Özden Örnek savunmasında balyoz gibi sözler
Balyoz davasında son savunmasını veren emekli DK Komutanı Örnek, TÜBİTAK'ı ve kendilerine komplo kurduğunu söylediği kişileri hedef aldı.
Balyoz CD'lerinin orijinal olduğu yönünde rapor veren TÜBİTAK'a itibar edilmemesini isteyen Örnek, eski bir tartışmaya atıf yaptı. "Kendi dergilerinin kapağına evrim teorisi mizansenini koyamamışlardır.
Eğer evrim teorisine inanmıyorsa bilimsel bir kurum değildir." dedi. Örnek ayrıca, Balyoz darbe planı belgelerinin Taraf Gazetesi'ne ulaştırıldığı tarihteki MOBESE görüntülerinin Danıştay cinayetindeki görüntüler kadar önemli olduğunu savundu.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yürüttüğü Balyoz darbe planı davasının 104. celsesine emekli orgeneraller Çetin Doğan, Şükrü Sarıışık, Halil İbrahim Fırtına'nın aralarında yer aldığı 194 tutuklu ile 2 tutuksuz sanık katıldı.
Mahkeme Başkanı Ömer Diken, duruşmayı, uzun süredir rahatsızlığı nedeniyle davaya katılamayan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'e geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı. Diken'in sözlü savunma yapıp yapmayacağını sorması üzerine Örnek, beyanda bulunacağını belirtti. Kasım 2002-Ağustos 2003 döneminde TSK içerisinde hiyerarşi dışı bir darbeye teşebbüsünün bulunmadığını ileri süren Örnek, savcılığın bu konudaki delillerinin sahte olduğunu iddia etti.
Bunlar için 'komplo ve kurgu' nitelendirmesinde bulunan Örnek, isim vermeden AK Parti iktidarını suçladı. Diğer sanıklar gibi davaya konu olan CD'ler üzerinde tarih çelişkisi bulunduğunu söyleyen Örnek, dijital deliller hakkında orijinal raporu veren TÜBİTAK'ı da eleştirdi. Kurumun verdiği raporların doğru olmadığını ileri sürürken, TÜBİTAK'ın dergisindeki yayınları ve geçmişte gündeme getirilen bir tartışmayı buna gerekçe gösterdi.
Emekli Oramiral, "Kendi dergilerinin kapağına evrim teorisi mizansenini koyamamışlardır. Eğer evrim teorisine inanmıyorlarsa bilimsel bir kurum değildir, inanıyorlarsa konmaması için siyasi baskı vardır." dedi.
Örnek, savunmasında ayrıca Danıştay kameraları ile Taraf Gazetesi'nin yakınında bulunan MOBESE'leri karşılaştırdı. Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in ölümü ile sonuçlanan kanlı baskından sonra kurumun güvenlik kameralarının arızalı olduğu ortaya çıkmıştı.
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi kamera hard disklerini incelemesi için TÜBİTAK'a göndermişti. Kurumun 21 Nisan 2010'da hazırladığı rapora göre Danıştay faili Alparslan Arslan'ın saldırıdan önce keşif yaptığı günlere ilişkin görüntülerin silindiği ortaya çıkmıştı. Örnek, Balyoz darbe planına ait delilleri, Taraf Gazetesi'ne getirenler konusunda kamera kayıt görüntülerinin incelenmesini istedi.
Danıştay cinayeti ile darbe planı iddialarının Taraf gazetesine getirilmesini bir tutan Örnek şöyle konuştu: "Danıştay cinayetindeki OYAK kamerası arızalı olduğu için kıyamet koparanlar, 19 CD geldikten sonra Taraf Gazetesi girişini gösteren kameranın hangi tarihten itibaren ve neden arızalı olduğunu araştırmamışlar ve kamerayı tetkik için TÜBİTAK'a göndermemişlerdir. Danıştay cinayetinde kameraların arıza yapması önemlidir ama Balyoz davasında önemsizdir. Herhalde adil yargılama böyle olsa gerekir."
Özden Örnek ifadesinin sonunda ise kendilerine komplo kurduğunu ileri sürdüğü kişilerin sürünmeleri için ellerinden geleni yapacağının altını çizdi.
Süründüklerini Görmek...
Özden Örnek savunmasını şu sert sözlerle tamamladı:
“Şahsıma atılı hiçbir suçu kabul etmiyorum. Umarım bu incelemedeki tespitler mahkemece karar aşamasında dikkate alınır. Buradaki 364 kişi masum ve davanın fiilinden bihaberdir. Umarım bu eziyet en kısa sürede sona erer. Bizler bu komployu hazırlayanları ve onlara yardımcı olanları tahmin edebiliyoruz.
Bundan sonraki hayatımızda bu kişilerin en perişan hale gelip süründüklerini görmek en büyük arzumuz olacaktır. Bunun içinde elimizden gelen hiçbir şeyi esirgemeyeceğiz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.