Psikolog ruha yama yapmamalı!
Robert Frager: Bazen tasavvufa bir psikolog gözüyle, bazen psikolojiye bir şeyh gözüyle bakıyorum.
Eric Ericsson’un asistanlığını da yapmış olan spritüel psikolog ve düşünür/yazar Prof. Robert Frager, geçtiğimiz hafta Kim Psikoloji Derneği’ne konuk oldu. ‘Değişim’ olgusunun derinlemesine işlendiği konferansta, sufi psikolojsi ve manevi rehberlikten ruhsuz psikolojiye kadar, insanı tanıma sanatının güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen problemleri konuşuldu.
(+) |
Ruhsal değişimin, biyolojideki metamorfozla paralel kavramlar olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başlayan Frager, insanın yaşam macerasını tırtıl örneğiyle açıkladı. Bir tırtıl gibi devamlı oluşum halinde olduğumuzu ve sonunda da, kelebeğe dönüşmeyi amaçladığımızı ifade etti.
Psikologlar ve ebeler meslektaştır!
Robert Frager, manevi rehberliği iyice açarak konferansını sürdürdü. Manevi rehberliğin insanın ruh dünyasında yeni bir doğuma neden olduğunu belirtti. Ve bu anlamda spritüel psikologların, ebelerle aynı işi yaptığını söyledi. Birinin biyolojik doğuşu, diğerininse ruhsal doğumu gerçekleştirdiğini sözlerine ekledi.
Konuşmacımız, ‘benlikteki değişim’ kavramını da derinlemesine açıkladı. Söylediklerinin idrake oturması için metaforlardan yararlandı. Değişim olgusunu kavratırken çeşitli sembol ve örnekler kullandı. Değişimin, yıllarca yaşadığımız bir odadan, hiç tanımadığınız bir odaya taşınmak gibi bir durum olduğunu belirtti. Bu anlamda yaşadığımız ızdıraplara, bir odadan diğerine geçişte oluşan garipseyişin ve oraya uyum sağlayamamanın neden olduğu tespitini yaptı.
Her dönüşümün değişim olmadığını da ısrarla vurguladı Prof. Frager. Asıl değişimin, yaşanılan odayı bırakıp yeni bir odaya geçebilmek olduğunu belirtti. Bulunduğumuz odanın rengini, eşyalarını, dekorunu değiştirsek bile, hâlâ aynı yerde kalmış olacağımızı fark ettirdi. Tıpkı bunun gibi, yaşadığımız şehri, yaptığımız işi, hatta ismimizi değiştirsek bile gerçek anlamda değişmiş olmayacağımızı yüzümüze çaldı. Bunun sebebini de, kalplerimizde ve ruhlarımızda yapmamız gereken asıl değişikliği gerçekleştirememiş olmamıza bağladı.
Ruha yama değil, yeni bir psikolojik şema
Psikolojik dayanaklardan söz etti Frager. Yani psikologlardan, psikolojik danışmanlardan bahsetti. Bazı danışmanların, danışana yardım ederken, onun bulunduğu odanın şartlarını iyileştirmeye dönük çalıştığını, oysa bunun yanlış olduğunu belirtti. Çünkü aslî danışmanların ruha yama yapmaktan ziyade, yeni bir psikolojik şema ortaya koymaları gerektiğini ispatladı.
“Gerçek danışman problem çözen değil, problem çıkaran insandır!” diyerek, bu söyleminin altını doldurdu itinayla. Onun gözünde danışmanın başlıca özelliği; danışanların gittikleri yeni oda hakkında onları cesaretlendirmesi ve yeni yerlerine alışmalarını sağlayan kişi olmasıydı. Ona göre, danışanları pohpohlamak için yola çıkamazdı danışman; kendisine gelen kişinin aklındaki soru işaretlerini artırmak için uğraşmalıydı. Anlaşılabilir sözlerle, teorik ifadelere boğmadan anlattı insanı. Gerçekten yerinde tespitleri ve etkileyici spot cümleleri vardı derviş psikolog Robert Frager’in.
Organik bir çorbayız!
Hayat tecrübeleri doğrultusunda, birçok değişim ve dönüşüm yaşayan insanoğlunun ‘organik bir çorba’ya dönüştüğünü belirtti Frager. Yaşadığımız odayı bıraktığımızda karşımıza bir koridor çıkacağını ve orada yaşamanın, başlıbaşına bu durumun, insana acı verdiğini söyledi. Çünkü koridora girdiğimizde, artık eski odamızdan kopmuşuzdur ve yeni odaya da henüz varamamışızdır. (Yani bir boşlukta, arafta kalmışızdır.)
Terapiyi de bu durumla kıyasladı deneyimli terapist. Yani terapinin koridorda, bir nevi boşlukta olma durumu olduğunu dillendirdi. Değişim sürecinin zor kısmının da zaten bu olduğunu belirtti. Geçmişten kopulamamış olmanın ve geleceğe henüz varılamamış olmanın, insana en zor gelen şeylerden birisi olduğunun altını çizdi.
Ruhun karanlık gecesi
Robert Frager, konferansının ilerleyen bölümlerinde, hristiyan geleneğindeki mistik bir aziz olan Mr. John’u da konuya dâhil etti. Onun, bu arada olma durumunu ‘Ruhun Karanlık Gecesi’ diye isimlendirdiğini nakletti.
“Koridordayken diğer odayı görebilmek çok zordur. Hele varılacak oda bir alt kalttaysa ve siz de nerede olduğunuzu bilmiyorsanız, iş hepten zorlaşır. İşte biz psikolojik danışmanlar, insanlara hiç de kolay olmayan bu süreç boyunca yardımcı olmaya çalışırız” diyerek, danışmanların misyonunu özetledi.
Arayış içinde olanlar, depresyondakilerden farklıdır!
Eski benlikten kurtulup yenisini kazanma sürecinin ‘koridorda olmak’ olarak özetlenebileceğini söyleyen Frager, bu arınma dönemini bazı psikologların depresyon sandığını ve gelen kişiyi de ona göre tedavi ettiğini belirtti. Oysa bu konumdaki kişinin depresyonda olmadığını, çünkü işlevselliğini yitirmediğini, yalnızca ruhsal olarak sıkışmış bir halde olduğunu vurguladı. ‘Ruhun Karanlık Gecesi’yle depresyonun birbirine karıştırılmamasını salık vererek; depresyonun klinik bir vaka olduğunu ve klinikte tedavi edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
“Bazen tasavvufa bir psikolog gözüyle, bazen psikolojiye bir şeyh gözüyle bakıyorum” cümlesiyle, konferansını sonlandıran Prof. Robert Frager, ufkumuzu açan ve zihnimizi besleyen bir zaman dilimini bize armağan ettikten sonra oradan ayrıldı. Sufi pskilojisi ve modern psikolojisinin harmonisini bulduğumuz bu konferanstan çok şey edindik. Genç Dergi yazı işleri müdürü S.Ragıp Yazıcılar ve dunyabizim.com yazarlarından Selim Tiryakiol da ordaydı. En son çıkarken Frager’le birebir sohbet ettik ayaküstü.
O günden yâdımıza düşen psikolojinin mimarları oldu. Yani İbn-i Sina’yı, Gazzali’yi, Mevlânâ’yı, Muhammed Kutub’u, Abdullah El-Hatır’ı, Fahreddin Er-Razi’yi anarak kalakalmak düştü. Freud’dan sonra gömüldüğü yerden kalkan ve bize göz kırpan manevi psikolojinin ümidi düştü içimize. İnsanı ‘robocop’tan ayırt eden, ruhu ele alan bir psikolojinin tekrar doğması için dua ettik, şimdilik içimizden…
dunyabizim.com