Piskopos cinayeti ve şüpheler
Deniz İkmal Komutanlığı ve Mavi Marmara Yardım Gemisine saldırı derken, İskenderun da Piskopos Luigi Padovese'nin öldürülmesi...
İskenderun Deniz İkmal Komutanlığı'na roketatarlı saldırı ile Mavi Marmara yardım gemisine yapılan saldırı arasındaki bağlantılar tartışılmaya devam edilirken, yine İskenderun da Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese'nin öldürülmesi kafaları karıştırdı. Kamuoyu üç saldırıyı bir birinden bağımsız görmez iken MAZLUMDER Hatay Şube Başkanı Ahmet Hamdi Ayan, yaptığı açıklama ile şüphelere dikkat çekerek yetkilileri sorumlu davranmaya davet etti. İşte O açıklama:
03.06.2010 günü, Hatay'ın İskenderun ilçesi karaağaçlı beldesinde meydana gelen olayda, katolik kilisesi Anadolu Havarisel Episkopos vekili Prof. Dr. Luigi PADOVESE’ nin öldürülmüş olmasını büyük üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz. Katolik dünyasının gösterdiği haklı tepkiyi ve acılarını paylaşıyoruz.
Yerel kamu otoritelerinin açıklamalarına göre kendisi de katolik olan ve aynı zamanda maktulün şoförlüğünü yaptığı söylenen zanlı Murat ALTUN tutuklanmıştır.
Zanlının olaydan çok kısa bir süre önce 28 Mayıs 2010 Tarihinde İskenderun Devlet Hastanesi’nden Psikiyatri raporu aldıktan sonra cinayeti işlemiş olması bir çok şüpheyi içinde barındırmaktadır.
Yaşanan olay, 05.02.2006 Tarihinde Trabzon'da O.A. isimli küçük yaştaki zanlı tarafından katledilen rahip SANTORO cinayetine benzerlikler taşımaktadır. Bu olayda kullanılan ve küçük yaştaki bir insanın elde etmesi oldukça zor olan Glock marka silahın kullanılmış olması, bu silahın zanlının eline nasıl geçtiği ve buna benzer kriminal gerçekliklerin hiçbirine sağlıklı bir açıklama getirilememiş, azmettiricilere ulaşılamamıştır.
2006 'daki olayı küçük yaştaki bir zanlının işlemiş olması, 2010 'daki cinayeti ise, olaydan çok kısa bir süre önce 28 Mayıs 2010 Tarihinde İskenderun Devlet Hastanesi’nden Psikiyatri raporu alan bir zanlının işlemiş olması arasında alınacak cezanın hafifletilmesi yönündeki ayrıntı , şüpheleri yoğunlaştırmaktadır.
Maktul Prof Dr. Luigi PADOVESE'nin 2006 yılında Vatikan'da Rahip SANTORO'nun cenaze törenini yöneten kişi olmasının da bu çerçevede kayda değer bulunması gerekir.
İskenderun ilçesindeki makam, papalığın yani Vatikan'ın Anadolu’daki temsilciliği hükmündedir. Bu yönüyle sembolik değeri vardır. Yaşanan menfur olay, bu makama yapılan bir saldırının aynı zamanda direk papalığa karşı verilmiş bir mesaj olup olmadığı şüphesini de gündeme getirmektedir.
Olayın zamanlaması da dikkat çekicidir. Cinayetin, Türkiye'den ve Dünya’dan insani yardım amacıyla Gazze’ ye giden gemilerdeki yolculara, uluslararası sularda İsrail askeri birliklerince yapılan saldırılara karşı uluslararası tepkilerin verildiği bir dönemde gerçekleşmiş olmasının da dikkate değer olduğunu, Almanya, İspanya, İtalya gibi katolik nüfusun yoğun olduğu ülkelerdeki Avrupalı hristiyanların Türkiye'ye verdikleri desteğe karşı mesaj niteliğinde olması ihtimalinin değerlendirme dışı bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
63 yaşındaki bir din adamına yapılan bu alçakça saldırının, ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemek ve Türkiye'de yaşayan ve çoğunluğu müslüman olan insanlara karşı katolik dünyasının nefretini beslemek amacıyla yaptırılmış olması da ihtimaller arasındadır. Olay yargıya intikal etmiş durumdadır. Ancak olayın karanlıkta kalacak her hangi bir yanının olmaması açısından, tahkikatın titizlikle yürütülmesi gerekir. Alınan psikiyatri raporunun bilimsel gerçekliği dikkatle incelenmeli, bu çerçevede ilk açıklamalarda gündeme getirilen ve olayın ardındaki nedenler arasında gösterilen psikiyatrik unsurların gerçekten var olup olmadığı dikkatle araştırılmalıdır.
Zanlı, bağımsız ve uluslararası yetkinliği kanıtlanmış psikiyatri kuruluşlarınca da incelenmelidir. Menfur olayın bir an önce aydınlatılmasıyla , maktül’ün yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.
MAZLUMDER Hatay Şube Başkanı Ahmet Hamdi Ayan
Kaynak: