Saddam'ın yazdığı son mektup !
Saddam Hüseyin'in, 2003'te yakalandıktan sonra tutulduğu hapishanede mektup yazdığı ortaya çıktı.
Amerikan New York Daily News gazetesinde yer alan habere göre Saddam, 2003 Noel'inde Arapça olmak üzere iki mektup yazarak Amerikan hapishane görevlilerine iletti. FBI'ın elinde tuttuğu 352 sayfalık gizli belgeler arasında olan mektupların birinde yakalandıktan sonra Amerikan askerleri tarafından dövüldüğünü söyleyen Saddam Hüseyin, "vücudunda gözaltı gangsterleri tarafından zarar verilmeyen tek bir parça kalmadığını" belirtiyor. Saddam mektubunda bu izlerin hala vücudunda açıkça görülebildiğini ifade ediyor. Gazete, Aralık 2006'da idam edilmesinin ardından FBI'dan bu belgeleri istemiş.
"AMERİKAN YAPIMI KORKU ODASI"
Yakalandıktan sonra nerede tutulduğu açıklanmayan Saddam Hüseyin'in, Bağdat Uluslararası Havaalanı'nda hapsedildiği sanılıyordu. Saddam ise mektuplarında tutulduğu yeri "Amerikan yapımı korku odası" diye tanımlıyor.
Saddam, tutukluluk halinde yaşadıklarını "Burada uyuma imkanım çok kısıtlı, neredeyse hiç yok gibi. İşkence edilenlerin çığlıkları, çarpan kapılar ve gıcırdayan sandalyeler arasında uyuyabilecek duyarlı ve insani bir kalp taşıyan biri olabileceğini düşünmüyorum." diye aktarıyor. Saddam, uyku saatlerinin ise 4 ya da 5 saati geçmediğini belirtiyor.
Her ne kadar devrik lider ile birlikte tutuklanan Saddam rejiminin diğer liderlerinin Saddam'ın yanında hapsedildiği bilinse de, Saddam'ın işkence iddiaları FBI'ın dosyasında yer almıyor. İddialar, ABD'li uzmanlar tarafından da kayda değer bulunmamış.
Saddam, ilk mektubunu 15 Aralık 2003'te Tikrit'te yakalandıktan dokuz gün sonra yazmış. Saddam bu mektubunda yakalandığı sırada yanında olan 1 milyon Amerikan doları nakit parayı ve Samsonite çantasını istiyor. Saddam ayrıca "defter gibi küçük gereksinimlerinin de giderilmesini" talep ediyor.
Saddam, Lübnan kökenli bir Amerikan olan FBI ajanı George Piro tarafından sorgulanmıştı. Piro'nun ise Saddam'ı sorgularken, CIA'in işkence tekniklerini kullanmadığı, sadece "konuşarak" Saddam'ı sorguladığı belirtilmişti.
Saddam'ın da ABD Başkanı George W. Bush'un üst düzey danışmanlarından olduğunu düşündüğü Piro'dan hoşlandığı ve içindekileri ona döktüğü anlatılıyor. Hatta FBI'a göre Saddam, 2004 yılında Süper Ajan Prio için bir açlık grevini sona erdirmiş.
"MÜSLÜMAN OLMASINA RAĞMEN BEŞ VAKİT NAMAZ KILIYOR" DİYE FİŞLENMİŞ
Gazete, kendilerine gösterilen FBI'daki belgelerine göre servisin, 1970'li yıllardan beri Saddam'ı ve ailesini izlediğini belirtiyor. Gazete, 1990 tarihli bir istihbarat belgesinde ise Saddam'ın "içki içmeyen ama Havana sigaralarından hoşlanan sağlıklı bir aptal" olduğu bilgisi yer alıyor. Aynı belgede Saddam'ın "Müslüman olmasına rağmen camiye çok sık gitmediği; ama beş vakit namaz kıldığı" aktarılıyor.
