Erzincan'da, 11 yıllık polis memuru Yusuf Arslan, cinnet getiren meslektaşının silahından çıkan kurşunla vuruldu. Yaralandığını, başkaları söyleyince fark etti. Yürüyerek ambulansa bindi. Ancak 1 saat sonra, hastanede, kan kaybından hayatını kaybetti. Tabancanın kimin elinde patladığı araştırılıyor. Uzmanlar, "Bu tür yaralanmalarda kanın yarısı hemen boşalır. Hemen tampon yapılarak aşırı kan kaybının önlenmesi gerekir" dedi. Bir polis memurunu inanılmaz biçimde ölüme götüren süreç şöyle gelişti: Önceki akşam, Erzincan Çevik Kuvvet Şubesi'nde görevli 5 yıllık polis Muhammet Demir'in (27), Ordu Caddesi üzerinde bulunan evinden kavga ihbarı alındı. Bunun üzerine ekipler olay yerine gitti. Demir'in, bir gün önce İstanbul'dan gelen babası, annesi ve kardeşiyle kavga ettiği belirlendi. Balkona çıkan Demir, etrafa rastgele ateş etmeye başladı. Bölgede geniş güvenlik önlemi alan polisler, bir yandan caddeyi trafiğe kapatırken diğer yandan da meslektaşlarını ikna etmeye çalıştı. Ancak bir türlü ikna edilemeyen ve polislerin içeri girmesine de izin vermeyen Demir, etrafa ateş etmeye devam etti. Polis memuruna müdahale için Özel Harekat ekipleri çağrıldı. Olay yerindeki tüm ekipler de çelik yelek giydi.

AMBULANSA YÜRÜYEREK BİNDİ
Özel Harekat, 3. kata çıkıp müdahalede bulunmaya hazırlanırken; Demir, babası tarafından ikna edildi. Oturduğu daireden çıkan Demir, apartman girişine indi. Burada tabancasını yere bırakan Demir'i arkadaşları gözaltına almak istedi. Tam bu sırada bir el silah sesi duyuldu. Apartmandan gelen silah sesi üzerine tüm polisler panikle kendilerini yere yattı. Kurşun, bahçede bulunan Hırsızlık Masası Amiri Komiser Hikmet Çakıcı'nın belini sıyırdıktan sonra, park halindeki sivil ekip aracında bekleyen Ahlak Büro Amirliği'nde görevli Yusuf Arslan'a (36) isabet etti. Vurulduğunu fark etmeyen Arslan, aracı olay yerinden götürmeye çalıştı. Çevredekilerin uyarısıyla vurulduğunu anlayan Arslan, kurşun yarasını eliyle kapattıktan sonra hazır bekletilen ambulansa yürüdü. Araca binen Arslan sedyeye uzandı. Çelik yeleği çıkarılarak hemen müdahale edilen Arslan'a hemen müdahale edildi ancak hastanede hayatını kaybetti.

30 METRE MESAFEDEN VURULDU
Muhammet Demir ise gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, bekar olan Demir'in psikolojik sorunları olduğu ifade edildi. Arslan'ı öldüren kurşunun hangi silahtan çıktığını araştırmak için soruşturma başlatıldı. Merminin, olay yerinden yaklaşık 30 metre uzaklıktaki Arslan'a isabet ettikten sonra da ekip otosunun camını parçalayıp başka bir araca saplandığı belirlendi. Olay yerindeki boş kovanlar ve polise isabet eden mermi çekirdeği incelemeye alındı. Balistik incelemede, polisi şehit eden kurşunun Demir'in Sarsılmaz marka tabancasından çıktığı saptandı. Ancak tetiği kimin çektiği belirlenemedi. Polis, bu yönde soruşturma başlattı. Yusuf Arslan'ın cenazesi ise otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İlk incelemede, kurşunun Arslan'ın boynuyla omzu arasından girdiği, kalbine giden ana damarları parçaladığı anlaşıldı. Polis memurunun, kan kaybından hayatını kaybettiği belirtildi.

"HERKESE SİLAH VERMESİNLER"
Şark görevini bu yıl tamamlayan Yusuf Arslan'ın, önümüzdeki hafta sonu, tayin edildiği Bursa'ya ev bakmaya gitmeyi planladığı öğrenildi. Erzincan Adliyesi'nde katip olan eşi Deniz Arslan haberi alınca gözyaşlarına boğuldu. Çiftin, Doğukan (5) ve Murat (4) isimli iki oğlunun olduğu öğrenildi. Gümüşhane Şiranlı olan Arslan'ın anne babası da Erzincan'a koştu. Baba Selahattin Aslan, "4 çocuğumdan biriydi. 24 saat önce telefonla konuştuk. Bursa'ya tayininin çıktığını öğrendim, hayırlı olsun dileğinde bulundum. Bursa'ya gitmeden görüşüp hasret gidermek istediğimi söyledim. O da 'Tamam' dedi. Telefonu kapattıktan 24 saat sonra ölüm haberini aldım. Demek ki böyle görüşecekmişiz. Emniyetten isteğim, araştırıp soruşturmadan kimsenin beline tabanca vermesinler" dedi.

"KANIN YARISI HEMEN BOŞALIR"
Erzincan Sağlık İl Müdürü Doktor Mesut Turan, yürüyerek bindiği ambulansla Erzincan 13 Şubat Devlet Hastanesi'ne götürülen ve burada yapılan bir saatlik müdahale sonunda hayatını kaybeden polisle ilgili açıklama yaptı. Turan, bu tür yaralanmalarda damarlardaki kanın bir anda boşaldığını belirterek, "Trafik kazalarında ve silahlı yaralanmalarda vücuda giren cisim ya da kurşun ana damarları parçalarsa, kısa sürede vücuttaki kanın yarısına yakını göğüs boşluğuna akar. Böylece aşırı kan kaybı yaşanır. Kişiye kan verilmesi mümkün değildir ve fayda etmez. Damarlar parçalandığı için vücut kanı almaz. İlk uygulanması gereken tedavi yöntemi, tampon yapılarak aşırı kan kaybının önlenmesidir. Daha sonra damarlardaki parçalanma tedavi edilebilirse kan verilir. Bu tür yaralanmaların yüzde 80'i ölümle sonuçlanır. Yaralanan kişi farkına varmadan yaklaşık 5-10 dakika hareket edebilir. Ardından şuurunu kaybeder ve yere düşer" dedi.