Şehirleri Hicaz Toprağı kılmak

Şehirleri Hicaz Toprağı kılmak

Nazif Gürdoğan'ın yorumu

Yeryüzünde insan dışında hiçbir canlı, güzelliği aramaz, güzellik peşinde koşmaz ve güzelliğin susuzluğunu çekmez. Güzellik arayan insan güzellikleri, çirkinlik arayan insan da çirkinlikleri büyütür. Şehirleri yaşanır kılanlar, çirkinlikleri değil, güzellikleri büyütenlerdir. Bunun için, Anadolu insanının kültüründe, güzellikleri büyütmek ve çirkinleri önlemek, işi ve yaşı ne olursa olsun, herkesin hayatında vazgeçilmez bir yer tutar. Hayatın güzelliği, güzellikte yarışanlardan kaynaklanır.

Dünyanın her yerinde, şehirleri güzelleştirenlerin başında yerel yönetimler gelir. Yerel yönetimleri güçlü olan toplumların, kültürel dokuları güzel ve ekonomik yapıları sağlam olur. Yerel yönetimler şehirlerin aynasıdır. Onlar şehirlerini Hicaz Toprağı kılarak, herkesin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alırlar. Mekke ve Medine'den oluşan Hicaz Toprağı'nda, kan dökülmez, hayvanlar öldürülmez, ağaçlar kesilmez ve bitkiler koparılmaz. Anadolu insanı, İstanbul gibi, yeryüzünü Hicaz Toprağı bilmiştir.

Hafta sonunda bir Anadolu girişimcisi Adil Üstündağ'ın “Körfez'in Uludağı” haline getirdiği Kartepe'de Adapazarı Merkez Belediye Başkanı Süleyman Dişli'nin öncülüğünde, yardımcıları, yöneticileri ve çalışanlarının aileleriyle birlikte katıldıkları, eğitim programının konuşmacısıydım. Başkan Dişli ve Yönetim Danışmanı Şaban Kızıldağ ile birlikte, katılımcıların soru ve katkılarıyla “Yerel Yönetimlerde Stratejik Planlama ve Şehirlerin Geleceği”ni tartıştık.

Şehirlerinin bugünü değil de, yarını düşünen her yerel yönetici, stratejik planlama yapmak zorundadır. Çünkü, misyonu ile birlikte vizyonunu belirleyen her yerel yöneticinin, hedeflerine ulaşabilmesi, uygulanabilir bir stratejik plana sahip olmasına bağlıdır. Başarılı bir stratejik planın, en önemli ve en etkili silahları, uzun dönemde gerçekleştirmeyi amaçladığı projeleridir. Yerel yönetimlerin gelecekteki başarıları, bugünden planladıkları projelerden kaynaklanır. Plansız proje, projesiz plan olmaz.

Şehirler, çarşıları, çeşmeleri, camileri, konutları, caddeleri, nehirleri, gölleri ve dağlarıyla, geçmişten kalan bir zenginlik değil, geleceğe taşınacak bir zenginlik olarak görülmelidirler. Onları, tarihle yaşıt, barış beldesi ve dünyanın Cennet'e açılan kapısı, Hicaz Toprağı'na, güzellikte sınır tanımayan, güzel insanlar dönüştürürler. Güzel insanların elinde, hayatın bütün boyutlarıyla birlikte, şehirler de güzelleşir. Güzel insanların, şehirleri güzel olur.

Konya, Erzurum, Diyarbakır, Urfa, Bursa, İstanbul ve Edirne'yi Hicaz Toprağı kılan Anadolu insanı, yeni yüzyılda, ürünleri ve hizmetleriyle değerlerini de, bütün dünya şehirlerine taşıyacaktır. Güzellik arayan şehirler, bütün dünyada güzelliğin aranılan en güzel örneği olurlar.

Şehirler, hem kültürün, hem de ekonominin hayat kaynağıdırlar. Şehirsiz bir kültürün derin kökleri, şehirsiz bir ekonominin de, sağlam temelleri olmaz.

Şehirlerin gücü, kültür ve ekonomiye yansır.

Güzel insanların, şehirleri güzel olur.

Şehirler eserleriyle konuşurlar.

Kaynak:Haber Kaynağı