Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, referandumun, ülke için kırılma noktasını oluşturduğunu, eski Türkiye ile yeni Türkiye’nin ayrıştığını söyledi. Referandum öncesi devletin her çeşidinin olduğunu söyleyen Gündoğdu, “Referandum öncesi olmayan sadece milletti. Var olan millet ise gerektiğinde dövülecek millet idi” şeklinde konuştu.

Memur-Sen Bursa İl Divan Toplantısı, Memur-Sen İl Temsilciliği’nde yapıldı. Burada konuşan Gündoğdu, referandumla devletin milletinden milletin devletine adım atıldığını, insanı merkeze alan anlayışın sendikal bakış açılarını oluşturduğunu kaydetti. Referandumda toplu sözleşmeye de toplumsal sözleşmeye de ‘evet’ dediklerini hatırlatan

Gündoğdu, toplu sözleşmenin yolunun referandumla açıldığını hatırlattı.

KADEMELİ EĞİTİME GEÇİLMELİ

Gündemdeki konulara da değinen Gündoğdu, kesintisiz eğitimden kademeli eğitime geçişi öngören teklifin sahibinin 18. Milli Eğitim Şurası’nda Eğitim Bir-Sen olduğunu söyledi. İmam hatip liselerini kapatmak adına bütün meslek liselerini kapatan anlayışın, bugün kademeli eğitime geçişi engellemeye çalıştığını belirtti. Dayatmanın hiçbir eğitimci görüşüyle bağdaşmadığını ifade eden Gündoğdu, pedegojik bir model olan kademeli eğitimi engellemeye çalışanların milletin taleplerini görmezden geldiğini belirtti.

“Rövanş peşinde değiliz. Milletin geleceğine MGK kararları değil, Milli Eğitim Şurası kararları yön versin. Bilim yön versin” şeklinde konuşan Gündoğdu, “Geçmişin kirli senaryolarını yazanlar ortada dolaşıp, boy gösteriyorlarsa, onlar bunun adına rövanş diyorlarsa, rövanş olsun, haddini bildirme diyorlarsa, haddini bildirme olsun” ifadelerini kullandı.

YENİ ANAYASA YAPILMALI

Anayasa çalışmalarına da değinen Gündoğdu, Türkiye’nin yeni anayasaya hazır tek kurumunun Memur-Sen olduğunu söyledi. Benzeri olmayan bir anayasa çalışmasına imza attıklarını söyleyen Gündoğdu, halkın talep ve isteklerini ortaya çıkardıklarını kaydetti. “Rakiplerle farkımız burada da ortaya çıkıyor” diyen Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Solumuzdakiler İmralı’ya selam durmak için sendikacılık yapıyor. Sağımızdakiler Silivri, diyorlar. Biz sadece ve sadece millet iradesini önemsiyoruz” şeklinde konuştu.

TOPLU SÖZLEŞME

‘Kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkı veilmemesi halinde bir daha toplu görüşme masasına oturmayacağız’ dediklerini hatırlatan Gündoğdu, “Bu yönde bir çok çalıştay yaptık. Referanduma destek olduk. Referandum sonrası, memur maaşlarını belirleme yetkisini toplu sözleşme masasına devretmek istemeyen oligarşik bürokrasi ve bakanlarla karşılaştık. Uzun süren bir uyum yasası çalışması yürüttük. Alt komisyonda bir çok beklentimiz karşılandı. Halen olmazsa olmaz isteklerimiz var. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bu beklentilerimizin de karşılanmasını bekliyoruz” dedi. Dayanışma aidatı ödenmesi konusunda, Hayati Yazıcı’nın bakanlığı zamanında, sendikalı olmayan kamu çalışanlarının yetkili sendikaya dayanışma aidatı ödenmesi konusunda anlaştıklarını söyleyen Gündoğdu, “Daha önce ‘evet’ diyen diğer konfederasyon, eğitim hizmet kolununda yetkiyi kaybedince şimdi ayak diriyor. Ancak, biz dayanışma aidatı konusunda ısrarlıyız. Bunun sağlanamaması halinde, sendikalı kamu çalışanlarına ödenen toplu sözleşme ikramiyesinin artırılmasını isteyeceğiz” dedi.

Geçen yılki sözleşmelilerin kadroya alınması uygulamasında kapsam dışı kalan sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine yönelik söz aldıklarını ifade eden Ahmet Gündoğdu, bu yöndeki beklentilerinin toplu sözleşmeden önce karşılanmasını beklediklerini vurguladı.

Toplu sözleşme hazırlıklarının tamam olduğu bilgisini de veren Gündoğdu, “666 Sayılı KHK ile memnun olduğumuz sonuçlar da var, eksik kalan hususlar da. Öğretmen ve öğretim görevlileri, din görevlileri gibi kararnemeden faydalanamayan kamu çalışanlarının mağduriyetini toplu sözleşme masasına taşıyacağız” ifadelerini kullandı.