Sağlık'ta 2016 nasıl geçti?

Sağlık'ta 2016 nasıl geçti?

Bakan Akdağ, sağlıkta 2016 yılını değerlendirdi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de sezaryen oranlarının yüksek olduğunu ve bunun azaltılabilmesi için çalışmalar yapıldığını belirterek, "Normal doğumdan dolayı yanlış uygulama sonucu bir sigortalık durum çıkarsa ortaya, Sağlık Bakanlığı olarak bunu belli bir müddet boyunca biz üstleneceğiz." dedi.

Akdağ, sağlık muhabirleriyle "2016 Yılı Değerlendirme Toplantısı"nda bir araya geldi.

Gazetecilerin hem sağlık hem de siyasi gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Akdağ, sezaryen oranlarının düşürülmesine ilişkin yeni uygulamaların hayata geçirileceğini söyledi.

Türkiye'de sezaryenle doğum oranlarının yüksek olduğuna işaret eden Akdağ, normal doğumun teşvik edilmesi için çalışmalar yapıldığını bildirdi. Akdağ, şöyle devam etti:

"Sosyal Güvenlik Kurumu, doğumlara daha fazla para ödeyecek, bunun uygulaması başladı. Biz de yeni bir torba kanun hazırlıyoruz. Bakalım fırsat bulup ne zaman Meclise götüreceğiz? Özellikle ebeler, doğumla ilgilenen kişilerin sigortalarını ve doktorların mesleki sigortalarını doğrudan doğruya biz üstümüze alacağız. Yani normal doğumdan dolayı yanlış uygulama sonucu bir sigortalık durum çıkarsa ortaya, Sağlık Bakanlığı olarak bunu belli bir müddet boyunca biz üstleneceğiz. Teşvik etmek için alacağımız tedbirler bunlar. Bunun yanı sıra cezalandırıcı tedbirlerimiz de olacak ya da eğitici tedbirlerimiz de olacak. Mesela normal doğum oranı çok çok düşük olan doktorlarımızı, gerekirse eğitime alacağız."

- Merkezi Randevu Sistemi

"Merkezi Randevu Sistemi'nde sıkıntı yaşandığına" ilişkin soru üzerine Akdağ, şu anda randevu verme süresinin 10 dakika olduğunu belirtti. Akdağ, "Bunu, bizim yazılım sistemimizdeki küçük bir problemden dolayı birkaç 100 bin kişiye verilen 5 dakikalık randevu aralıklarını alarak istismar eden, bazı Cumhuriyet Halk Partili milletvekilleri ya da birtakım muhalif yazan çizenler var." diye konuştu.

Bu konuda haksızlık yapıldığını dile getiren Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"10 dakikayı da aslında yeterli görmüyorum ama Türkiye'deki doktor sayısı itibarıyla asgari zamanı 10 dakika olarak koymuş bulunmaktayız. Biz bir günde 650 bin kişiye randevu veriyoruz, yerine göre. Dolayısıyla birkaç 100 bin kişi bir günlük randevu bile değil. Onu aldı, konuştular, yazdılar, çizdiler. Sanki böyle bir uygulama varmış gibi konuşuyorlar ama böyle bir uygulama yok. Peki, 10 dakikayı 15 dakikaya çıkarabilir miyiz? Neden olmasın, doktor sayımız arttıkça zaten yapacağız."

- "Gizlilik" ilkesini ihlal ettiğine yönelik iddialar

Bakan Akdağ, parlamentoda devam eden anayasa değişikliği teklifinin oylamaları sırasında "gizlilik" ilkesini ihlal ettiğine yönelik iddiaları değerlendirdi.

Oradaki ortamın yaşanması gerektiğini ifade eden Akdağ, kendisinin uzun yıllardır siyasetin içinde olduğunu ve defalarca anayasa oylamalarında yer aldığını anımsattı. Akdağ, şunları kaydetti:

"Nasıl kullandığımı da hepimiz biliyoruz. Bir kabin var, onun içinde, önünde, her neyse. Koyuyorsunuz pulu içine, kapatıyorsunuz, götürüp atıyorsunuz. Meşhur bir fıkra var. Birisi, bir pire ilacı satıyor. Kullanıyor ama bir faydası olmuyor. Gelip, 'Arkadaş, hani para verdim, hiç faydası olmadı.' diyor. O da 'Nasıl kullandın?' diye soruyor ve ardından 'Yakalayacaksın, gözüne sıkacaksın, ölecek.' diyor. Aynen bu mantıkla, gözünüzün içine kadar yaklaşmış bir milletvekili, sizin orada kamerayla fotoğrafınızı çekmeye çalışıyor.

Ben de açıkça 'Sen kim oluyorsun ve ne hakla burada geldin, video mu falan çekiyorsun' dedim. Orada yöntem var. İnsanların isimleri okunuyor, ismi okunanlar oylarını veriyorlar. Otur sen ve sıran geldiğinde oyunu ver. Bu ülkede hukuk var. Eğer ben yanlış bir şey yapmışsam, suç işlemişsem, onlar 'suç' diyorlar, ben de tepkimi gösterdim. Suç işlemişsem, 'Sen misin savcı ya da hakim?' Ülkenin Anayasa Mahkemesi var. Bu oylamalar Anayasa Mahkemesine gidiyor, defalarca götürdünüz daha önce."

Bakan Akdağ, 316 milletvekiliyle AK Parti olarak teklifi kendilerinin verdiğini anlatarak, "Oyumuzu kırk defa açık etmişiz. Gizlenecek bir şey mi var? Evet, 'evet' oyuydu. Anayasa şu imkanı veriyor. Oyunu, sıkı sıkıya gizlemek isteyen kişiye, bunu gizleyebilme imkanı veriyor. Ben açık ediyorum zaten, orada açık etsem ne fark eder zaten. Orada da etmiyoruz da. İmza vermişim. Dün söyledim, bugün de söylüyorum, evet, 18 maddenin 18'ine de ben evet oyu vereceğim." dedi.

Akdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Şimdi, bunlar yakışık almıyor ve bunlar anamuhalefet partisinin acizliğini gösteriyor. Şundan korkuyorlar. Anayasa ile ilgili bir referandum yapılacak. Bakın, enteresandır. Biz anayasayı Mecliste yapıp bitirmeyeceğiz. Yapmaya çalıştığımız AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak, milletin önüne bir anayasa teklifiyle gitmek. 18 maddelik bir anayasa teklifi, en az 2 aylık bir süre olur muhtemelen. Sizler, vatandaşlara bunu ulaştıracaksınız ve sonuçta buna vatandaş karar verecek. Cumhuriyet Halk Partili milletvekiline ya da milletvekillerine ne oluyor da gelip gözümüzün içine kadar kamera sokma hakkını buluyorlar kendilerinde? Ben de tepkisini gösteren milletvekillerinden birisiydim. Yine aynısını yapsalar, yine aynısını gösteririm açık söyleyeyim."

- "Meclis Başkanımızı yakın zamanda hastaneden çıkarmayı umut ediyoruz"

Sağlık Bakanı Akdağ, dün aldığı bilgiye göre, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın genel sağlık durumunun iyi olduğunu, bu sabah yemek yemeğe başladığını belirtti.

Kahraman'ın çok başarılı bir damar ameliyatı geçirdiğini ifade eden Akdağ, birkaç gün önce de küçük bir enfeksiyon geçiren Kahraman'ın herhangi bir riske karşı tedavisinin yoğun bakım ünitesinde sürdüğünü söyledi. Akdağ, "İki gün önce yoğun bakıma ilk alındığı günün ertesinde, bir tahtaya çocuklarına bir yazı yazmış. Oğlu var, Fatih... 'Şaka yaptım' diye yazı yazmış. Meclis Başkanımızın böyle bir özelliği de var." diye konuştu.

- "Üniversite hastanelerimizi 2017'de çok daha güçlü hale getireceğiz"

Bir başka soru üzerine, üniversite hastanelerinin ciddi ekonomik sıkıntı içinde olduğunu dile getiren Akdağ, Sağlık Bakanlığı olarak üniversitelerin yanında bulunduklarını bildirdi.

Akdağ, "Bizim, ekonomiyle ilgili kurullarımız ve burada alınmış kararlar var. Bunları, birer ikişer yürürlüğe sokuyoruz. Hepsinden önemlisi, yeni bir yapısal hamle, bir yapısal dönüşümle bunu sürdürülebilir hale getirmemiz lazım." dedi.

Dün de bu konuyu diğer ilgili bakanlarla ele aldıklarını kaydeden Akdağ, üniversite hastanelerinin hem hizmet hem de eğitim açısından çok önem taşıdığını vurguladı. Akdağ, "Meselenin üzerindeyiz. Gerek finans sağlama gerekse yapısal güçlendirme açısından üniversite hastanelerimizi, YÖK'ün koordinasyonunda 2017'de çok daha güçlü hale getireceğiz. Detayları veremiyorum, çünkü hala üstünde çalışıyoruz." açıklamasında bulundu.

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.