Sınavla savaşmayın sorularla savaşın
Haziran sınav ayı oldu. Binlerce öğrenci sınav stresi yaşıyor. Anne ve babalar, çocuklarının üzerine titriyor. Peki, bu aşamada çocuklar nelere dikkat etmeli?
Yaşar Özay'ın yazısı
Sınavla savaşmayın sorularla savaşın
Haziran sınav ayı oldu. Binlerce öğrenci sınav stresi yaşıyor. Anne ve babalar, çocuklarının saçının teline bir zarar gelse dünyayı yakarak üstüne titrerken, çocuklarını sınav denilen cenderenin içine sürüklemekten hiçbir zaman çekinmedi. Bu sözlerimle ebeveynleri suçlamak istemiyorum. Bir yarış başladı. Kim başlattıysa yarış tüm hızıyla sürüyor. Tüm gelen hükümetler ve Milli Eğitim bakanları yarışı durdurmaktan, sorunları çözmekten, gençleri içine girdikleri sınav travmalarından kurtaracaklarından dem vurdu. Yaptıkları tek şey isimleri ve sınav sayılarını değiştirmekten ileri gitmedi.
Burada uzun uzadıya sistemi eleştirecek değilim. Sistem sınavlara kilitlenmiş durumda. Artık yapılacak tek şey hedefe odaklanmak. Biliyorum çok heyecanlısınız. Stresiniz en üst seviyede. Bütün bu olumsuzlukları unutun. Yaşadığınız stresle yüzleşin. Amacınız olduğunu düşünün.
Başarıyı yakalayın
Başarısız olmaktan korkmayın. Unutmayın korku başarıyı etkiler. Kendinizde korkular uyandırırsanız, yeterince çalışmış olsanız bile başarısız olabilirsiniz. Çünkü korku insanların bazı davranışlarını kontrol etmesine engeldir. Kontrolsüz davranışlarda hata yapma oranı her zaman yüksektir. Kendinizden emin olun. Rahat bir tavır sergileyin. Sınavların birkaç gün sonra biteceğini zihninizde düşünerek stresiz günler geçirebilirsiniz.
Kendinizle barışın
Sınavlara yeterince çalıştınız. Bütün fedakârlıklara katlandınız. Oyun saatlerinizi dershaneye girerek, ders çalışarak geçirdiniz. Bu nedenle korkuya kapılmaya gerek yok. Sınava girer, soruları çözer gerekli puanı alırsınız. Korkuya kapılırsanız başarıyı yakalamanız zora girer. Bu nedenle artık kendi kendinizle savaşmayın. Sınav süresince sorularla savaşın. Başaracağınızdan emin olun. Çünkü başarısızlık diye bir şey yoktur. Sizin başarısızlık diye zannettiğiniz şey aslında bir sonuçtur. Önemli olan sonuçlardan ders almaktır.
SBS'ye beş kala
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2008'de uygulamaya başladığı yeni ortaöğretime geçiş sistemi bu yıl ilk sonuçlarını 8. sınıfların yerleştirilmesiyle vermiş olacak. MEB yayınladığı bir genelge ile SBS'nin uygulamasında dikkat edilecek konuların altını bir kez daha çizdi. MEB sınavın saat 10.00'da başlayacağını, öğrencilerin sınav kurallarına riayet etmeleri gerektiğini ve sınavla ilgili ayrıntıları duyurmuş oldu. Ancak genelgede bir nokta daha vardı: SBS sonuçlarının özellikle 8. sınıflarda 13 Temmuz'da açıklanacağını ve tercihlerin 13-17 Temmuz tarihlerinde yapılacağı duyuruluyor. Geçen yıl 7. sınıflarda SBS'ye 990 bin öğrenci katıldı. Bu yıl 8. sınıf başvurusu bir milyonun üstünde; bu da demek oluyor ki en 850 bin öğrenci tercih yapacak hem de daha önce hiç benzeri olmayan SBS sonuçlarına göre yani tüm istatistiklerin sıfır olduğu benzeri olmadığı için yerleştirmede daha dikkatli olunması gereken bir dönemde tercihe sadece 4 gün veriliyor. Bence dört günde bu işlemin yapılması çok sağlıksız ve hatalı sonuçlar doğuracaktır. Üstelik tercih sayısı 20'den 12'ye düşürülüyor. Yani yanlış seçimlere ve hatalı yönlendirmelere davetiye çıkarılmış oluyor.
Bunun düzeltilmesi gerekiyor. Yani tercih dönemi en az 10 gün olmalı, tercih sayısı ise tekrar 20'ye çıkarılmalıdır. Üstelik rehber öğretmenlerin de bu yeni sistemle ilgili eğitime alınması hataları ve yönlendirme sorunlarını en aza indirecektir.
Artık son virajdayız, çalıştınız emek verdiniz. Hiç merak etmeyin emeğinizin karşılığını alacaksınız.
Hepinize başarılar dilerim...
Sabah