Sınav çetesinden film gibi organizasyon!
KPSS ya da ÜDS farketmiyor. Çeteler öyle yöntemlerle öğrencilere kopya veriyor ki en iyi filmlere bile taş çıkartıyor.
Türkiye'de her yıl milyonlarca öğrenci ve memur adayı sınava giriyor. Kimi, üniversiteyi kazanmak kimi devlet memuru olabilmek için ter döküyor. Ancak bazıları var ki, ders çalışarak sınava hazırlanmak yerine 'sınav çetesi'yle en güzel bölüme yerleşiyor.
Sınav çetesi, teknolojik cihazlar kullanarak adaya yardım ederken, bu hizmet karşılığında 5-20 bin TL alıyor. Geçtiğimiz hafta Iğdır'da düzenlenen operasyonda sınavlara girenlere kopya sağlayan 60 kişilik öğretmen çetesinin çökertilmesi kopyacılığı yeniden gündeme getirdi. ÖSS, KPSS, KPDS, ÜDS, ALES sınavlarında kopya çektirme karşılığında yüklü miktarda para alan çeteler organize çalışıyor. Diyarbakır'da öğretmenlik yapan Mehmet Bakan'ın şahit olduğu olaylar 'bu kadar da olmaz' dedirtecek türden. Bakan, çetelerin nasıl çalıştığını merak etmiş ve iki yıl boyunca araştırma yapmış.
Mehmet Bakan'ın verdiği bilgiye göre; çeteler para karşılığında yardım edeceği öğrencilerle ilk teması öğretmenler aracılığıyla dershanelerde sağlıyor. Çete üyeleri, öğrencilere kendilerinin de sınava gireceğini, yardım edecek arkadaşlarının olduğunu söylüyor. Öğretmen, bu şekilde kendisiyle temasa geçen öğrenciyi çetenin diğer elemanlarıyla tanıştırıyor. Çete üyeleri, "Bu işi yapan tanıdıklarımız var; ama parasız yapmıyorlar. Aileni ikna etmen gerekiyor." diyerek ilk adımı atıyor. Sınava girecek kişi, ailesiyle görüştükten sonra çeteyle temasa geçiyor. Girilecek sınava göre pazarlık yapılıyor. Anlaşma sağlanırsa sınavda kullanılacak elektronik cihazların temini için 3-4 bin TL civarında para alınıyor. Kopya sistemine göre cihaz seçimi de değişiyor. Eğer cep telefonu ile kopya verilecekse bunun için küçük bir mikroçip kulaklık ve alıcısı, görüntülü sistem için seyyar uydu alıcısı ile görüntü çeken kalem getiriliyor. İthalatı yasak olan bu ürünler, Nusaybin'den yurda sokuluyor. Sınavda kopya, mikroçiple verilecekse adayın küçük bir algılayıcıyı boynuna, koluna ya da beline bağlaması gerekiyor. Sınava cep telefonunun da sokulması isteniyor. Görüntülü sistemde ise sadece görüntü çeken kalem ve kulak içine gizlenmiş çip yeterli oluyor.
Sınav öncesi hazırlıkları tamamlandıktan sonra sıra, kopya işlemine geliyor. Çeteyle anlaşan kişi, sınavdan önce lavaboda son kontrollerini yapıyor. Sınav sırasında çete ile sınavdaki kişi arasında bağlantı sorunu yaşanırsa, sınavın ilk saatinden sonra tuvalet için izin verilen arada, tekrar görüşme sağlanıyor. Sınavdaki kişi mesajı anlamazsa 1 kez öksürüyor, sorun yoksa devam edin manasında hapşırıyor. Bu arada çetenin her ders için sınava soktuğu elemanları, soruların cevaplarını alarak hızlı bir şekilde toplanma merkezine geliyor. Burada sınavdaki kişinin kulağına soruların doğru şıkları okunuyor. Kitapçıklar farklı olduğu için, cevap şıkkı yerine doğru cevap okunuyor. Mehmet Bakan, çetelerle anlaşan bir kişinin hiç çalışmadan KPSS'den 95 puan alarak atandığını söylüyor. Öğretmen olan bu kişinin bir yıl boyunca aldığı maaşın yarısını çeteye verdiğine dikkat çekiyor.
Sınav çetesi, teknolojik cihazlar kullanarak adaya yardım ederken, bu hizmet karşılığında 5-20 bin TL alıyor. Geçtiğimiz hafta Iğdır'da düzenlenen operasyonda sınavlara girenlere kopya sağlayan 60 kişilik öğretmen çetesinin çökertilmesi kopyacılığı yeniden gündeme getirdi. ÖSS, KPSS, KPDS, ÜDS, ALES sınavlarında kopya çektirme karşılığında yüklü miktarda para alan çeteler organize çalışıyor. Diyarbakır'da öğretmenlik yapan Mehmet Bakan'ın şahit olduğu olaylar 'bu kadar da olmaz' dedirtecek türden. Bakan, çetelerin nasıl çalıştığını merak etmiş ve iki yıl boyunca araştırma yapmış.
Mehmet Bakan'ın verdiği bilgiye göre; çeteler para karşılığında yardım edeceği öğrencilerle ilk teması öğretmenler aracılığıyla dershanelerde sağlıyor. Çete üyeleri, öğrencilere kendilerinin de sınava gireceğini, yardım edecek arkadaşlarının olduğunu söylüyor. Öğretmen, bu şekilde kendisiyle temasa geçen öğrenciyi çetenin diğer elemanlarıyla tanıştırıyor. Çete üyeleri, "Bu işi yapan tanıdıklarımız var; ama parasız yapmıyorlar. Aileni ikna etmen gerekiyor." diyerek ilk adımı atıyor. Sınava girecek kişi, ailesiyle görüştükten sonra çeteyle temasa geçiyor. Girilecek sınava göre pazarlık yapılıyor. Anlaşma sağlanırsa sınavda kullanılacak elektronik cihazların temini için 3-4 bin TL civarında para alınıyor. Kopya sistemine göre cihaz seçimi de değişiyor. Eğer cep telefonu ile kopya verilecekse bunun için küçük bir mikroçip kulaklık ve alıcısı, görüntülü sistem için seyyar uydu alıcısı ile görüntü çeken kalem getiriliyor. İthalatı yasak olan bu ürünler, Nusaybin'den yurda sokuluyor. Sınavda kopya, mikroçiple verilecekse adayın küçük bir algılayıcıyı boynuna, koluna ya da beline bağlaması gerekiyor. Sınava cep telefonunun da sokulması isteniyor. Görüntülü sistemde ise sadece görüntü çeken kalem ve kulak içine gizlenmiş çip yeterli oluyor.
Sınav öncesi hazırlıkları tamamlandıktan sonra sıra, kopya işlemine geliyor. Çeteyle anlaşan kişi, sınavdan önce lavaboda son kontrollerini yapıyor. Sınav sırasında çete ile sınavdaki kişi arasında bağlantı sorunu yaşanırsa, sınavın ilk saatinden sonra tuvalet için izin verilen arada, tekrar görüşme sağlanıyor. Sınavdaki kişi mesajı anlamazsa 1 kez öksürüyor, sorun yoksa devam edin manasında hapşırıyor. Bu arada çetenin her ders için sınava soktuğu elemanları, soruların cevaplarını alarak hızlı bir şekilde toplanma merkezine geliyor. Burada sınavdaki kişinin kulağına soruların doğru şıkları okunuyor. Kitapçıklar farklı olduğu için, cevap şıkkı yerine doğru cevap okunuyor. Mehmet Bakan, çetelerle anlaşan bir kişinin hiç çalışmadan KPSS'den 95 puan alarak atandığını söylüyor. Öğretmen olan bu kişinin bir yıl boyunca aldığı maaşın yarısını çeteye verdiğine dikkat çekiyor.
Kaynak: