Paksüt hakkında şok iddia
Suikast zanlısı H.A.H., Avukat Erikel’in, yolsuzluk suçundan cezaevinde 6 ay yatıp çıkacağı garantisi verdiğini ve bunu da iki ismin ayarlayacağını söylediğini iddia etti
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası Üstadı A.A. ile eski üstad K.P.’ye yönelik suikast hazırlığında olduğu iddiasıyla tutuklanan H.A.H.’nin savcılıktaki ifadesinde, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan avukat Yusuf Erikel’in kendisine Anayasa Mahkemesi üyesi Mustafa Yıldırım ile Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt’ün adını vererek “Senin işini halledecekler.
Bunlar her işi lehimize çevirirler” dediğini iddia etti. H.A.H., Erikel’in İstanbul’daki ofisinde HSYK üyesi Ali Suat Ertosun, Ergenekon davası tutuklu sanığı emekli Albay Hasan Atilla Uğur ve ismini bilmediği bir generali daha gördüğünü, Erikel’in kendisine “Devlet için çalışıyoruz, Hurşit Tolon’un arkasından gidiyoruz” diyerek AK Parti hükümetini devirip başbakan olacağına inandırdığını söyledi.
VATANI SATIYORLAR DİYE SIKILIYORDUM
Tutuklu şüpheli H.A.H.’nin savcılık ifadesinden satır başları şöyle:
• Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde işçi olarak çalışırken 18 Mayıs 2007 yılında resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan tutuklandım ve 6 yıl ceza aldım. Halen Kayseri Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda yatıyorum. Cezaevinden 7 gün izin alarak 10 Mart günü saat 14.00 sıralarında çıktım. 3-4 gün Kayseri’de gezdikten sonra masonların adresini buldum. 3 masonun resmini de gazetelerden elde ettim. 15 Mart’ta Kayseri’den İstanbul’a yola çıktım. ‘Masonlar vatanı satıyorlar’ diye içimde acayip bir sıkıntı vardı.
‘VURSAM BENİ KURTARMAZLARDI’
• Masonlara haddinizi bilin diye en azından bıçak yarası verecektim. İnternetten Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği’nin adresini buldum. Kapısında hem Türk bayrağı hem mason bayrağı vardı. Kendi kendime niye iki bayrak da asılı diye düşündüm. Bıçakla M.A.A. ve K.P.’yi yaralayacaktım. Gittiğim yolun yanlış olduğunu bu adamların güçlü olduğunu, eylem yapsam bile beni çıkarmayacaklarını düşündüm. Pişman oldum. Pişmanlıktan sonra da bıçağı tam Ziraat Bankası’nın karşısında bulunan çıkmaz sokaktaki kuytu bir yere attım.
Erikel: Bunlar her işi lehimize çevirirler
Suikast zanlısı H.A.H., savcılık ifadesinde, avukat Yusuf Erikel’in, kendisini cezaevinden çıkaracak kişilerin Ergenekon sanığı Ferda Paksüt ile bir yüksek yargı organının üyesi olan M.Y.’nin olduğunu söylediğini iddia etti. H.A.H. ifadesinde “Cezaevinde kısa süre kaldıktan sonra serbest bırakılmam için bana ‘M.Y. ve Ferda Paksüt’le senin işine ilişkin olarak görüşeceğim. Bunlar senin işini halledecek. Bunlar her işi lehimize çevirirler’ dedi. İşi lehime çeviremediler. 6 yıl ceza aldım. Bana bunları anlatınca ben kendimi büyük biri gibi hissettim” diye konuştu.
Paksüt’ün avukatı: Açıklama yapmıyoruz
Ergenekon sanığı Ferda Paksüt’ün avukatı Bülent Hayri Acar, H.A.H.’nin ifadesine ilişkin olarak şimdilik bir açıklama yapmayacaklarını söyledi. Durumu müvekkili Ferda Paksüt ile paylaşacağını belirten avukat Acar, “Ben müvekkillerimin benim avukatlık kurallarıma uymasını isterim. Benim kurallarıma göre de basına açıklama yapmak doğru değil, ama yine de Ferda Hanım ile konuyu görüşeceğim. Fakat açıklama yapacağını sanmıyorum” dedi.
