‘Pişman oyları’nın ayak sesleri
Seçim sonrası ortaya çıkan tablodan seçmenin rahatsız olduğunu gösteren bir ankete yayınlandı. Hakan Albayrak da "Erken seçime gidilse AK Parti ‘pişman oyları’ ile yeniden Meclis çoğunluğunu elde edebilir." diye yazdı.
Seçimler geride kaldı son ve kesin anketi seçmen yaptı. Sandık başına giden 46 milyonu aşkın seçmen, 4 partiyi Meclis'e gönderdi. Son 12 yıldır bütün seçimlerden birinci parti olarak çıkan AK Parti yine oyların yüzde 41'ini alarak en önde yer aldı. Ancak bu kez seçmen tek bir partiye tek başına iktidar olacak sayıda oy vermedi. Şimdi iki seçenek var ya koalisyon yapılacak ya da erken seçime gidilecek.
Seçim sonuçları tartışılıp, analiz edilirken pazartesi günü yeni bir anket yayınlandı. IPSOS'un CNN TÜRK Televizyonu için yaptığı anketin sonuçlarına göre seçmenin, ortaya çıkan bu koalisyon tablosundan rahatsız olduğu görülüyor. Bugün de Diriliş Postası'ndan Hakan Albayrak bu konuyla ilgili olarak "Pişman oyları’nın ayak sesleri" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Albayrak, "Erken seçime gidilse AK Parti ‘pişman oyları’ ile yeniden Meclis çoğunluğunu elde edebilir." diye yazdı. İşte o yazı...
‘Pişman oyları’nın ayak sesleri
AK Parti’ye kıl olan bir müteahhit anlatıyor: “Ailede görev dağılımı yaptık. Yarımız CHP’ye, yarımız MHP’ye oy verdi. AKP’yi zayıflatmak istiyorduk, ama tek başına hükümet kuramayacak kadar zayıflayacağını beklemiyorduk. 200 konutluk bir işe girmiştim. Şimdilik işi durdurdum.”
Urfalı dostum Hüseyin’in akrabaları anlatıyor:
“Yaw biz ne bilelim AK Parti’nin hükümetten düşeceğini? Şuna kızdık buna kızdık, HDP barajı geçsin dedik, oyumuzu HDP’ye verdik; ama vallahi de billahi de böyle olmasını istemedik.”
Elazığlı bir Hüseyin’imiz de var; o anlatıyor:
“Eşim ve kız kardeşim Saadet’e oy verdiler. Şimdi nasıl ağlıyorlar, nasıl ağlıyorlar AK Parti gitti diye…”
Zannedersem CHP, MHP, HDP genel merkezlerinde de konuşuluyor böyle şeyler.
AK Parti’ye tek başına iktidarı yakıştırıyor herkes.
Erken seçime gidilse AK Parti ‘pişman oyları’ ile yeniden Meclis çoğunluğunu elde edebilir. (Seçimden sonra yapılan bir kamuoyu yoklaması, AK Parti’yi yüzde 45’te gösteriyor.)
Daha düzgün aday listeleriyle ve ille de özeleştirisini alenen yaparak seçime girse daha fazlasını da elde edebilir.
Yerinde sayması da ihtimal dahilinde tabii.
Belki oyları daha da düşer; o da mümkün.
Bu son ihtimali de göze alarak erken seçime meyletmesi gerektiğini düşünüyorum AK Parti’nin.
Şansını bir kere daha denemeli, Türkiye’ye bir şans daha vermeli.
Baktı ki sandıktan gene koalisyon çıktı, işte o zaman bağrına taş basıp mümkün olan en makul zeminde MHP, CHP veya HDP ile koalisyon hükümeti kurmaya azmetmeli.
Bunları söylerken, AK Parti’nin şu mevcut ortamda da Türkiye’yi mümkün mertebe makul bir koalisyon hükümetine kavuşturmak için elinden geleni yapması gerektiği, aksi takdirde sorumsuzlukla suçlanabileceği görüşünü ileri sürenlerin argümanlarını yabana atıyor gibi gözükmek istemem.
“Olağanüstü bir icbar veya cazibe” halinde koalisyonun düşünülmesi gerektiğini biz de kendimizce ifade etmiştik zaten (8 Haziran 2015 tarihli Diriliş Postası’nın başyazısında – Tıklayınız).
Herkesle görüşülsün, herkes şöyle bir yoklansın, hatta adamakıllı yoklansın ve gerekli şartlar oluşursa AK Parti Meclis’teki diğer üç partiden biriyle koalisyona gitsin veya o üç parti bu meseleyi kendi aralarında halletsin.
Bu iki ihtimalden birisi gerçekleşirse “Hayırlısı olsun” derim, işe olumlu taraflarından bakarım, ama gönlüm de aklım da erken seçimden yana.
İlk tahlilde değilse de son tahlilde kesinlikle erken seçim!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.