterdi. Anayasanın hiçbir partinin olamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, değişikliğin 2011 genel seçimler sonrasına bırakılmasının talihsizlik olacağını söyledi.
12 Eylül'de yapılan referandumda sadece 80 darbesiyle değil 28 Şubat ve 27 Nisan ile de hesaplaşılması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, geçmişle tam bir hesaplaşmanın yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yeni Anayasa değişiklik çalışmalarında üzerlerine düşen görevi karşılıksız yerine getirmeye hazır olduklarını anlatan Kurtulmuş, mutabakat ve diyalog zemininin sürekli açık tutulması gerektiğini belirtti. Silahların ve terörün gölgesinde siyasetin olamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, Kürt sorununun çözülmesini de istedi.
"YENİ ANAYASA PLATFORMU ÇALIŞACAK"
Bugünden itibaren "Yeni Anayasa Platformu"nu harekete geçireceklerini dile getiren Kurtulmuş, platformun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'ndan önce veya sonra ilk toplantısını yapacağını dile getirdi.
Toplantıları sadece büyükşehirlerde değil Anadolu'nun dört bir yanında oluşturulacak gruplarla da yapacaklarını anlatan Kurtulmuş, Anadolu'da ilk toplantının ise 1980 Anayasası referandumunda en yüksek 'hayır' oyu veren, son referandumda da en yüksek 'evet' oyu verenler arasında yer alan Bingöl'de yapacaklarını ifade etti.
Herkesin katkısını beklediklerini vurgulayan Kurtulmuş, bu dönemde yapılan 'Başkanlık Sistemi' tartışmalarının da demokratikleşmede 'topu taca atmak' anlamına geleceğini vurguladı. Bunun demokratikleşmeyi 'tehir etmek' anlamına geleceğine dikkat çeken Kurtulmuş, şuan bir 'Başkanlık Sistemi'yle yapılacak seçimlerde iş başına geleceklerin krallar olacağını savundu.
CHP'nin Anayasa değişikliğinin iptaline ilişkin yaptığı başvuruyu geri çekmesi, MHP'nin 12 Eylül'ü korur gibi kampanya yürütmemesi halinde daha rahat bir kampanya yürütebileceklerini dile getiren Kurtulmuş, sürecin doğru yürütülemediğini savundu.
"KUR'AN YAKMAYA İSLAM DÜNYASI SESSİZ KALDI"
Amerika'da bir rahibin açıkladığı Kur'an-ı Kerim yakma olayına da sert tepki gösteren Kurtulmuş, bunun rencide edici bir durum olduğunu vurguladı.
Hadisenin "İslam karşıtlığı" uygulamalarının bir sonucu olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, tek bir kişinin yakmasıyla sınırlı kalan ve olayın marjinal girişim olmasının sevindirici olduğunu kaydetti.
Konuya ilişkin Amerika'nın yeterli tedbir almadığını dile getiren Kurtulmuş, ciddi tedbirler alınması ve cezalar uygulanması gerektiğini ifade etti. İslam dünyasının olaya sessiz kaldığını savunan Kurtulmuş, "İnançlarımızı çiğnetmeden, kimsenin inancına hakaret etmeden, kendi inancımıza hakaret ettirmeden bir yaklaşım sergilemeliyiz." dedi. Kurtulmuş, Türk halkının tepki göstermesini istedi.