Rus TV:Türkler, 30 bin Bulgar'ı katletti
Rus devlet televizyonu yine Türkiye'yi hedef aldı: "30 bin Bulgar'ı katlettiler."
Rus devlet televizyonu Rossiya kanalında Aleksey Denisov imzasıyla yayınlanan "Balkanlar'da Rus Haçı" isimli belgeselde Osmanlı'nın 30 bin Bulgar'ı katlettiği iddia edildi. 1877-1878 yıllarında Bulgaristan topraklarında çıkan Türk-Rus savaşının ele alındığı belgeselde Bulgaristan'ın bağımsızlığı için Rusya'nın sağladığı destek vurgulandı. Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyeliğini elde eden Bulgaristan'ın "Slav ve Ortodoks" kardeşliğini giderek unutması da eleştirildi. Rusya'nın devlet televizyonu 'Birinci Kanal' da geçen yıl yaptığı yayınla Rusya'da iş yapan bir kısım Türk şirketlerinin Çeçenistan'a destek sağladığı iddialarını dile getirmişti.
Gece geç saatlerde Rossiya devlet televizyonunda yayınlanan belgeselde, Osmanlı devleti egemenliğinde bulunan Bulgaristan'da 1876 yılında Çarlık Rusyası'nın desteğiyle halk isyanı çıktığı ve Türklerin bu isyanı çok kanlı bir şekilde bastırdığı iddia edildi. Belgeselde, "Bulgaristan'da çıkan halk isyanının ardından öfkelenen sultan olayı kanlı şekilde bastırılmasını emretti. Sultanın amacı, diğer Balkan Slav haklarına gözdağı vermekti. Türkler isyana kanlı bir terörle karşılık verdi. Bölgeye 'Başıbozuk' isimli Türk silahlı piyade birlikleri gönderildi. Başıbozuklar o günlerde Bulgaristan'da kadın, yaşlı ve çocuk olmak üzere 30 binden fazla insanı kılıçtan geçirdi. Yüzlerce Bulgar köyü yağmalandı, dağıtıldı ve yakıldı. Bu vahşet tüm dünyada öfkeye neden oldu." ifadeleri yer aldı.
Fransız yazar Viktor Hügo'nun o sıralarda duygularını, "Uygar Avrupa'nın gözleri önünde Bulgar halkı tümüyle katlediliyor, fakat bizim yöneticiler
anlaşılan bunları görmüyorlar!" şeklinde dillendirdiği kaydedilen belgeselde Avrupa'nın siyasi deklarasyon ve insani yardımlar dışına Bulgaristan'a destek amacı ile hiç bir şey yapmadığı vurgulanarak, "Birçok Batılı Avrupa ülkesi Osmanlı ile ilişkilerin ciddi şekilde bozulmamasını istiyordu. Çünkü onlar Türkiye'yi Avrupa'nın güneyinde ve Kafkaslar'da Rusya'ya karşı denge olarak görüyordu. İngilizler ve Almanlar İstanbul'a en yeni silah ve diğer yardımların gönderilmesine devam ediyorlardı" denildi.
"TÜRKLERİN YAPTIĞI KATLİAM ÇARI ÇİLEDEN ÇIKARDI"
Belgesel filmde Bulgaristan'da isyanın bastırılmasında gerçekleşen katliamın Rus toplumunu ayağa kaldırdığı, çileden çıkan Çar 2. Aleksandr'ın Osmanlı'dan Balkan Hristiyanlarına karşı yapılan siyasetin sona erdirilmesini ve onlara ulusal özerklik ve vatandaşlık haklarının verilmesini talep ettiği aktarıldı. Balkanlara gelen Rus askerlerini Bulgar halkının sevinçle ve göz yaşlarıyla karşıladığı anlatılan belgeselde, "Birçok Bulgar kent ve köylerinde halk coşkuyla kurtarıcılarını karşıladı. Halk elinde haç, ikon, tuz, ekmek ve rakıyla Rus askerlerini selamladı." bilgisi verildi.
Sıkça Bulgar papazlarının görüşlerinin yer aldığı belgeselde Türklerin Bulgarları "ikinci sınıf halk olarak gördükleri", "zulmettikleri" ve "haklarını çiğnedikleri" vurgulandı. Rossiya kanalına konuşan Bulgaristan Ortodoks Kilisesi Loveçski bölge papazı Mitropolit Gavril, "Büyük ve güçlü Rusya'nın yapacağı yardımın dışında bizi hiçbir şey kurtaramazdı." dedi.
