"Sadece kenevir konusunda yapılan 34 proje var iki yıl içinde. 2020'de sıfır olan patent sayısı 2021'de 10, 2022'de 21 oldu"
Samsun'da, "Kenevir Araştırma Merkezi Projesi: Kenevir Ürünleri Test Merkezi ve Veri Platformlarının Oluşturulması" ile "Lifli Bitkiler Üretim ve İşleme Kompleksi" projelerinin sektör buluşması gerçekleştirildi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen programda Türkiye'deki kenevir sektörünün güncel durumu ortaya konulup sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı, stratejik önemi hakkında sunum yapıldı.
OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, buradaki konuşmasında, kenevirin çevre, iklim değişikliği ve sağlık konusunda merkeze oturan stratejik bir ürün olduğunu söyledi.
Kenevirin üretiminin engellenmesinin de stratejik bir karar olduğunu belirten Ünal, "Cumhurbaşkanımızın öngörüsüyle ortaya koyduğu bir hedef var. Bu ürün stratejik bir ürün ve biz bu ürünü bütün yönleriyle hayata kazandıracağız." dedi.
Kenevirin pek çok alanda ciddi anlamda kullanıldığına işaret eden Ünal, "2021'de öncelikli alan projesi açıkladık. Üniversite ilk etapta 22 projeyle çıkış yaptı. Arkasından 10 proje daha katıldı. Sadece kenevir konusunda yapılan 34 proje var iki yıl içinde. 2020'de sıfır olan patent sayısı 2021'de 10, 2022'de 21 oldu." diye konuştu.
Ünal, kenevirin sağlıktan tekstile çok geniş yelpazede kullanılabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Kenevirin endüstriyel bir ürüne dönüştürülmesi gerekiyor. Üniversitemiz tarihi bir misyon üstlendi. Alıcısı varsa bir ürünün değeri var demektir. İlgi bunun alıcısının var olduğunu gösteriyor. Amasız, fakatsız şekilde biz her türlü AR-GE'ye talibiz. Temelde hedeflenen şey, herkesin kazanması. Burada üreticinin de çiftçinin de toplumun da yatırım yapanın da kazanması gerekiyor. Eğer bu denge sağlanabilirse bir kültürün oluşturulması, kültür oluşturduktan sonra doğal sürecine girecektir."
- "Samsun, kenevirin merkezi gibi"
Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi (DOKAP) Başkanı Hakan Gültekin ise en önemli çalışma alanlarının bitkisel üretimler olduğunu söyledi.
Biyoçeşitlilik açısından değerlendirildiğinde Karadeniz Bölgesi'nin zengin bir bölge olduğunun altını çizen Gültekin, "Bölgedeki tıbbi aromatik bitkilerle ilgili ne yapılabilir ve ne kadar çeşitlilik olduğu üzerine çalışmalar yaptık. DOKAP genelde proje uygulamaz, projeleri alır ve kaynak aktarırdı ama biz bir proje çalışması başlattık. Bölgede özellikle 9 ilde 500'e yakın tıbbi aromatik bitkiyle ilgili araştırmanın ardından 80'iyle ilgili çalışma yaptık. Yaptığımız çalışmalarda sarı kantaronu ihraç edilir ürün haline getirdik." değerlendirmesinde bulundu.
OMÜ'den akademisyenlerin keneviri çalışmak istediklerini söylediklerini aktaran Gültekin, şöyle konuştu:
"Saha olarak ekimi, dikimi göz önüne alındığında Samsun, kenevirin merkezi gibi. Bu doğrultuda 30 milyon 500 bin liralık iki projenin desteklenmesini uygun bulduk. Kenevir gıdaya, kozmetiğe, otomotiv sektöründe, inşaat sektöründe, ilaç sanayisinde, her alanda konu olacak bir bitki. Gelişmiş ülkelerde lifli bitkilerle ilgili uzay sanayisine kadar birçok yerde kullandılar. Stratejik bir bitki olduğu için Sayın Cumhurbaşkanı'mız, 'Keneviri çalışacağız' dedi ve o gün bugündür çalışıyoruz."
OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç da Türkiye'de kenevirin gücünü ortaya koymak ve insanlığın faydasında sunmak açısından yoğun çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin ilk yerli keneviri olan "Vezir" ve "Narlı" kenevir türlerinin ıslahını üniversite bünyesinde gerçekleştirdiklerini anlatan Aytaç, "Ülkenin ilk kenevir araştırma enstitüsü de OMÜ'de kurulmuştur. Hem kadrolaşma hem de AR-GE anlamında teknik altyapı ve donanım sahibi olma yolunda çalışmalara devam etmektedir." dedi
Programa Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam ile akademisyenler ve sektör temsilcileri katıldı.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.