Rasmussen'e Türkiye'den dört şart
Türkiye, NATO Genel Sekreterliği için uygun değil açıklaması yaptığı Danimarka Başbakanı Rasmussen'i yoğun bir diplomasi sürecinin ardından kabul etti.
Türkiye’nin tarihi Rasmussen reddi sonuç getirdi.Buna göre, “NATO genel sekreter yardımcılığı Türkiye’ye geçiyor. Ayrıca, Afganistan Barış Gücü’nün başına bir Türk’ün getirileceği, ROJ TV’nin kapatılacağı ve Rasmussen’in ‘Karikatür Krizi’nden dolayı özür dileyeceği belirtildi...
Türkiye, NATO Genel Sekreterliği için uygun değil açıklaması yaptığı Danimarka Başbakanı Rasmussen'i yoğun bir diplomasi sürecinin ardından kabul etti. Ancak, Türkiye Rasmussen'in yeni Genel Sekreter olarak seçilirken önemli başlıklar altında ciddi tavizler aldı.
‘Resmen özür dileyecek’
Buna göre, Rasmussen genel sekreter olduktan sonra Genel Sekreter Yardımcılığı Türkiye'ye verilecek. Bunun dışında Afganistan Barış Gücü'nün başına da bir Türk'ün getirilmesi konusunda onay alındığı ifade ediliyor. Ayrıca Medeniyyetler İttifakı toplantısı için Türkiye'ye gelecek olan Rasmussen'in karikatür krizi nedeniyle tüm müslümanlardan özür dilemesinin sağlanacağı, PKK için de "terörist örgüt" ifadesini kullanacağı belirtildi.
Roj TV yayın durduracak
Ayrıca Roj TV konusunda ise gerekli adımların atılacağı konusunda garanti verildiği ileri sürüldü. Bu gelişmelerin ardından Türkiye vetosunu kaldırdı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Rasmussen için onay verdi. Başbakan Erdoğan, olayın çözümünde ABD Başkanı Obama'nın garantörlüğünün büyük rolü olduğunu söyledi. İslam ülkelerinden “Allah rızası için bu kişi NATO Genel Sekreteri olmamalı"diye çok sayıda telefon aldığını vurgulayan Erdoğan, "İtirazlarımızda tüm bu durumları da göz önünde bulundurduk. Diliyoruz ki bu konulardaki çekincelerimiz ve verilen garantiler yerine getirilsin.” dedi. Erdoğan şunları söyledi:
“Danimarka ROJ TV'nin yayınının durdurulması, İslam ülkelerine yönelik sorunları giderici açıklamaların gelmesi, birinci derecedeki yardımcılarından bir tanesinin Türk olması, NATO komuta kademesindeki askerler arasında Türk askerlerinin de bulunması gibi konularda garantiler verilmiştir. Ben Başbakan olarak ülkenin bana yüklediği sorumluluğu yerine getirdiğime inanıyorum. NATO’ya bu katkıyı yaparken diğer ülkelerin de bize gerekli anlayışı göstermesi gerekir"
Türkiye rest çekti
Rasmussen'in seçimi sırasında yapılan diplomasi trafiğinin tam bir satranca dönüştüğü belirtiliyor. ABD Başkanı Obama öncelikle Abdullah Gül ile görüşerek ikna etmeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. Bununla birlikte İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de Başbakan Erdoğan ile bir saate yakın telefonla görüştü, ancak yine ikna edemedi.
Kendinden emin politika
Son tahlilde, Türkiye tarihi restini ortaya koyarak hem ülke olarak taleplerini aldı, hem de Rasmussen’in Türkiye ve İslam dünyasına karşı yaptığı hatalı politikaları zimnen kabul ettirmiş oldu. Aynı zamanda, Türk diplomasisi NATO’nun altmış yıllık tarihinde çok net bir tavır ortaya koyarak soğuk savaş dönemi Türk dış politikasının bittiğini ilan etmiş oldu. Gözlemciler, Türkiye’nin kendinden emin bir politika ortaya koyduğunu belirtiyor.
Türkiye, NATO Genel Sekreterliği için uygun değil açıklaması yaptığı Danimarka Başbakanı Rasmussen'i yoğun bir diplomasi sürecinin ardından kabul etti. Ancak, Türkiye Rasmussen'in yeni Genel Sekreter olarak seçilirken önemli başlıklar altında ciddi tavizler aldı.
‘Resmen özür dileyecek’
Buna göre, Rasmussen genel sekreter olduktan sonra Genel Sekreter Yardımcılığı Türkiye'ye verilecek. Bunun dışında Afganistan Barış Gücü'nün başına da bir Türk'ün getirilmesi konusunda onay alındığı ifade ediliyor. Ayrıca Medeniyyetler İttifakı toplantısı için Türkiye'ye gelecek olan Rasmussen'in karikatür krizi nedeniyle tüm müslümanlardan özür dilemesinin sağlanacağı, PKK için de "terörist örgüt" ifadesini kullanacağı belirtildi.
Roj TV yayın durduracak
Ayrıca Roj TV konusunda ise gerekli adımların atılacağı konusunda garanti verildiği ileri sürüldü. Bu gelişmelerin ardından Türkiye vetosunu kaldırdı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Rasmussen için onay verdi. Başbakan Erdoğan, olayın çözümünde ABD Başkanı Obama'nın garantörlüğünün büyük rolü olduğunu söyledi. İslam ülkelerinden “Allah rızası için bu kişi NATO Genel Sekreteri olmamalı"diye çok sayıda telefon aldığını vurgulayan Erdoğan, "İtirazlarımızda tüm bu durumları da göz önünde bulundurduk. Diliyoruz ki bu konulardaki çekincelerimiz ve verilen garantiler yerine getirilsin.” dedi. Erdoğan şunları söyledi:
“Danimarka ROJ TV'nin yayınının durdurulması, İslam ülkelerine yönelik sorunları giderici açıklamaların gelmesi, birinci derecedeki yardımcılarından bir tanesinin Türk olması, NATO komuta kademesindeki askerler arasında Türk askerlerinin de bulunması gibi konularda garantiler verilmiştir. Ben Başbakan olarak ülkenin bana yüklediği sorumluluğu yerine getirdiğime inanıyorum. NATO’ya bu katkıyı yaparken diğer ülkelerin de bize gerekli anlayışı göstermesi gerekir"
Türkiye rest çekti
Rasmussen'in seçimi sırasında yapılan diplomasi trafiğinin tam bir satranca dönüştüğü belirtiliyor. ABD Başkanı Obama öncelikle Abdullah Gül ile görüşerek ikna etmeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. Bununla birlikte İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi de Başbakan Erdoğan ile bir saate yakın telefonla görüştü, ancak yine ikna edemedi.
Kendinden emin politika
Son tahlilde, Türkiye tarihi restini ortaya koyarak hem ülke olarak taleplerini aldı, hem de Rasmussen’in Türkiye ve İslam dünyasına karşı yaptığı hatalı politikaları zimnen kabul ettirmiş oldu. Aynı zamanda, Türk diplomasisi NATO’nun altmış yıllık tarihinde çok net bir tavır ortaya koyarak soğuk savaş dönemi Türk dış politikasının bittiğini ilan etmiş oldu. Gözlemciler, Türkiye’nin kendinden emin bir politika ortaya koyduğunu belirtiyor.
Kaynak: