Prof. Dr. Zafer Gül: “Bir aktöre ihtiyacımız var”
Mimar ve Mühendisler Grubu’nun 8 Nisan’da Pazar günü düzenlediği, “Üniversite Sanayi İşbirliği: Sorunlar ve Çözümler” konulu kahvaltılı toplantısı, Eresin Barcelo Otel’de gerçekleştirildi.
Mimar ve Mühendisler Grubu’nun 8 Nisan’da Pazar günü düzenlediği, “Üniversite Sanayi İşbirliği: Sorunlar ve Çözümler” konulu kahvaltılı toplantısı, Eresin Barcelo Otel’de gerçekleştirildi. Enerji, Sanayi ve teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve MMG Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığı Panelde, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İsmail Yüksek, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr M.Zafer Gül, İTÜ Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Altuğ Şişman, MMG Akademik Kurulu Başkanı İlhan Kocaarslan ile MMG Eski Başkanı ve PİOMAK Yönetim Kurulu Başkanı Oral Avcı da konuşmacı olarak yer aldı.
Avni Çebi: “MMG, Bu tür faydalı toplantılara devam edecek”
Toplantıda açılış konuşması yapan MMG Genel Başkanı Avni Çebi, MMG’yi ve geçmişte yaptıkları etkinlikleri katılımcılara anlattı. Özellikle kahvaltılı toplantıların ve her ay Üniversitelerde düzenlenen etkinliklerin katılımcılara büyük getirileri olacağına dikkat çeken Çebi, kahvaltılı toplantılarının devam edeceğini belirtti.
MMG olarak disiplinli bir sonucu çalışmalarına devam ettiklerine dikkat çeken Çebi, özellikle şehirleşme konusunda üzerlerine düşen görevin büyük olduğunu ifade etti. Son günlerde tartışılan şehirleşme konusuna vurgu yapan genel başkan, İstanbul’da şehirleşme konusunda yanlışlıkların olduğuna dikkat çekti. Konu ile ilgili MMG olarak basın açıklaması ve kamuoyu duyuruları yapıldığını belirten Çebi, “Şehircilik konusunda gelecek dönemde planlı ve iyi projelenmiş çalışmalar yapılmalı. İstanbul’daki alanlar değerlendirilirken, insanları ve değerlerimizi de göz önünde bulundurmak gerekir. Sanayi ve üniversitelerin işbirliği konusunda ilerleme kaydedilmesi gerekli. Sanayi ve diğer alanlarda hızla büyüyen ülkemizde, sanayi alanında yaşanan gelişmelere üniversitelerin de dahil olması gerekli. Burada üniversitelere büyük iş düşüyor. Daha aktif olarak sanayi alanında ortaklaşa çalışmalar yapma konusunda daha aktif ve girişiken olmaları gerekir.” dedi.
Prof. Dr. Davut Kavranoğlu: “Büyük yükselişimiz takip ediliyor”
Toplantıda söz alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, konuşmasına, MMG yönetim kuruluna toplantı daveti için teşekkür ederek başladı. Son on senelik süreçte Türkiye’nin kaydettiği büyük yükselişten bahseden Kavranoğlu, her alanda gelişim ve değişimin kaydedildiğinin altını çizdi. Yıllık ortalamalar dikkate alındığında sanayi üretiminin yüzde 8,9 büyüdüğüne dikkat çeken Bakan Yardımcısı Kavraroğlu, “geçmişten günümüze çok zirveler ve çukurlar gördük. Fakat artık hep daha fazla yükselmenin zamanı geldi. Bütçemiz sürekli büyüyor ve hükümet makro ekonomi dengelerini bozmadan büyümeye devam etmemiz gerekli.” dedi.
Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yapılan yatırımları artırabilmek için çalışmaların hızla devam ettiğini belirten Kavraroğlu, yeni teşvik paketi ile birlikte Doğu illerinde yapılacak yatırımlar sayesinde Türkiye ekonomisinin hızla gelişme göstereceğini vurguladı. Kavranoğlu ayrıca yeni teşvik paketi ile ilgili şöyle konuştu: “Yeni sistemle KDVistisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigortaprimi işverenhissesi desteği ki; bunu asgari ücret üzerinden yapacağız. Faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, gelir vergisistopajı desteği, KDV iadesi desteğini sağlayacağız”
Prof. Dr. İsmail Yüksek: “Hayal gücü çok önemli”
Toplantıya panelist olarak katılan Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Teknoloji’nin gelişebilmesi için hammadde, iş gücü ve çalışmaların sürekliliğinin çok önemli olduğunu vurguladı. Çalışmalar konusunda hayal gücünün de bariz bir önemi olduğunu vurgulayan Yüksek, “fikirler çoğaltılmalı, çoğaltılan fikirlerin arasından en iyisini seçmek fikirlerin niteliğini de artırmış olur.” dedi.
Bilginin önemine de dikkat çeken Rektör Yüksek, “bilgi her alanda çok önemli bir unsur olup, gelecek ve üretkenlik için olmazsa olmazdır. Satın almak yerine üretmek her zaman daha iyidir.” diye konuştu. 2002’den beri üretime büyük desteğin olduğunu belirten Yüksek, üretme kavramının değişerek geliştiğini, AR-GE’nin artarak, AR-GE’ye ayrılan payın yükseldiğini ifade etti.
Prof. Dr. Zafer Gül: “Bir aktöre ihtiyacımız var”
Marmara Üniversitesi Rektörü M.Zafer Gül, yaptığı konuşmasında üniversitelerin pekçok konuda geri kaldığını belirtti. Üniversitelerin ortaya çıkışından, tarihsel gelişimlerini kısaca özetleyen Gül, önceden hocalardan alınan bilgilerin akademisyenler tarafından olduğu gibi aktarıldığını fakat günümüzde araştırma yapılarak konuların geliştirilerek anlatıldığını ifade etti. Üniversitelerdeki öğrenci sayısının giderek arttığını kaydeden Gül, üniversitelerde yapılan çalışmalarda tek kişiden ziyade bir kurul yada uzman bir grup olarak çalışılmasının daha faydalı olacağına dikkat çekti. Gül ayrıca, Akademisyenlerin, üzerinde çalışılacakları konuya, başlarında bir hoca eşliğinde koordineli olarak yaklaşmalarının daha faydalı olacağını belirtti. Sanayi-Üniversiteler ve kamu üçgeninde, koordinasyon sağlanması gerektiğine dikkat çeken Gül, “Sanayi-Üniversite ve kamu kurumları arasında koordinasyonu sağlayacak bir aktöre ihtiyacımız var.” diye konuştu.
Prof. Dr. Altuğ Şişman, Araştırma gruplarının önemine dikkat çekti.
“Üniversite Sanayi İşbirliği: Sorunlar ve Çözümler” konulu toplantıya panelist olarak katılan, İTÜ Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Altuğ Şişman, üniversitelerin özellik bakımından diğer eğitim kurumlarından ayrıcalıklı olduğunu, bu ayrıcalığı da AR-GE özelliğiyle kazandığını belirtti. Üniversite ve sanayi işbirliği için AR-GE’nin şart olduğunu dile getiren Şişman, ayrıca projelerde çeşitlilik olmasının büyük önem arz ettiğine dikkat çekti. Üniversitelerin, (özellikle vakıf üniversitelerinin) asıl amaçlarının öğrenci bulmak ve öğrenci sayısını artırmak olduğunu kaydeden Şişman, “çünkü daha çok öğrenci daha çok gelir elde etmek demektir. Araştırmadan gelir elde etmeye odaklanma ise görece daha zayıf.” dedi. Araştırmanın sanayi işbirliği ve desteğiyle beslenebileceğini ifade eden Şişman, araştırma gruplarının olmamasının, sanayi üniversite işbirliğine de zarar verdiğini söyledi. Üniversitelerde doktora yapan öğrencilerin maddi kaynak elde edebilmek için farklı bir işte çalıştığını belirten Şişman, “Bir yandan çalışıp, bir yandan doktora yapmak, bana göre mümkün değil. Yurt dışındaki üniversitelere sorduğumuz zaman, doktora yaparken ayrı bir işte çalışan öğrenci sayısının neredeyse sıfıra yakın olduğunu görüyoruz.” dedi.
Prof. Dr. İlhan Kocaarslan: “Eğitim sisteminde eksikler var”
MMG Akademik Kurulu Başkanı Prof. Dr. İlhan Kocaarslan, eğitim sisteminde eksiklerin olduğunu söyledi. Sanayi ve üniversitelerin ortaklaşa çalışmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Kocaarslan, üniversitelerdeki hocaların da sanayi ile geç tanıştığını belirtti. Üniversitelerin sadece araştırma yaptığını söyleyen Kocaarslan, araştırma konusuna verilen ağırlık kadar, geliştirme konusuna da önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Üniversitelerdeki en konunun, döner sermayeyi dengede tutmak olduğunu ifade eden Kocaarslan, Rektörlere akademik görevlerin dışında mali görevler de yüklenmesinin yanlış olduğunu belirtti. Bilim ve teknolojik konularda yapılan araştırma ve geliştirme çalışmalarından kar beklememek gerektiğini belirten Kocaarslan, “kar beklemek yerine, bunun geleceğe yatırım olduğunu düşünmeliyiz.” dedi.
Oral avcı, sanayi desteğinin nasıl olması gerektiğini anlattı
MMG Eski Başkanlarından ve PİOMAK Yönetim Kurulu Başkanı Oral Avcı, Üniversite ve sanayi konularının birlikte ele alındığında, konuşulacak çok şeyin olduğunu söyledi. “Türkiye’yi kendi şirketim gibi yönettiğimi hayal edersem, heralde iki üç yıl içinde, yönetim kurulu başkanlığından atılırdım” diyerek siyasi iktidarı elde ettikten sonra çalışmaların zorluğuna dikkat çekti. Ekonomik büyüme konusunda, Türkiye’nin Çin’den sonra gelen 2. Ülke olduğunu kaydeden Avcı, katılımcılara istatistiksel veriler sundu. Avcı ayrıca, gelişmekte olan ve Sanayi ürünü tüketiminin fazla olduğu bir ülkenin, sanayi gelişimini böyle götürmesinin zor olduğunu söyledi. En önemli sıkıntı olarak mühendislerdeki cesaretsizliği gösteren Avcı, “Dünyayı bilmiyorlar, lisanı çok az biliyorlar. Sanayi üniversitelerle ortak çalışmak istiyorsa, bu gençlerin elinden tutacak onları bi yere getirecek, gerekirse bir gelecek planı çizip eline verecek, ancak böyle faydalı olunabilir.” dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.