Gizli tanık, terör örgütü yöneticilerinden Murat Karayılan ve Cemil Bayık'ın emriyle 9 Vanlı gencin kurşuna dizildiğini anlatıyor.

Faili meçhuller soruşturmasını genişleterek terör örgütü PKK'nın iç infazlarını da mercek altına alan Diyarbakır Başsavcılığı, tüyler ürperten veriler elde etti. Uzun yıllar PKK'da üst düzey yöneticilik yapan 'Hayat' kod adlı gizli tanık, Zagros bölgesinde şahit olduğu örgüt içi infazları savcıya tek tek anlattı: "1990'da Van'dan gelen 9 genç vardı. 16-19 yaşlarındaki gençler gönüllü olarak PKK'ya katılmıştı. Bir ikisi Van Türkmen lehçesini konuşuyordu. Bunlar 'ajan olabilir' denilerek Urmiye kırsalında 200 PKK'lı militan önünde kurşuna dizildiler. İnfaz emrini Bayık ile Karayılan verdi."

Zaman'ın haberine göre; Doğu ve Güneydoğu'da işlenen faili meçhul ve kayıplarla ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı, bir ay önce soruşturmayı genişleterek terör örgütü PKK'nın iç infazlarını da mercek altına aldı. Uzun yıllar PKK içinde üst düzey yöneticilik yapan bir kişi 'Hayat' kod adıyla gizli tanıklığı kabul ederek önemli açıklamalarda bulundu. PKK'nın Zagros bölgesinde faaliyetlerde bulunurken birçok örgüt içi infaza şahit olduğunu anlatan Hayat, "1990 yılında Van'dan gelen 9 genç vardı. 16-19 yaşlarındaki bu gençler gönüllü olarak PKK'ya katılmıştı. İçlerinde bir iki tanesi Van Türkmen lehçesini konuşuyordu. Bunlar 'ajan olabilir' denilerek Urmiye kırsalında 200 PKK'lı militan önünde kurşuna dizildi. İnfaz emrini Cemil Bayık ile Murat Karayılan verdi." dedi.

Gizli tanık, örgütten 10 yıl önce ayrıldığını ve yeni bir hayata başladığını anlattı. Şu ifadeleri kullandı: "PKK içinde öyle bir sistem kurulmuş ki yan yana gelen iki kişi bile 'üst yönetimin adamı' şüphesiyle birbirine yaklaşır. Bu yüzden kimse örgütü eleştiremez. Eleştiren bir gün muhakkak öldürülür. Başkaleli Savaş adındaki bir genç 'Halk ordusuysak esrardan, kaçakçılıktan vazgeçmeliyiz' sözleri sebebiyle öldürüldü." şeklinde konuştu.

ÇOCUĞUNU DAĞA GÖNDERMEYEN 60 AİLEYE SALDIRI DÜZENLENDİ

PKK'nın 1993 yılında Doğu ve Güneydoğu'da bazı bölgeleri 'kurtarılmış' bölge ilan ettiğini ve o bölgelere hiçbir güvenlik gücünün giremediğini anlatan gizli tanık Hayat, eleman ihtiyacının karşılanması için bölge halkından çocuklarını dağa göndermelerinin istendiğini belirtti. Gizli tanık, ifadesini şöyle sürdürdü: "(Her aileden bir genç dağa gönderilecek) denmişti. Çocukların askere gönderildiği gibi dağa gönderilmesi istendi. Bazı aileler, çocuklarını okumaları için batı illerine gönderdi. Bazıları da PKK'ya direndi ve çocuğunu vermedi. Van'da çocuğunu PKK'ya vermeyen 60 aileye saldırı düzenlendi, birer ikişer ferdi öldürüldü. Böylece çevreye gözdağı veriliyordu." Soruşturmayı yürüten özel yetkili savcı, Kürt siyasetçi İbrahim Güçlü'nün yanı sıra Şemdin Sakık'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda eski örgüt yöneticisinin de ifadesine başvurmuştu. Güneydoğu'da, büyük bölümü 1990-1995 yılları arasında gerçekleşen 17 bin kayıp ve faili meçhul cinayet olduğu belirtiliyor. Savcılar, bunlardan 9 bin faili meçhulün terör örgütü PKK'nın iç infazları sonunda gerçekleştiğini değerlendiriyor.