Sanatçı S. Savni Özer'den Hatırlatma
Ramazan'da merhametin, fukarayı gözetmenin ön plana çıkması lazım. İhtiyaç sahiplerini bulmak lazım. Yalan söylememeye dikkat etmek lazım.
Gazeteci Selami Çalışkan'ın oruç ve Ramazan'la İlgili sorularını cevaplayan Klasik Türk Müziği ve Sufi Müziği sanatçısı Samı Savnı Özer önemli konuların altını çizdi:
Oruç ve Ramazan'la ilgili sorularımızı cevaplayan Klasik Türk Müziği ve Sufi Müziği sanatçısı Sami Savni Özer "Ramazan'da gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmak lazım" geldiğini belirtirken, 24 yaşında Ramazan orucuna başladığını belirten Ayakkabıcı Selamettin Özgür "Ramazan insana çeki düzen veriyor" diyor. Osmanlı macunu satan Diyarbakırlı Veysi Alp, iş nedeniyle mukabele okuyamadığını, mukabele yerine Yasin'i ve Fatiha'yı okuduğunu söyledi. Sami Savni Özer'i Tuzla sahilinde verdiği konseri bitirip, tam Çorum'a hareket etmek üzere otomobiline binerken bulduk ve sorduk:
Kendinizi tanıtır mısınız?
Yani sen, beni tanımıyor musun Selami kardeş?
Ben sizi tanıyorum da hocam, okuyucularımıza da tanıtmak için soruyorum.
Neyse şaka gibi ama olsun. Ben Sami Savni Özer, Türk Klasik ve Sufi Muziği sanatçısıyım. 1950'de İstanbul'da doğdum. Henüz çocukken müezzinleri dinleyerek ezanı ve dini müziğin değişik makamlarını öğrendim. Ünlü bestekâr Amir Ateş'i tanıdım. Amir hoca 1970'de beni Türk müziğinin büyük hocalarından Emin Ongan'a tanıttı. Emin Ongan ile 15 yıl boyunca Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde klasik Türk müziğini meşk ettik. 1974'te "Altın Ses" yarışmasında, Türk sanat müziği dalında birincilik ödülü aldım. TRT İstanbul Radyosu'nda bir süre görev yaptım.1985'te Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı'nda, Saygıdeğer Seyyid Safer Dal Hocaefendi ile 14 yıl mistik müzik meşk ettim. Onların himmetleriyle her şey güzel oluyor elhamdülillah. Fransa, Almanya, Bosna Hersek, Yunanistan, Amerika'da konserler verdim. Ey Allahım (I), Ey Allahım (II), Ey Allahım (III), Divane Gönlüm, İnliyoruz Hasretinle ve Hu adlı albümlerim bulunuyor.. Halen Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı'nda çalışmalarına devam ediyorum. Tasavvuf müziğini tüm dünyaya dinletmeyi ve sevdirmeyi hedefliyorum.
Ramazan orucuna ne zaman başladınız?
Sanıyorum 6 yaşında kendi isteğimle, babamlar tutuyor diye ben de oruç tutmaya başladım elhamdülillah. O günden bugün devam ediyorum elhamdülillah.
Ramazan gelince hayatınızda ne gibi değişiklikler oluyor?
Ramazan gelince benim hayatımda fazla bir şey değişmiyor. Bir tek konserler daha sık oluyor. Çünkü ben elhamdülillah dini vecibelerimi yerine getirmeye çalışan bir insanım. Ramazan'da da bir orucumuz var. Orucumuzu tutuyoruz. Teravih namazını eda ediyoruz.
Mukabele de okuyabiliyor musunuz?
Ona imkan bulamıyorum. Şu anda gecenin saat 23:40'ı. Buradan Çorum'a gidiyoruz.
Sizi fazla alıkoymayalım yoldan. İlave edeceğiniz bir husus ya da okuyucularımıza bir mesajınız var mı?
Allah sizden razı olsun. Bütün Millî Gazete okuyucularının Ramazanlarını ve gelecek bayramlarını kutluyorum. Ramazan hoşgörü diyorlar. Bana göre bu tabir yanlış. Hoşgörü bütün sene boyunca olması lazım. Ramazan'da merhametin, fukarayı gözetmenin ön plana çıkması lazım. İhtiyaç sahiplerini bulmak lazım. Yalan söylememeye dikkat etmek lazım. Çünkü Resulullah Efendimiz; "Yalan söyleyenler mescidlerimize gelmesin" buyuruyorlar.
Oruç ve Ramazan'la ilgili sorularımızı cevaplayan Klasik Türk Müziği ve Sufi Müziği sanatçısı Sami Savni Özer "Ramazan'da gerçek ihtiyaç sahiplerini bulmak lazım" geldiğini belirtirken, 24 yaşında Ramazan orucuna başladığını belirten Ayakkabıcı Selamettin Özgür "Ramazan insana çeki düzen veriyor" diyor. Osmanlı macunu satan Diyarbakırlı Veysi Alp, iş nedeniyle mukabele okuyamadığını, mukabele yerine Yasin'i ve Fatiha'yı okuduğunu söyledi. Sami Savni Özer'i Tuzla sahilinde verdiği konseri bitirip, tam Çorum'a hareket etmek üzere otomobiline binerken bulduk ve sorduk:
Kendinizi tanıtır mısınız?
Yani sen, beni tanımıyor musun Selami kardeş?
Ben sizi tanıyorum da hocam, okuyucularımıza da tanıtmak için soruyorum.
Neyse şaka gibi ama olsun. Ben Sami Savni Özer, Türk Klasik ve Sufi Muziği sanatçısıyım. 1950'de İstanbul'da doğdum. Henüz çocukken müezzinleri dinleyerek ezanı ve dini müziğin değişik makamlarını öğrendim. Ünlü bestekâr Amir Ateş'i tanıdım. Amir hoca 1970'de beni Türk müziğinin büyük hocalarından Emin Ongan'a tanıttı. Emin Ongan ile 15 yıl boyunca Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde klasik Türk müziğini meşk ettik. 1974'te "Altın Ses" yarışmasında, Türk sanat müziği dalında birincilik ödülü aldım. TRT İstanbul Radyosu'nda bir süre görev yaptım.1985'te Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı'nda, Saygıdeğer Seyyid Safer Dal Hocaefendi ile 14 yıl mistik müzik meşk ettim. Onların himmetleriyle her şey güzel oluyor elhamdülillah. Fransa, Almanya, Bosna Hersek, Yunanistan, Amerika'da konserler verdim. Ey Allahım (I), Ey Allahım (II), Ey Allahım (III), Divane Gönlüm, İnliyoruz Hasretinle ve Hu adlı albümlerim bulunuyor.. Halen Türk Tasavvuf Musikisi ve Folklorunu Araştırma ve Yaşatma Vakfı'nda çalışmalarına devam ediyorum. Tasavvuf müziğini tüm dünyaya dinletmeyi ve sevdirmeyi hedefliyorum.
Ramazan orucuna ne zaman başladınız?
Sanıyorum 6 yaşında kendi isteğimle, babamlar tutuyor diye ben de oruç tutmaya başladım elhamdülillah. O günden bugün devam ediyorum elhamdülillah.
Ramazan gelince hayatınızda ne gibi değişiklikler oluyor?
Ramazan gelince benim hayatımda fazla bir şey değişmiyor. Bir tek konserler daha sık oluyor. Çünkü ben elhamdülillah dini vecibelerimi yerine getirmeye çalışan bir insanım. Ramazan'da da bir orucumuz var. Orucumuzu tutuyoruz. Teravih namazını eda ediyoruz.
Mukabele de okuyabiliyor musunuz?
Ona imkan bulamıyorum. Şu anda gecenin saat 23:40'ı. Buradan Çorum'a gidiyoruz.
Sizi fazla alıkoymayalım yoldan. İlave edeceğiniz bir husus ya da okuyucularımıza bir mesajınız var mı?
Allah sizden razı olsun. Bütün Millî Gazete okuyucularının Ramazanlarını ve gelecek bayramlarını kutluyorum. Ramazan hoşgörü diyorlar. Bana göre bu tabir yanlış. Hoşgörü bütün sene boyunca olması lazım. Ramazan'da merhametin, fukarayı gözetmenin ön plana çıkması lazım. İhtiyaç sahiplerini bulmak lazım. Yalan söylememeye dikkat etmek lazım. Çünkü Resulullah Efendimiz; "Yalan söyleyenler mescidlerimize gelmesin" buyuruyorlar.
Kaynak: