Paralel yapıya yönelik operasyonun 2'nci dalgasında gözaltına alınan ve savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 10 polisten 4'ü tutuklandı, 6'sı ise haklarında yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. İstanbul Emniyeti'nde sorguları tamamlanan 11 polis; Furkan Donkar, Haluk Ural, Hacı Şerif Erikmen, Ergün Acun, Hasan Aladağ, Ömer Hüseyin Eroğlu, Ebubekir Özer, Veli Karlı, Serdal Kurtoğlu, Ebubekir Gül, Burhan Alioğlu önceki gün öğle saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Şüpheli polislerden yalnızca Ömer Hüseyin Eroğlu, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy'a ifade verdi. Diğer polisler ifade vermedi. İfade krizinin yaşanması üzerine Savcı Özsoy, ifadesini almadığı 10 polisi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti. Savcı, ifade veren şüpheli Eroğlu'nu ise serbest bıraktı.

DİNLEME VE SAHTECİLİK

Polisler, İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimi Cevdet Özcan tarafından sorgulandı. Avukatların reddi hakim talebinin reddedilmesinin ardından önceki gün 21.00 sıralarında başlayan sorgu dün sabah saat 05.30'a kadar sürdü. Hakim, kararını dün 12.00'da açıkladı. Hakim Özcan, şüpheliler Fürkan Donkar, Hacı Şerif Erikmen, Serdal Kurtoğlu ve Ebubekir Gül'ün tutuklanmasına karar verdi. Şüpheliler 'kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kaydetmek ve resmi belgede sahtecilik' suçlarından tutuklandı. Hakim, diğer 6 şüpheliyi ise yurtdışı çıkış yasağı koyarak serbest bıraktı. Mahkemede sorgulanan şüphelilerin hepsi, dinlemelerden sıralı amirlerin sorumlu olduğunu dile getirdi.

'HATIRLAMAM MÜMKÜN DEĞİL'

Tutuklanan zanlılardan Başpolis Ebubekir Gül, 20 yıl İstihbarat Şube'de çalıştığını, dinlemeleri, sıralı amirlerin imzasıyla mahkemelerden alınan kararlarla yaptığını söyledi. Binlerce kişiyi dinlediğini kabul eden Gül, 'Uzun süre dinleme işi yaptığımdan, binlerce kişiyi dinlediğimden, dinlediğim kişileri hatırlamam mümkün değildir. Ancak dinlemeler mahkeme kararı ve usûlüne uygun bir şekilde yapılmıştır' dedi. Komiser Yardımcısı Hacı Şerif Erikmen ise 'Latif Erdoğan isimli şahsı son bir senedir televizyonda gördüğüm kadarıyla biliyorum. Kendisiyle ilgili dinleme yaptığımızı hatırlamıyorum. Müge Anlı isimli şahsı televizyondan tanıyorum. Kendisiyle ilgili dinleme yaptığımızı hatırlamıyorum' diyerek işlemleri sıralı amirlerin imzasıyla yaptıklarını söyledi.

O kadar çok ki hatırlamıyorum

5 yıl İstihbarat Şube'de çalışan Serdal Kurtoğlu, telekulağın yasal olduğunu savundu. Aralarında Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'ün de bulunduğu birçok gazeteciyi dinleyen Kurtoğlu, 'Binlerce kişi dinlediğim için dinlediğim kişileri hatırlamam sözkonusu değildir' dedi. 2010-2014 yılları arasında İstihbarat Şube'de çalıştığını söyleyen Komiser Ergün Acun ise 'Görevim El Kaide ve IŞİD gibi örgütleri takip etmek ve bunlar hakkında bilgi toplamaktır. Bunlarla ilgili istihbarat üzerine kararlar alınıp takip yapılıyordu' ifadelerini kullandı.

'Müdür istedi'

Emekli polis memuru olduğunu söyleyen Ebubekir Özer, savunmasında 'İletişimin tespiti gerekiyor ise sıralı amirler olarak kısım ve büro amirleri tarafından şube müdürünün imzası ve onayı ile ilgili mahkemelerden dinleme kararı alınır, bu kararda İstihbarat Daire Başkanlığı'na ve TİB'e gönderilir' dedi. Görevini kötüye kullanmadığını, sahtecilik yapmadığını söyleyen Özer, 'Yaptığım dinleme ve izleme görevi benim dahlimin olmadığı alınan mahkeme kararlarına dayalı olarak yapıldığından herhangi bir suç unsuru içermemektedir' diye konuştu. Komiser Yardımcısı Hasan Aladağ ise, 2006-2011 yılları arasında İstanbul İstihbarat Şube'de çalıştığını belirterek, 'dinleme kararlarının sıralı amirlerin imzası ile alındığını' ifade etti. Aladağ, 'Mahkeme kararlarını fiziken görmediğim gibi mahkeme kararlarının kim hakkında alındığı hususunu bilmem mümkün değildir' ifadelerini kullandı. Aladağ, kendisine sorulan 'Fikret Bila'yı neden dinlediği' yönündeki soruyu ise, 'Fikret Bila ismini veya onun dinlendiği Fikri kod adını görmediğini ve görmesinin de mümkün olmadığını' söyleyerek yanıtladı.

AMİRİN DE ONAYI VAR

Komiser Yardımcısı iken 2 ay önce açığa alınan şüpheli Burhan Alioğlu, 4 yıl İstihbarat Şube'de çalıştığını ifade etti. 27 kişi hakkında usûlsüz dinleme yaptığı gerekçesiyle açığa alındığını anlatan Alioğlu, 'İletişimin tespiti yoluna gidilmesi gerektiğinde sıralı amirlerden başlamak suretiyle mahkemelerden şube müdürünün imzası ile talep yapılır. Dinleme kararı mahkemeden alındıktan sonra TİB'e gönderilir' dedi. Milletvekili Özcan Yeniçeri ve eski milletvekili Ümit Özdağ'ı dinlediği iddiası sorulan Alioğlu, 'Mahkemeden alınan kararlarla yapılan dinlemedir' diye konuştu.

'FORMDAKİ İMZA BANA AİT'

Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Sabri Uzun'u dinleten isimlerden Komiser Fürkan Donkar, 'sıralı amir' vurgusu yaptıktan sonra 'Emniyet Müdürü Emin Arslan ile ilgili olarak o dönemde Ergenekon terör örgütü ile bağlantılı olduğuna dair gelen ihbarlar ve başka şubelerden gelen yazılardan dolayı talepte bulunduk. Sabri Uzun hakkında da aynı hususlar var. Bu nedenle masa amiri olarak talep formunu imzaladım. Mahkeme kararına dayalı olarak yaptığımız dinlemelerdir' şeklinde ifade verdi.

Şikayetçi olmadı

İstanbul Emniyet Müdürlüğü içindeki paralel yapılanmanın 2008-2012 yılları arasında dinlediği isimler arasında bulunan manken Deniz Akkaya, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gelerek ifade verdi. 2012 yılının ocak ayı boyunca 'organize suç örgütüne üye olmak' suçlamasıyla dinlenen Akkaya, dün avukatıyla İstanbul Emniyeti'ne gelerek bir saat boyunca ifadesini sundu. Emniyet'ten ayrılırken gazetecilerin 'Neden emniyete geldiniz?' sorusuna Akkaya, 'Neden geldiğim belli' cevabını verdi. Akkaya, 'Şikayetçi oldunuz mu?' sorusunu ise 'Vatandaşlık haklarımı kullandım' şeklinde yanıtladı. Akkaya'nın usûlsüz dinlemelere ilişkin şikayetçi olmadığı öğrenildi. Usûlsüz dinlemelerin mağdurları arasında Akkaya'nın dışında oyuncu Peker Açıkalın ile şarkıcı Fulden Uras'ın da bulunduğu geçtiğimiz günlerde ortaya çıkmıştı.

13 kişi daha mahkemede

Paralel yapıya yönelik operasyonun 2'nci dalgasında gözaltına alınan 21 kişinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandı. Şüphelilerden 1'i emniyet sorgusunun ardından serbest bırakılırken 20 şüpheli dün sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilerden 7'si Savcı Okan Özsoy tarafından ifadeleri alınmadan serbest bırakıldı. Serbest bırakılanların isimleri şunlar: 'Halil Kocaman, Engin Yaşar, Sadettin Karataş, Şemsettin Dündar, Safa Tarık Oğuz, Ahmet Sarı, Hüseyin Türk.' Savcı Özsoy, 13 kişiyi ise ifadelerini almadan dosya üzerinden yaptığı değerlendirme ile tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti.