Saadet il başkanı Kılıçdaroğlu'na yüklendi
Saadet Partisi GİK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi.
Erol Erdoğan: Kılıçdaroğlu “yoksullukta eşitlik” vaat ediyor
Saadet Partisi GİK Üyesi ve İstanbul İl Başkanı Erol Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi.
Partisinin Ankara Mamak ilçe teşkilatının düzenlediği “Farklı çözüm; Ekonomi” konferansında konuşan Erol Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “yoksullukta eşitlik” vaat ettiğini söyledi. Erdoğan, “Kılıçdaroğlu’nun CHP’si insanlara refahta değil, yoksullukta eşitlik vaat ediyor. Kılıçdaroğlu’nun kongre konuşmasının başka bir anlamı yoktur” dedi. “Yoksullara yoksullukta eşitlik vaat etmek sosyal adaletçilik midir?” diye soran Erdoğan, CHP’nin AK Parti’yi sadece eleştirdiğini ancak çözüm sunamadığını ileri sürdü.
AK PARTİ AZ BİR GRUBU REFAHA BOĞDU
AK Parti’yi de az bir grubu kuralsız ve adaletsiz bir şekilde refaha boğmakla suçlayan Erdoğan, “AK Parti, halkın çoğunluğunu yoksullaştırmaktadır. Sonra da dağıtılan yeşil kart, burs, ekmek, pirinçlerle, mercimeklerle övünülüyor. 19 milyon açlık sınırında yaşıyor. Bu hatadır. Çözüm; üretimin arttırılması, istihdamın oluşturulması, refahın arttırılması ve artan refahtan herkesin adaletli şekilde istifade etmesidir” şeklinde konuştu.
“Biz, kendimiz, kendi çevremiz refaha ersin diye değil, millet refaha, huzura ersin diye çalışıyoruz” diyen Erol Erdoğan, bundan dolayı Saadet Partisi’nin hem AKP’den hem de CHP’den ayrıldığını kaydetti.
MUHAFAZAKÂRLIĞA EN SERT ELEŞTİRİ
Türkiye’de son yıllarda uygulanan vahşi kapitalizm programının üreticiyi, esnafı, çiftçiyi perişan ettiğini vurgulayan Erol Erdoğan, muhafazakârlığa da en sert eleştirileri yöneltti. Türkiye’de artık protesto gösterilerinin olmadığına dikkat çeken Erol Erdoğan şöyle konuştu: “Bu olanlar mesela CHP zamanında olsaydı her cami önünde, her mahallede, her meydanda, pahalılığı, işsizliği, kayırmacılığı protesto mitingleri yapılırdı. Ancak şu an muhafazakâr ve sağcı çoğunluk, kendi aralarından statüsü yükselen, mali durumu iyiye giden arkadaşları yüzünden, gittikçe fakirleşen çoğunluğun sesini duymazdan geliyor. Hatta kendi çaresizliliğini bile gizleyerek zenginleşen az sayıdaki arkadaşına bakarak rahatlıyor. Arkadaşlarınızın zengin olması gittikçe fakirleşen çoğunluğu görmezden gelmenizi sağlamasın.”
BATI YOLUN SONUNA GELDİ
Erol Erdoğan konferanstaki konuşmasında, İslam dünyasının ekonomik, teknolojik ve bilimsel alanda çok geri kalmış olmasına rağmen, batı medeniyetinin her alanda yolun sonuna geldiğini belirterek, bu durumun İslam medeniyetinin yeniden İnsanlığa hizmet verebilmesi açısından büyük bir imkân oluşturduğunu anlattı. “Her riskin ve her türlü zaafın aynı zamanda avantajlar ve imkânlar barındırması” durumunu örnekleriyle ortaya koyan Erol Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:
GÖREVİMİZ EVRENSEL
“Her zorlukla beraber bir de kolaylık vardır. Yeter ki biz gereğini yapalım. Kolaylık bize kendini gösterecektir. Bizler, sadece ülkemizin sorunlarını çözmeye odaklanmadık. Onlar için zaten çalışıyoruz. İnşallah iktidara gelerek milletimizin yüzünü güldüreceğiz. Ancak bunun yanında, bu asırda, dünyanın tüm fakirlerine, mazlumlarına, yalnızlarına, dertlilerine söylenmesi gereken sözü ve çağın tüm sorunlarını çözecek evrensel ilkeleri ve projeleri de ortaya koymak için uğraşıyoruz. Bu ülkede farklı siyasi partilere oy verenler bizi, Saadet Partisini ve Numan Kurtulmuş’u bu açıdan değerlendirmeli ve bu tarihi sorumluluğu desteklemelidirler.”
MEDENİYETİMİZİN FARKI ARTIK DAHA BELİRGİN
İslam Medeniyetinin farkının artık daha da belirgin hale geldiğini vurgulayan Erol Erdoğan, “Aradaki fark çok nettir. Medeniyetin biri ‘okyanusta bile abdest alırken sadece bir abdestlik su kullan, sakın israf etme’ derken diğeri ise ‘bütün dünya senindir, istediğini gibi kullan’ diyor. İşte bundan dolayı Batılılar ve Amerikalılar, silahlanmakta sınır tanımıyor, atom bombası atmaktan çekinmiyor, nükleer silahlarda ise yarış yapıyorlar. Onun için çevre kirleniyor, sular kirleniyor hastalıklar artıyor ve yeni hastalıklar türüyor. Dünyanın yeniden sulh, selamet ve huzur yurdu olması için tarih bize dönüyor, görevimiz başladı. İnsanlığa adaletin sesini ulaştırmamız lazım” dedi.