Vatan’ın algı oyunu

Vatan hiçbir kategoride hiçbir raporda (tiraj raporları, Bİ- AK, reklam gelirleri) “birinci” olmamasına rağmen niye ya da nasıl böyle bir iddiada bulunuyor? Yanıt verelim.. Niye? Çünkü basın reklam gelirleri geriledi, kategori daraldı.

Vatan doğrudan reklamvereni hedef alıyor ve “Sabah eski Sabah değil, fiyatı da düştü, hedef kitlesi değişti, ben ise taşrada bile yüksek fiyattan satıyorum, etkiliyim, satın alma gücü olanlar beni alıyor, Hürriyet’ten sonra ikinci sırada Sabah’ı değil beni düşün” demeye getiriyor.

Kulaktan kulağa yayılan inançlardan yola çıkarak Vatan’a “Hürriyet’ten sonra en etkili gazete” algısı oluşturmaya çalışıyor. Aslına bakarsanız Sabah’a yönelik “olumsuz” algılar üzerinden bu tür bir kampanya yapmak doğru...

Özellikle de rakamlara bakmayan, BİAK sonuçlarını umursamayan , gazeteye reklam verip “ulaşım nedir?” “frekans nedir?” sorularına kafa takmayan “ezbere” reklam veren reklamveren için...

Nasıl? Kanuna aykırı... Vatan reklamlarında da görüldüğü üzere doğru dürüst kanıt sunamıyor. Kanıt sunamadığı için de şu anda var olan yasaya göre suç işliyor. Cezası da 60.000 YTL ve reklamlarının durdurulması...

Sabah şikayet etse Vatan bu cezayı alır. Vatan Basın ölçümlerine de üye...

Ve bu ölçümlerde de ikinci değil... Aslında BİAK üyeleri arasındaki raporlama standartlarına da uymuyor. Bu konuda uyarılma olasılığı yüksek...

İlginçtir bu iddiaya ilk tepki haklı olarak Doğan Grubu gazeteleri Milliyet ve Posta’dan geldi. Sabah ve Zaman ise hiç istiflerini bozmadılar. Hürriyet ise her zamanki çook “cool”.

Niye olmasın ki? Vatan’ın kampanyası aslında Hürriyet’in işine yarıyor. Herkes onun birinciliğini baştan kabul etmiş görünüyor...

Sabah’ın ise “saldırmasının” tam sırası... Tartışmaya açması gereken konu ise Murat Belge’nin geçen hafta Taraf’ta yazdığı gibi Hürriyet’in birinciliği! “Ergenekon’a % 70 inanırken Hürriyet nereden ‘merkez’ gazete oluyor” demişti Murat Belge...

Hele de Zaman’ın 700 binleri geçen abone+ raftan satış, Posta’nın 600 bini geçen raftan satışları düşünüldüğünde... Gerçekten de Hürriyet’in “merkez” oluşunu bir kez daha tartışmak gerekmez mi? Gerekir. Ben yarın bir deneyeyim?