Özkök BDP iddialarına çok sert bir yanıt verdi!
"Ne demiştin kardeşim sen? Payandası olduğun terör teşkilatı bu ülkenin 700 kilometresini kontrolünde tutuyor palavrasını atmıştın değil mi?N.h tutuyor..."
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu'nun Şemdinli dağlarında masayı kurup kahve içtiği anı gösteren fotoğrafı yorumlayan Ertuğrul Özkök, Selahattin Demirtaş'ın 'Şemdinli ile Çukurca arasındaki 300-400 kilometrelik bir alanın örgütün denetiminde olduğu' iddialarına çok sert bir yanıt verdi. İşte Özkök'ün yazısının ilgili bölümü:
Bravo Enis Berberoğlu;
Çok güzel bir iş yaptın.
Bugün Hürriyet’ye yayınlanan o fotoğrafa bittim.
Bir gazeteci ki; yaz tatili dememiş.
Orası tehlikelidir dememiş.
Ben koskoca Hürriyet’in koskoca genel yayın yönetmeniyim de hiç dememiş.
Kalkmış gitmiş, Şemdinli dağlarına masayı kurmuş.
Sebati Karakurt’un çektiği harika fotoğrafa dakikalarca baktım.
Sizi bilmem ama bakın ben neler gördüm o fotoğrafta:
DAĞDA KAHVE MOLASI
YER SEÇİMİ
İlçeye hakim bir tepe.
Aşağıda Şemdinli görünüyor.
Orası neresi? Gün geçtikçe kafayı yiyen örgütün, bir gece yarısı gelip konuşlandığı yer.
Fotoğraf ne diyor?
“Hadi diyelim ki; gece sinsice, kalleşçe burada varsın. Gündüz mertçe neredesin ey arkadaş? Buyur gazeteci olarak ben de buradayım; Sen gece kurşun sıkıyorsan; Ben de gündüz kalem sıkıyorum.”
BDP’YE CEVAP
Ne demiştin kardeşim sen? Payandası olduğun terör teşkilatı bu ülkenin 700 kilometresini kontrolünde tutuyor palavrasını atmıştın değil mi?
Nah tutuyor...
İşte ülkenin en büyük gazetesinin genel yayın yönetmeni, masayı o dağa kurmuş, kahvesini içiyor.
MASADAKİ TABLET
Bilgisayar çalışıyor.
Demek ki, modern ve gelişmiş Türkiye’nin güçlü iletişim sistemi ıssız dağlarda bile çalışıyor.
Dağ başındaki tek eve bile su, elektrik götüren Cumhuriyet, modern iletişim teknolojisini de oraya götürmüş.
Turkcell’i çalışıyor; Vodafone’u çalışıyor; Avea’sı çalışıyor.
MASADAKİ ÇİÇEK
Masadaki o çiçek var ya; işte o çiçek diyor ki;
Biz savaşı sevmiyoruz.
Barıştan yanayız.
Bu dağlarda çiçekler açsın diyor.
SERE SERPE OTURUŞ
Diyor ki;
Bak kardeşim; ne elim tetikte, ne gözüm “düşman” bildiğim birinde.
Dostum yani, düşmanın değil.
Ben buralarda huzurlu, güven içinde oturmak, dağlarımızda gezinmek istiyorum.
KAHVE
O bir fincan kahve var ya;
İşte o diyor ki;
Bizim geleneğimizde, örf ve adetimizde, bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır.
Arkadaş ben buraya meydan okumaya değil; Görmeye, anlamaya, yardım etmeye geldim.
Sana da bir çift lafım var; Bana da; Bize de…
Lafım hepimizedir yani...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.