Bulgaristan da eleştirildi
Belgeselin sonunda Bulgar halkının Rusya'nın 19.yüzyılda Bulgaristan'a sağladığı desteğin unuttuğu eleştirisi getirilirken, şimdi Bulgaristan'da AB ve NATO ülkeleri ile ilişkilerin geliştirilmesini isteyen yeni bir neslin yetişdiğine dikkat çekildi. Genç Bulgar tarihçi Zorina Velinova'yı konuşturan program onun Rusya'nın gerçekleştirdiği askeri müdahalenin gereksizliğine vurgu yapması da eleştirildi. Velinova Rusya'yı eleştirerek, "Rusya'nın müdahelesi Balkanlara yönelik askeri bir müdahele idi. Bu ise Balkanlardaki ihtilafları daha da gerginleştirdi. Zira bu tür ihtilaflar artık Osmanlı İmparatorluğu'nda ya yoktu ya da bitmek üzereydi." Belgeselde Zorina Velinova Batı yanlısı bir tarihçi olarak da tanıtıldı. Rus askerlerinin Bulgaristan'daki anıtlarının bakımsız kaldığı görüntüleri de ekrana yansıdı.
Lebedev: "Türkiye karşıtı belgesel çirkin bir olay, kınıyorum!"
Rusya'nın eski Ankara Büyükelçisi Aleksandr Lebedev, Rossiya televizyon kanalında Aleksey Denisov imzasıyla gösterilen "Balkanlarda Rus Haçı" isimli belgesel filme sert tepki vererek, "Çirkin olay. Amaçları Rusya ve Türkiye ilişkilerini bozmak. Kınıyorum." dedi.
Cihan Haber Ajansı'na açıklamada bulunan eski Rus Büyükelçisi Lebedev, Türk-Rus ilişkilerinin geliştiği son dönemlerde vizyona giren belgesellerin bilinçli ve kasıtlı olarak üretildiğine dikkat çekti. Lebedev, "Amaçları Rus-Türk ilişkilerini bozmak. Kasıtlı olarak yapılıyor. Özellikle Türkiye Cumhurbaşkanı sayın Abdullah Gül'ün geçtiğimiz ay Moskova'ya yaptığı ziyaret ve Rusya'da devlet düzeyinde ağırlanmasının ardından bü tür filmin resmi devlet televizyonunda sunulması çok dikkat çekici. Kasıtlı bir plan." uyarısı yaptı.
Kendisnin Ankara'da büyükelçilik yaptığı dönemde de bu tür çirkin olayların yaşandığını, bundan sonrası içinde yaşanmaya devam edeceğini hatırlatan Lebedev şu şekilde konuştu: "Bu şahıslar Türkiye-Rusya ilişkilerinin artmasını ve gelişmesini istemeyen belirli bir kategorideki isimler. Maleseef bu tür insanlar her kurumda bulunuyor." şeklinde konuştu. Bazı kimselerin bu tür filmler aracılığıyla Rusya'da Türk firmalarının faaliyetlerini bozmağa çalıştığını da anlatan Lebedev, "Rusya'da giderek artmakta olan Türk şirketleri ve çoğunun başarısı birilerini ciddi şekilde rahatsız ediyor. Onlar da bu propaganda yayınlar vasıtasıyla Türk şirketlerinin faaliyetlerini bozmağa çalışıyor." dedi.
Lebedev, iki ülke arasındaki işbirliğin arttığı bir dönemde tarihi olayları malzeme yaparak iki ülke ilişkilerini bozmaya çalışmayı "saçmalık" olarak niteleyerek şu karşılaştırmayı yaptı: "Ne gerek var eski tarihi olayları kurcalamaya? Olan oldu artık. Geçmişte kaldı. Unutun gitsin. O zaman Türkiye de Kırım'ı hatırlasın. Biliyorsunuz Kırım'ı Çarlık Rusyası savaşarak Osmanlı'dan aldı. Ama bugün bunu hatırlayan yok. Bizde eski tarihi olayları kurcalamak moda oldu. Bazı şeyler de hatırlanabilir. Örneğin, Rusya kahramanı olan Prens Aleksandr Nevski'nin babasının Tatar hanı olduğu söyleniliyor. Dmitri Donskoy'un Kulikova Çatışması'nda (1380 yılında) Rus savaşçılarının çoğu Tatar kökenli idi. Veya Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın yanında yer almadığını, SSCB'ye karşı savaşmadığını neden hatırlamıyoruz? Bırakalım eski tarihi olayları. İleriye dönük bakalım. Bugün iki ülke ilişkilerinin gelişmesi hepimizin yararına."