Saddam'ın Uday adlı oğlu hakkındaki belgelerde ise Uday'ın, "babasıyla uzak ilişkisi olan ve arkadaşlarına işkence etmekten ve onları öldürmekten hoşlanan acımasız bir egoist ve sadist olduğu" dile getiriliyor. FBI, Uday'ın arkadaşlarının "saçlarını kazıttığını, koruma köpekleri veya elektrikli sopalarla onlara işkence uyguladığı" kaydediliyor.
"AMERİKAN YAPIMI KORKU ODASI"
Yakalandıktan sonra nerede tutulduğu açıklanmayan Saddam Hüseyin'in, Bağdat Uluslararası Havaalanı'nda hapsedildiği sanılıyordu. Saddam ise mektuplarında tutulduğu yeri "Amerikan yapımı korku odası" diye tanımlıyor.
Saddam, tutukluluk halinde yaşadıklarını "Burada uyuma imkanım çok kısıtlı, neredeyse hiç yok gibi. İşkence edilenlerin çığlıkları, çarpan kapılar ve gıcırdayan sandalyeler arasında uyuyabilecek duyarlı ve insani bir kalp taşıyan biri olabileceğini düşünmüyorum." diye aktarıyor. Saddam, uyku saatlerinin ise 4 ya da 5 saati geçmediğini belirtiyor.
Her ne kadar devrik lider ile birlikte tutuklanan Saddam rejiminin diğer liderlerinin Saddam'ın yanında hapsedildiği bilinse de, Saddam'ın işkence iddiaları FBI'ın dosyasında yer almıyor. İddialar, ABD'li uzmanlar tarafından da kayda değer bulunmamış.
Saddam, ilk mektubunu 15 Aralık 2003'te Tikrit'te yakalandıktan dokuz gün sonra yazmış. Saddam bu mektubunda yakalandığı sırada yanında olan 1 milyon Amerikan doları nakit parayı ve Samsonite çantasını istiyor. Saddam ayrıca "defter gibi küçük gereksinimlerinin de giderilmesini" talep ediyor.
Saddam, Lübnan kökenli bir Amerikan olan FBI ajanı George Piro tarafından sorgulanmıştı. Piro'nun ise Saddam'ı sorgularken, CIA'in işkence tekniklerini kullanmadığı, sadece "konuşarak" Saddam'ı sorguladığı belirtilmişti.
Saddam'ın da ABD Başkanı George W. Bush'un üst düzey danışmanlarından olduğunu düşündüğü Piro'dan hoşlandığı ve içindekileri ona döktüğü anlatılıyor. Hatta FBI'a göre Saddam, 2004 yılında Süper Ajan Prio için bir açlık grevini sona erdirmiş.
"MÜSLÜMAN OLMASINA RAĞMEN BEŞ VAKİT NAMAZ KILIYOR" DİYE FİŞLENMİŞ
Gazete, kendilerine gösterilen FBI'daki belgelerine göre servisin, 1970'li yıllardan beri Saddam'ı ve ailesini izlediğini belirtiyor. Gazete, 1990 tarihli bir istihbarat belgesinde ise Saddam'ın "içki içmeyen ama Havana sigaralarından hoşlanan sağlıklı bir aptal" olduğu bilgisi yer alıyor. Aynı belgede Saddam'ın "Müslüman olmasına rağmen camiye çok sık gitmediği; ama beş vakit namaz kıldığı" aktarılıyor.
Saddam'ın Uday adlı oğlu hakkındaki belgelerde ise Uday'ın, "babasıyla uzak ilişkisi olan ve arkadaşlarına işkence etmekten ve onları öldürmekten hoşlanan acımasız bir egoist ve sadist olduğu" dile getiriliyor. FBI, Uday'ın arkadaşlarının "saçlarını kazıttığını, koruma köpekleri veya elektrikli sopalarla onlara işkence uyguladığı" kaydediliyor.
