Şii-Sünni Savaşına Hürriyet Katkısı

Şii-Sünni Savaşına Hürriyet Katkısı

CIA adına çalışan eski devrim muhafızının anlattıklarının servis edilmesinin kodları...

 

Analiz/Aktifhaber.com

 

CIA adına çalışan eski bir devrim muhafızı “İhanet Zamanı” adıyla bir kitap yayımlamış ve bu kitabında “devrim muhafızlarının en yoğun faaliyet göstediği ülkenin Türkiye” olduğunu yazmış. Devrim Muhafızları içinde suikast ve bombalamalar için kurulan Quds Gücü içinde, Türkiye konusunda çalışan ‘Şube 5000’ diye bir bölüm” olduğunu, bu ekibin Türkiye’de “suikast ve bombalamalar, adam kaçırma, teşkilata yeni isimler kazandırma ve Türkiye’yi diğer ülkelerdeki operasyonlar için bir üs olarak kullanma” amaçlı çalıştığını ve çok aktif olduğunu ifade etmiş. Bu ekibin, “Türkiye’de onlarca suikast düzenlediğini” yazan yazar, Ergenekonca öldürüldüğü tartışılan Uğur Mumcu cinayeti konusunda bir kılçık bırakarak “seküler Türk yazarların da bu operasyonlarda hedef olduklarını biliyorum. Uğur Mumcu ismini daha önce duydum. Ancak Şube 5000’in bu olayda bir rolü oldu mu bilmiyorum.” diyor.

Bu arada istihbarat birimleride bir itirafta bulunuyor; Diyorlar ki "o dönemde Türkiye'deki dinci kılıfı eylemlerin çoğunu içimize sızmış CIA ajanlarının yönlendirdiğini farkettik. Nitekim CIA ajanının kitabı bunu doğruluyor....

Haberi Anglo-Yahudi ittifakının psikolojik harekat haberlerini en rahat yaptırdığı, birilerinin Amiral Gemisi: “Türk gazetecileri biz öldürdük” şeklinde manşetten veriyor.

İran’ın Türkiye’de oldukça etkin olduğunu ve gayet iyi örgütlendiğini, hatta son yıllarda siyaset ve bürokraside atağa geçtiği biliniyor. İran’ın bize göre daha bir devlet refleksine sahip olduğu, diplomasiyi ve istihbaratı çok daha iyi kullandığı rahatlıkla söylenebilir. İran’ın Türkiye üzerindeki etkisinin ve faaliyetinin, (25 milyon Azerinin ve bir o kadar Sünni nüfusun varlığına rağmen) Türkiye’nin İran üzerindeki etkisinden kat kat daha fazla olduğunu düşünüyorum. İran’ın Türkiye üzerine planları ve çalışmaları olduğu halde, Türkiye’nin İran üzerine en küçük bir çalışmasının olmadığını biliyorum.

Mesele, İran’ın Türkiye üzerinde ne kadar etkin olduğu ve Türkiye’nin İran tehdidi altında olması değil. Ana problem Batının ve Anglo-Yahudi ittifakının İslam coğrafyalarında bir Şii-Sünni çatışması, ayrışması çıkarma, Müslümanları birbiri ile vuruşturma planıdır. Maalesef ki  bunda epeyce mesafe almış durumdadırlar. Irak işgalini müteakip -bir Şii camisine, ardından Sünni camisine- provakatif saldırılar yaptırarak keskin bir ayrışma ve husumet oluşturdular. Bu gün Bağdat dahil Irak’ın pek çok şehrinde Şiiler ve Sünniler net bir şekilde ayrışmışlar ve mahallelere bölünmüşlerdir. Şiilerle Sünnileri çatıştırma projesi Afganistan’da, Yemen’de, Sudan’da, Suudi Arabistan’da ve Körfez ülkelerinde de devam etmektedir. Anglo-Yahudi ittifakı bir taraftan İran aleyhine beyanatlar verirken, diğer taraftan bir Şii-Sünni çatışması çıkarmak; ama özellikle Sünni devletler içinde Şii damarlar oluşturmak ve Şii etkisini artırmak derdindedir. İşgal sonrası Irak’ta Sünni kesim pasifize edilirken, Şiiler ülkenin neredeyse tek hakimi haline getirilmişlerdir. Bunun yanında faili meçhul cinayetlerle Sünni kesimin bütün entellektüelleri, önde gelen din adamları, aydınları öldürtülmüş ve bunlar Şii-Sünni çatışmasına malzeme yapılmıştır. Pek çok karanlık olay kendi oluşturdukları ucube olan (made in USA) El Kaide’ye fatura edilmiştir. (bizim Ergenekona ve taşeron örgütlerine ne kadar da benziyor El Kaide’nin faaliyetleri!)

Şii-Sünni çatışması çıkarmak bu coğrafyada Anglo-Yahudilere, İsrail’e  alan açmaya yönelik bir projeydi. Irak-Afganistan işgali sonrası pratiğe dökülmeye başlandı. Bu iki kesim arasında husumet sürekli körüklendi, bombalar atıldı, masumlar katledildi ve Şii Sünni çatlağı büyütüldü. İslam coğrafyasını ortadan bölecek bu proje maalesef başarıyla uygulanıyor. Irak ve Afganistandan sonra sıra Hindistandan, Pakistan, Yemen’e kadar geldi. Türkiye ve Kuzey Afrika Müslümanları da bu çatışmanın içine çekilebilirse, İslam hilali içinde tam ortadan bir çatlak oluşturulmuş olacak. Ondan sonra basit provakatif olaylarla ateşi körüklemek yetecek batılı dostlarımıza.

Bir kaç gün önce İran’da bir Şii camiine saldırı oldu ve 28 masum insan öldürüldü. Saldırıyı güya Sünnilerin haklarını korumak için mücadele eden “Cundullah” örgütü üstlendi.

İran’ı Türkiye’ye tehdit olarak gösteren Hürriyet’in yayımladığı “Türk gazetecileri biz öldürdük” haberini ve Sünni “Cundullah” örgütünün haberini okuyunca zihnim hemen Anglo-Yahudi ittifakının Şii-Sünni çatıştırma planına odaklandı. Bence bundan sonra bu tür haberler görürseniz, siz de bu projeye odaklanın ve haberleri ona göre okuyun!

Teröristler (Şii veya Sünni) kahveleri, barları, eğlence mekanlarını değil de, hep camileri, kutsal mekanları bombalıyor, ibadet eden masum insanları öldürüyorlar?

Sanırım “proje” için camilerin bombalanması daha verimli oluyor!...