Yüce Diriliş Partisi Genel Başkanı Sezai Karakoç, Batı, Doğu ve Kuzey’in insanlık için büyük tehlike olduğunu savunarak, “Bölgemizi ve hatta her tarafımızı, Batılılar, çevremizi de Doğulular ve Kuzeyliler nükleer silâhla doldurmuş ve donatmışlardır. Yüzyılın en büyük korkusu, en büyük kâbusu, İnsanlığın üzerine her an nükleer silahların boşanması ihtimalidir” dedi.

Karakoç yaptığı açıklamada, Güvenlik Konseyi’nin neredeyse oybirliğiyle aldığı İran’a uygulanması istenen yaptırım kararının, sadece bu ülkeye yönelik bir davranış olmadığını, esasta, İslâm’a karşı bir tavır olduğunu öne sürerek, "Ve bu tavır, her zaman olduğu gibi, yalnız Batı’nın değil, Kuzey ve Doğu’nundur da. İslâm, söz konusu olunca, ibretle izlenmelidir ki, Batı (ABD ve AB), Kuzey (Rusya) ve Doğu (Çin) birleşti" dedi.

"Bu kararın anlamı şudur: Batı (Amerika ve Avrupa), nükleer silâh sahibi olabilir" diyen Karakoç şöyle devam etti:

"Rusya olabilir, Çin ve Hindistan olabilir, fakat herhangi bir islam ülkesi nükleer silâh sahibi olamaz. Protestanlar, katolikler, ortodokslar ve budistlerin, brahmanistlerin nükleer silah sahibi olmalarında bir sakınca yoktur, ama müslümanların bu silaha sahip olmaları sakıncalıdır" şeklinde konuştu.
Bu konuda, Batı’nın çok bağnaz olduğunu söyleyen Karakoç, Brezilya ve Türkiye’nin, İran’ın bu silâha sahip olması için değil, o enerjinin barışçıl amaçlarla kullanımına izin verilmesi yönünde girişimde bulunmalarının bile onlarda aşırı bir tepki uyandırdığını iddia etti.

İNSANLIK İÇİN BÜYÜK TEHLİKE BATI, DOĞU VE KUZEYDE

“İran’la sözde diyalog yolunu açık tuttukları halde, bu diyaloğa aracılık yapmak isteyen iki ülkeyi protestolarla, tehditlerle boğmak istiyorlar” diyen Karakoç açıklamasına şöyle devam etti:
“Oysa, İnsanlık için büyük tehlike, Batı, Doğu ve Kuzey’dedir. Merkezde olan İslâm, Dünya Barışı için insanlığın tek garantisi, tek şansıdır. İslâm Dünyası uyanıp, bir an önce bir araya gelip, ABD, AB, Rusya ve Çin gibi büyük bir devlet veya Birlik kurmazlar ve nükleer silâh üretecek bir güce erişmezlerse, en geç, on beş ya da yirmi yıl içinde, Doğu ile Batı arasında çıkacak büyük ve Topyekûn Savaş yüzünden İnsanlık, yok olma, Medeniyet de, taş devrine geri dönme durumuna düşecektir.
Batı, Doğu ve Kuzey bilmelidir ki, gerçek insanlık, İslâmlıkla özdeştir, İslâmlıktadır. Hiçbir güç, Müslümanlara, ikinci sınıf insan muamelesi yapamaz. Kendilerinde, insanlığı yok edecek korkunç silahların sahibi olmaya hak görenler, sırf caydırıcı amaçla bu silâha sahip olmak isteme hakkını Müslümanların ellerinden alamazlar.”

Karakoç açıklamasında, gönüllülerin yardım gemilerine saldırılarının hemen ardından, Batılıların (ve hatta Doğu ve Kuzeylilerin) sergilediği bu tavrı, anlayan kafalar ve gören gözler için, en acil alarm zilleri olduğunu söyledi.

BÖLGEMİZ NÜKLEER SİLAHLA DONATILDI

Karakoç açıklamasında, “Bölgemizde nükleer silâh istemiyoruz diyen hayalperestlere gelince, daldıkları hülyadan uyanıp, gerçekleri görsünler: bölgemizi ve hatta her tarafımızı, Batılılar, çevremizi de Doğulular ve Kuzeyliler nükleer silâhla doldurmuş ve donatmışlardır. Yüzyılın en büyük korkusu, en büyük kâbusu, İnsanlığın üzerine her an nükleer silahların boşanması ihtimalidir” şeklinde konuştu.

Bu duygunun, çağın kitleler üzerindeki en korkunç psikolojik travmasını doğurduğunu ve İnsanlığın şuuraltına umutsuzluğun dinamitini yerleştirmek olduğunu ileri süren Karakoç, “Bu dinamit patladığı gün, gelecekte neler olabileceğini bugünden kestirmek mümkün değildir” dedi.

ANKA