Hurşit Tolon iddiaları reddetti
Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, mason üstadlarının öldürüleceği iddiaları ile ilgili soruşturmada müvekkili hakkındaki iddiaların iftira olduğunu savundu. Tolon ile ilgili ileri sürülen iddiaların tamamıyla gerçek dışı olduğunu savunan Sezer, Tolon’un haberde adı geçen avukat Yusuf Erikel ve H.A.H. ile herhangi bir tanışıklığı olmadığını iddia etti. Tolon’un bu isimlerle dolaylı hiçbir irtibatı olmadığını da söyleyen Sezer, “Emekli Orgeneral Ahmet Hurşit Tolon hakkında, adli yargılamayı etkilemek amacıyla yapılan bu tamamıyla gerçek dışı, taraflı ve maksatlı yayınların, sağduyulu halkımızca en doğru biçimde takdir edilmesini temenni ederiz” diye konuştu.
Ertosun’u Erikel’in ofisinde gördüm
Ben Yusuf Erikel’in Ankara’da Basın Sitesi’ndeki avukatlık ofisinde, Ali Suat Ertosun (HSYK üyesi), Hasan Atilla Uğur (Ergenekon sanığı) ve Yusuf’un kızdığı, ismini bilmediğim Tuğgeneral’i 2007 yılının Mayıs ayının ikinci haftasında ve haziranda gördüm. Benim bu kişiler ile herhangi bir konuşmam olmadı. Onların herhangi bir konuşmasına da şahit olmadım. Televizyonda gördükten sonra Ergenekon ile ilgisi vardır diye söyledim.
Senedi Erikel’e verdim
• Cezaevine gireceğimi tahmin ettiğim için Yusuf Erikel’e tahsil etmesi için 2007 yılının Mayısı’nda senet verdim. Çünkü Yusuf, belediye başkaları ile görüşmeler yapıyordu. Anlaşmalar yapıyordu. Benim yolsuzluklardan haberim olduğunu, o haberleri kimseye söylememem ve cezaevine girip 6 ay içinde çıkmam için anlaşma yapıyordu. Senedi, masrafları karşılaması için Ankara’da Yakup Erikel’in yazıhanesinde teslim ettim.
‘AĞA’ KİM DEDİM, HURŞİT TOLON DEDİLER
• İstanbul’da Yusuf Erikel’in yazıhanesinde çalışan emekli Başçavuş A.Ö., ‘Senedin üzerine ne kadar yazacağız’ diye sordu. Veysi denilen bir şahıs, ‘Ağayı arayın ağa bilir’ dedi. Ağa’nın kim olduğunu sormam üzerine, Hurşit Tolon olduğunu söyledi. Veysi, ‘Bir şey olmaz’ dedi. Sonra telefonla aradılar, ‘Tamam efendim, dediğiniz miktarı yazıyorum’ dedi. O an senede 10 milyon TL yazdı.
Erikel, Tuğgeneral’e talimat veriyordu
Avukat Yusuf Erikel’le 2007 Mayıs ayında Kayseri cinayet masasında çalışan polis memuru A.K. vasıtası ile tanıştım. İlk görüşmemizde resmi giyimli bir Tuğgeneral vardı. Yusuf Erikel, Tuğgeneral’e, ‘Genelkurmay’ın emridir, bu işi yapacaksın’ diye bağırdığını gördüm. Ben de bu adam güçlü biri diye kendi soruşturma dosyamı ona sundum.
Başbakan olacağına beni inandırdı
Yusuf Erikel, sansasyonel duruma girmek istediklerini, AK Parti hükümetinin yakın zamanda devrileceğine ve kendisinin de Başbakan olacağına beni inandırdı. Tutuklandıktan 2 ay sonra yanıma gelip, ‘Ortalık karışık benim yurtdışına çıkmam lazım, avukatlığını abim Yakup Erikel yapacak’ dedi.
Biz özel Harp Dairesi üyeleriyiz
Yusuf Erikel ile konuşurken Ankara’da bana Genelkurmay Başkanlığı’nın kimliğini gösterdi. ‘Biz devletimiz için çalışıyoruz. Devletimiz ile uğraşan kişiler aleyhine çalışıyoruz. Devletimizin parasını yiyen kişilerden hesap soracağız’ dediler. ‘Biz Özel Harp Dairesi’nin üyeleriyiz. Hurşit Tolon’un arkasından gidiyoruz’ şeklinde ifadeler kullanıyordu.
Kemal Aydın bir deste para verdi
Neriman Aydın ve Kemal Aydın, bunlar şu an Ergenekon soruşturmasından tutukludurlar. Onlar Yusuf’un işyerine geldiler. Kemal Aydın’ın, Yusuf’a para verdiğini gördüm. ‘Bunların avukatlığını yapıyorum’ dedi. Kemal Aydın, Yusuf’a 100 TL’lik bir deste para verdi. Ama neden verdiğini bilmiyorum.