Referandumu 'muhalefet' kazanacak
Türköne, referandumu 12 Eylül'ün kurduğu düzene muhalefet olan AK Parti'nin kazanacağını belirtiyor.
"CHP, MHP ve BDP bunun için statükonun yani iktidarın cephesinde mevzileniyor." diyen Zaman Gazetesi yazarı Mümtaz'er Türköne, referandumu 12 Eylül'ün kurduğu düzene muhalefet olan AK Parti'nin kazanacağını belirtiyor.
İşte Türköne'nin o yazısı;
"12 Eylül'ün kurduğu düzene muhalefeti AK Parti, bu düzene sahip çıkma görevini ise diğer partiler üstlendi. Muhalefet değişim ister.
Değişimin büyüleyici gücünü referandum kutuplaşmasında AK Parti temsil ediyor. CHP, MHP ve BDP ise AK Parti'ye, yani değişime muhalefet ederken, 12 Eylül'ün kurduğu düzeni müdafaa ediyor. 12 Eylül'ün mevzilerini otuz yıldan sonra savunmak ne gariptir ki MHP'ye ve BDP'ye düşüyor. Niye? Çünkü bu partiler, kendilerini var eden ve gelecekte de var edecek olan statükoyu savunuyorlar. CHP, MHP ve BDP bunun için statükonun yani iktidarın cephesinde mevzileniyor.
Bugünün PKK'sını ve BDP'sini 12 Eylül kendi elleriyle yarattı. İstihbarat örgütlerinin gizli projelerine gerek yok; askerî diktanın açık uygulamaları ve kararlarını hatırlamak yeterli. Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi olmasaydı, PKK'nın bu kadar öfkeli ve şiddet yüklü lider kadrosu ortaya çıkar mıydı? 12 Eylül diktası giderayak Kürtçeyi yasaklayan o meşhur 2932 sayılı kanunu çıkartmasaydı Kürt gençleri dağa çıkmaya bu kadar kolay ikna edilebilir miydi? PKK referandumu boykot ediyor. Elbette edecek. Anayasa'nın 145. maddesi değişir de, yargısız infaz yapan askerler üzerindeki "askerî yargı" zırhı kalkarsa, Türkiye herkesin adalete hesap verdiği bir ülke haline gelirse PKK nereden ekmek yiyecek? Devlet içinde kanun dışı işler olmadan, kendi illegal durumunu nasıl temellendirecek? Elindeki silaha nasıl gerekçe bulacak?
BDP'lilerin referandumu boykot ederken açıklamakta zorlandıkları husus, aslında PKK'nın bölgede sürdürdüğü statükoyu savunmaktan ibaret. Bu statükonun sürmesi için, Türkiye Cumhuriyeti'ne temel şeklini veren ve halk arasında sözleşme niteliği taşıyan anayasanın tıpkı 12 Eylül diktasının tasarladığı gibi geri, ilkel ve anti-demokratik biçimde kalması lâzım. Hukuk, tam o dikta yönetiminin çizdiği çerçevede yüksek yargı oligarşisinin tasallutuna açık olmalı. Devlet içindeki çeteler yargılanmamalı. Temel hak ve özgürlükler bağımsız yargının teminatı altına girmemeli. Bütün bunlar olursa ne olur? PKK, zeytinyağı gibi üste çıkacağı bahanelerden mahrum kalır.
PKK, referandumu boykot ederken kendisini var eden kirli vasatı devam ettiriyor. Peki MHP neden referanduma karşı çıkıyor?
Devlet Bahçeli, referandum paketi için "PKK açılımının altyapısı" diyor. AK Parti yerine bu iddiaya BDP'nin bir cevap vermesi lâzım. Benim gibi 12 Eylül'ün işkencelerinden geçmiş olan koca bir nesle MHP'nin 12 Eylül'e sahip çıkmayı anlatması çok zor. Bizler daha ötesini biliyoruz. 12 Eylül darbesini yapmak için darbecilerin ne cinayetler işlediğini. 12 Eylül'den önce MHP Genel Merkezi'ne yapılan saldırı, onlarcası arasından sadece bir örnek. Suç işleyen bir askeri kulağından tutup yargıç önüne çıkartacak ve yüksek yargının da bu yargılamayı engelleyemeyeceği bir anayasa düzenlemesine MHP neden karşı çıkar ki?
En anlaşılabilir durum CHP'nin durumu. Bu ülkedeki egemenlik hakkı normal zamanlarda devlet içindeki sivil-asker bürokratik oligarşi ile sandıktan çıkan iktidarlar arasında paylaşılmıştı. CHP bu paylaşımda devlet içindeki iktidarın sahadaki temsilcisi rolünü benimsemişti. Referandum paketi tek başına CHP'nin bu iktidarını sona erdirecek. CHP sözcüleri pakete karşı çıkarken gerekçe bulmakta zorlanıyorlar. Paketi kendi içinde değerlendirmenin ve yetersizliklerine, eksiklerine itiraz etmenin çok fazla değeri yok. Halk sandığa gidecek ve ikili bir tercihle karşı karşıya gelecek. "Hayır" derse, anayasanın mevcut haliyle kalmasını, evet derse paketteki şekliyle değişmesini tercih etmiş olacak. Paketin mukayeseli üstünlüğü tartışma götürmez. CHP bu üstünlüğe nasıl direnecek?
Daha başında anayasa değişikliği planı, akıl dolu bir siyasî hamle idi. AK Parti paket geçse de geçmese de kazanıyordu. Anayasa Mahkemesi paketi kuşa çevirerek CHP-MHP-BDP cephesini rahatlatabilirdi. Şimdi iktidar ve muhalefet eşitsiz şartlarda karşı karşıya.
Bu berbat statükoyu tarihin çöp sepetine atmakta geç bile kaldık. Muhalefet kazanacak. CHP-MHP-BDP cephesi daha başında yenik düşmüş bir iktidarı temsil ediyor."