Papa sorgusundaki ünlü televizyoncu
Gazeteci Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın Papa'ya düzenlediği suikast girişimiyle ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Yeni Şafak yazarı Bekir Hazar, o günü bakın nasıl anlattı.
1 kurşun 1 lira!"
Bugün size İsa Pansiyon'dan Ankara Shreraton Oteli'ne uzanan bir olayı aktaracağım... M.Ali Ağca Papa suikastinden üç gün önce Roma'da Gesu (İsa) Pansiyon'a yerleşti.
İşte o tarihte bugünün ünlü televizyon habercilerinden biri daha Roma'daydı. Üniversitede okuyordu. Her ay Roma emniyetine gidip oturma iznini uzatıyordu. Emniyettekilerle samimi olmuş bir Türk öğrencisiydi o.
Show tv'de hafta sonu haberlerini sunan Korcan Karar'dan başkası değildi o öğrenci.
Papa'nın vurulduğu gün bekar evinde diğer öğrenci arkadaşları ile haberleri izliyordu. İlk haberde "Suikastçı bir Türk" açıklaması yer alınca şaşkına döndüler. Ancak henüz kim olduğunu bilmiyorlardı.
"Eyvah yandık" dediler. Şimdi İtalya'da Türklere karşı bir antipati oluşacaktı. Bu konuyu tartışırken kapı çaldı. Gelen iki polisti. Korcan'ı alıp paldır küldür İtalya Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler. Ev arkadaşı öğrenciler korku ve şaşkınlık yaşıyordu, Korcan götürülürken. Hemen annesini aradılar telefonla...
Korcan'ın annesi "Vah gitti yavrum, biz onu Roma'ya okusun diye gönderdik, adı Papa suikastına karıştı" diye ağlamaya başladı.
Korcan ise o esnada İtalya Emniyet Müdürü'nün odasındaydı. Ve bir başkası daha vardı orada. Papa'yı vuran adam...
Adını ve soyadını henüz çözememişlerdi. Emniyet Müdürü Korcan'a "Bize yardım etmeni ve sorguda tercüman olmanı istiyoruz" dedi. İşte bu teklif tarihe tanıklık edecek geleceğin habercisinin doğumgünüydü.
Tercüman Korcan'ın ilk sorusu "Kimsin?" oldu.
"Ben Faruk Özgün'üm" diyordu Ağca... Pasaportunda da bu isim vardı. Saatlerce aynı ismi söyledi.
Korcan gecenin üçünde Ağca'nın yerinden fırladığını söyledi ve o anı şöyle anlattı:
"Yumruğunu sanki duvar deliyormuş gibi sertçe havaya uzatıp 'Ben Faruk Özgün değilim... Ben Mehmet Ali Ağca'yım' diye haykırdı."
İlk gece Ağca'nın dudaklarında kan pıhtılaşması olduğunu, Papa'yı vurduğunda meydandaki halk tarafından feci şekilde dövüldüğünü anlattı Korcan. Ağca'nın cebinden yakalandığı gün bir taksi parası çıkmıştı.
Korcan Karar, haftalar süren sorgulamaya katıldı, yüz saati aşkın süreyle Ağca'nın tercümanlığını yaptı.
Ağca geçtiğimiz günlerde cezaevinden çıkıp Ankara Sheraton Oteli'nin 23. katına yerleşti. Korcan da bu defa televizyoncu olarak aynı otelin 24. katındaki odasındaydı. Ağca ile röportaj yapmak istedi. 100 saatlik sorguda oluşan tanışıklıkları nedeniyle.
"Röportaja para vermem. Bizim bir habercilik duruşumuz ve onurumuz var" dedi.
Ağca'nın avukatları aracılığı ile gelen cevabı da anlattı Korcan:
"Sana bedava konuşursam bundan sonra yapacağım röportajın fiyatı düşer açıklaması geldi.."
Ve bir hafta önce İtalya'nın 700 bin satan en etkili gazetelerinden Corriere della Sera'da bir haber çıktı.
Haberde "Pagandolo si Finanzia il terorismo" başlığı vardı.
Korcan Karar'ın fotoğrafı ve açıklamaları vardı haberde. "Gazetecilerin röportaja karşılık vereceği her bir lira kurşun olarak geri döner" diyordu.
Başlığın anlamı ise "Para ödenirse terörizm finanse edilir"di...
Korcan İtalyan meslektaşlarına da "Ağca'ya röportaj için para vermeyin" çağrısı yapıyordu.
Çünkü milyon dolarlar vermeyi düşünen İtalyan gazeteleri vardı...