Rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücümüzü, 2035 yılında 120 bin megavata yükselteceğiz
"Biz, enerji dahil her alanda insanı merkeze alan, tabiata zarar vermeyen, sorumluluk duygusunun en üst düzeyde olduğu bir politika benimsiyoruz"-
İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, enerji dahil her alanda insanı merkeze alan, tabiata zarar vermeyen, sorumluluk duygusunun en üst düzeyde olduğu bir politika benimsiyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Ajansının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde "Ortak Gelecek, Ortak Hedefler" teması ile İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlediği "İstanbul Energy Forum"un açılış programında yaptığı konuşmada, enerji arz güvenliği kadar, temiz enerji, verimlilik, iklim değişikliği ve çevre kirliliğinin de artık tüm insanlığın gündemini meşgul eden hususlardan olduğunu kaydetti.
Bakü'de düzenlenen COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi'nde çevre ve iklim değişikliği meselelerinin vardığı ürkütücü boyutları bir kez daha yakından gördüklerini belirten Erdoğan, "Ne pahasına olursa olsun ekonomik büyüme anlayışının kültürümüzde de, medeniyetimizde de yeri yoktur. Geçtiğimiz yüzyılda 'bir damla petrolü, oluk oluk akan insan kanından daha değerli' gören materyalist zihniyetin elinden dünyamız çok çekti." diye konuştu.
Afrika'dan Asya ve Latin Amerika'ya gittikleri her bölgede, gözünü para, altın ve petrol bürümüş anlayışın geride bıraktığı derin acılara rastladıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sömürgeciler sadece insanları katletmediler, milyonlarca masumla birlikte büyük bir çevre katliamı da gerçekleştirdiler. Zümrüt yeşili ormanları, gürül gürül akan nehirleri, gölleri, havayı, suyu maddi menfaatleri uğruna ya yok ettiler, ya zehirlediler, ya da kirlettiler." ifadelerini kullandı.
- "Rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücümüzü, 2035 yılında 120 bin megavata yükselteceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yedi Kız Kardeşler" denilen petrol şirketlerinin, Birinci Cihan Harbi başta olmak üzere son asırda insanlığın karşı karşıya kaldığı nice savaş, darbe, çatışma ve katliamda parmağı olduğunun bilinen bir hakikat olduğunu söyledi.
Diktatörlerin, darbecilerin ve zalimlerin eliyle enerji kaynakları kontrol edilirken insan hayatının, özgürlüklerin ve adaletin de hiçe sayıldığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"21. yüzyılda, sömürüye ve hırsa dayalı bu acımasız sistemin devam etmesi mümkün değildir. İnsana ve çevreye hak ettiği değer verilmeden, küresel ekonomi refaha ulaşamaz, enerji arz güvenliği sağlanamaz, dünyada barış ve huzur tesis edilemez. Unutmayalım ki, kendi ihtiyaçlarımızı karşılamak kadar, gelecek nesillere de daha yaşanabilir, daha temiz bir dünya emanet etmek zorundayız. Biz, enerji dahil her alanda insanı merkeze alan, tabiata zarar vermeyen, sorumluluk duygusunun en üst düzeyde olduğu bir politika benimsiyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesinin enerjiyle ilgili yürüttükleri bütün çalışmalarda temel referans kaynağı olduğunu belirtti.
Son 22 yılda temiz ve yenilenebilir enerjiye ciddi yatırımlar yaptıklarını anımsatan Erdoğan, "Rüzgar, jeotermal, güneş, nükleer gibi alanlarda dev projelere imza atıyoruz. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60'a yükselttik. Bu oranla Avrupa'da 5. dünyada 11. sıradayız. Hedefimiz, 2025 yılında Avrupa'da ilk 3'e, dünyada ise ilk 9'a girmektir. Şu an 31 bin megavat olan rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücümüzü, inşallah 2035 yılında 120 bin megavata yükselteceğiz." diye konuştu.
Nükleer enerjinin iklim krizi üzerinde olumsuz etkisinin bulunmamasının, kendilerini bu temiz kaynağa yönelten sebeplerden biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Akkuyu Nükleer Güç Santrali projemizle temiz enerji yanında milletimizin 70 yıllık hayalini de gerçeğe dönüştürüyoruz. Akkuyu'da, tüm ulusal ve uluslararası güvenlik standartlarına uygun olarak 4 nükleer reaktörün inşası aynı anda devam ediyor. Akkuyu tümüyle devreye girdiğinde Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unu karşılayacak, böylece yıllık 7 milyar metreküp doğal gaz ithalatı ile 35 milyon ton karbon salımını önleyecektir."
- "Enerji hatlarının istikrar, güvenlik, huzur ve refah taşıması gerektiği kanaatindeyiz"
Sinop ve Trakya nükleer güç santrali projelerine ilaveten küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalar da yürüttüklerini kaydeden Erdoğan, "Nükleer enerjide 2050 senesinde inşallah 20 bin megavatlık bir kapasiteye ulaşmayı hedefliyoruz. Biz, enerji kaynaklarını asla bir rekabet, çatışma ve sömürü unsuru olarak görmüyoruz. Enerji hatlarının sadece enerji değil, istikrar, güvenlik, huzur ve refah taşıması gerektiği kanaatindeyiz. Buna göre Türkiye 7 doğal gaz boru hattı, ikisi yüzer 4 LNG tesisi, 15 giriş noktası ve diğer avantajlarıyla, dünyanın önde gelen enerji ticaret merkezlerinden biri olma imkanına ziyadesiyle sahiptir." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Ağustos 1974'ten beri enerjiyi Türkiye'ye ve geleceğe taşıma misyonuyla çok stratejik faaliyetler yürüten BOTAŞ'ın 50. kuruluş yıl dönümünü tebrik ederek, BOTAŞ çalışanlarına da Türkiye'ye ve ekonomiye kattıkları değer için teşekkür etti.
Enerji konusunda şu kritik noktayı da gözden kaçırmamak gerektiğini kaydeden Erdoğan, enerji tasarrufunun bir milletin, bir toplumun gelişmişlik, medenilik seviyesini gösteren önemli mihenk taşlarından biri olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, ayrıca Peygamber Efendimizden özellikle 'Dereden abdest alırken bile suyu israf etme' emrine muhatap olan bir inanca mensubuz. Dolayısıyla enerji dahil kaynaklarımızı sınırsızca tüketerek, sınırsızca harcayarak, kullandığımız her kaynakta başkalarının da hakkı olduğunu göz ardı ederek, hiçbir yere varamayız. Enerji üretimiyle eş zamanlı olarak enerji tasarrufumuzu da artırmak, israfı önlemek, sorumluluk duygusuyla hareket etmek mecburiyetindeyiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji tasarrufu noktasında tüm vatandaşlarından azami hassasiyet beklediğini de ifade etti.
(Sürecek)
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.