Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine en fazla karşı çıkan ülkelerin başında Fransa geliyor. 2012'deki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde de adayların yine ülkedeki Türk nüfusuyla ilgili konuları gündeme getirmesi bekleniyor. Ancak içlerinden bir adayın durumu bunun tam tersi... Adı Maxime Verner. Herhangi bir partiye üye olmayan 21 yaşındaki Verner, "Gençlerin adayıyım" diyor. Çok da haksız değil çünkü 18 yaşındayken başlattığı mücadelesi, Fransa Meclisi'nin, seçilme yaşını 23'ten 18'e indirmesinde çok etkili olmuş. Onu 'tanıdık' kılan özelliği ise Ermeni asıllı Verner'in anne tarafından büyük büyük babasının Erzurum doğumlu olması. Önce İstanbul'a göç eden Kireçyan ailesi, 1923'te de Fransa'nın yolunu tutmuş. Sorbonne Üniversitesi'nde iletişim okuyan Verner, bu yıl da 4 aylığına Galatasaray Üniversitesi'ndeki değişim programına katılmış.

BİR AY ASKERLİK VAADİ
Siyaset merakının küçük yaşta başladığını anlatan Maxime Verner, "Babam taksi şoförüyken aracına binen herkesle konuşurdum. Farklı insanların dünyalarını bilmek ve isteklerini yerine getirmek en büyük hayalimdi" diyor. Bron adlı küçük bir banliyöde dünyaya gelen Verner, 18 yaşındayken kendi kasabasında belediye meclisi seçimlerine katıldı. Listesinde 3 de Türk asıllı aday olduğunu söyleyen Verner, kazanamasa da bu girişimin bile çok önemli olduğunu vurguluyor. Cumhurbaşkanlığına aday olmaya karar verdiğinde ise en büyük engel yaş sınırıymış. Azimli genç "Candidat â 18" adlı ulusal bir kampanya başlattı ve milletvekillerine, hatta Cumhurbaşkanı'na gitti. 5 Nisan 2011'de de Fransa Meclisi'nde kabul edilen yasayla da seçilme yaşı 18'e indi. Yasa 2012'de yürürlüğe girecek. Ancak Verner şimdiden Fransa tarihinin en genç Cumhurbaşkanı adayı oldu bile. 89 maddelik bir de "vaat kitabı" yayımlayan genç siyasetçinin vaatleri arasında bedava ehliyet ve askerliği 18-26 yaş arasındakiler için 1 aya indirmek geliyor.

TÜRKİYE'YE AB DESTEĞİ
Maxime Verner'in dış politika vaatlerinin başında ise Türkiye'nin AB üyeliğinin desteklenmesi geliyor. "Türkiye büyük bir ülke ve önemli bir geçmişi var" diyen genç siyasetçi anne tarafından ailesinin Osmanlı döneminde yüzyıl önce yaşadıklarını anlatıyor. "Büyük büyük dedem Erzurumlu Ermeni'ydi. Önce İstanbul'a çalışmak için gelmiş. Ardından da 1923'te Fransa'ya göç etmiş" diyen Maxime Verner, Türkiye sevdasını ise şöyle anlatıyor: "Ben Fransız'ım ancak Türk kültürünü çok yakından tanımak istiyorum. Türkiye'yi çok seviyorum. Türk gençlerinin dünyasını yakından tanımak istiyorum. Sizde aile içinde ve arkadaşlar arasında dayanışma var."