Sinagog Saldırısı FBI'ın İşimi?
Gün geçmiyor ki ABD'nin istihbarat birimleriyle alakalı yeni bir skandal gün yüzüne çıkmasın. İşte bunlardan sonuncusu bir hayli ilginç...
New York’ta ‘sinagog ve askeri uçaklara saldırı’ hazırlığındayken son anda yakalanan dört ‘aptalın’, para vaadinde bulunan FBI muhbirinin kurbanı oldukları iddia edildi.
ABD’de 11 Eylül saldırılarının ardından terörle mücadelede tartışmalı stratejileri uygulamaya koyan FBI, New York’ta geçen hafta düzenlenen son terör operasyonuyla yeniden tepkilerin hedefi oldu. New York’ta bir sinagog ile askeri uçaklara stinger füzeleriyle saldırı hazırlığındayken yüzlerce polis ve özel kuvvetler mensubunun katıldığı büyük bir operasyonla yakalanan dört zanlının, aralarına giren bir FBI muhbirinin yönlendirmesi sonucu suça itilen ‘zavallılar’ oldukları iddia ediliyor. Savunma avukatı Terence Kindlon ‘Bütün operasyon, aptalca bir zaman ve para israfıydı’ diyerek, suçu FBI’ın planladığını ve suçlu olarak da dört zavallıyı kullandığını öne sürdü.
SENARYOYU FBI HAZIRLADI
İddialara göre, hakkındaki sahtecilik suçlamaları nedeniyle 2002’de Pakistan’a sınır dışı edilmekten son anda kurtulan ve o tarihten itibaren FBI için çalışan muhbir Şahid Hüseyin, dört zanlıyı önce terör saldırısına ikna etti, ardından zanlılara mühimmat sağladı. ‘Hücre lideri’ James Cromitie ile diğer üç zanlıyı, para ve çeşitli hediyelerle yanına çeken Hüseyin’in, FBI’ın yardımıyla sahte C4 patlayıcı ve stinger füzesini zanlılara verdiği, ‘teröristlerin’ atacakları adımları yakından izleyen FBI’ın, son aşamada devreye girerek bu kişileri tutukladığı belirtildi. Güvenlik uzmanları, FBI’ın bir yıl süren takip sonucu, bilinen hiçbir terör örgütüyle bağlantısı olmayan üç silik şahısla, akıl hastası bir Haitiliyi yakalayarak ne elde ettiğini sorguluyor. Avukat Kindlon, ‘El Kaide gibi asıl suçlular bu taktiklere gülüyordur’ dedi.
FBI uyuşturucu da verdi
Hücre lideri olduğu öne sürülen James Cromitie’nin kız arkadaşı Kathleen Baynes şunları söyledi: ’Şahid Hüseyin ile bir mescitte tanıştı, imam bu kişinin, radikal söylemleri nedeniyle mescide girmesini yasakladı. Sürekli etrafımızdaydı. Ne zaman bir şeye ihtiyacımız olsa yardım eder, para ve hediyeler verirdi. Bazen uyuşturucu da temin ederdi. Defalarca kiramızı ödedi. 50 bin dolar ve Mercedes araba vermeyi vaat etmişti’ dedi.