Otuz Saniyede Kanser Teşhisi...
Özellikle kadınlarda yaygın olarak görülen meme kanserini 30 saniyede iğnesiz ve radyasyon yaymadan teşhis eden Meik isimli cihaz Türkiye’de kullanılmaya başlandı.
Özellikle kadınlarda yaygın olarak görülen meme kanserini 30 saniyede iğnesiz ve radyasyon yaymadan teşhis eden Meik isimli cihaz Türkiye’de kullanılmaya başlandı.
Türkiye ve dünyada kadınlarda yaygın görülen kanser türlerinden meme kanseri teşhisinde kullanılan “Meik” adlı cihaz artık Türkiye’de de kullanılıyor. Rus hekimler tarafından geliştirilen cihaz, meme kanseri teşhisinde mevcut yöntemlere göre oldukça pratik kullanımı ile kanserin erken teşhisinde önemli bir avantaj sağlıyor.
“Erken teşhis Hayat Kurtarıyor”
Dem-Kar Medikal Şirketi tarafından Türkiye’ye getirilen Meik adlı cihazın en büyük avantajı geç teşhis nedeniyle birçok hayata mal olan meme kanserini 30 saniye gibi kısa bir sürede teşhis edebiliyor olması. Cihazın, ülkemizde meme kanseri teşhisinde kullanılan ve radyasyon ışınları yayması nedeniyle zararları tartışma konusu olan mamografiye alternatif olarak kullanılacağı belirtiliyor. Radyasyon ışınları yaymayan ve hamilelerde de kullanılmasında sakınca olmayan cihazın Mamografi gibi memelerde sıkıştırma yapmaması ve kanserli hücreyi net olarak görüntüleyebilmesi nedeniyle kanser teşhisinde önemli bir dönüm noktası olacağı düşünülüyor.
“İş Yükünü Azaltıyor”
Cihaz Türkiye’de önemli bir sorun haline gelen Patolog ve Radyologların iş yükünü büyük ölçüde azaltacak. Ultrasonografi, termografi ve mamografi görüntülerinden çok daha kaliteli bir görüntü sağlayan ve 3 boyutlu kesit analizi yapabilen cihazın hekimler için de önemli bir kolaylık sağlayacağı belirtiliyor.
Memesi alınan kadın kendini eksik hisseder
Tüm kanser türlerinde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhisin hayati olduğunu hatırlatan Dem-Kar Medikal Şirketi Genel Müdürü Demet Kara, cihazın hasta ve doktorlar için büyük avantajlar sağladığının belirterek şunları kaydetti: “Uzun yıllardır meme kanseri taraması için tek çare mamografiydi. Ultrasonografi taraması ise zahmetli bir şekilde yapılmaktaydı. Otomatik kontrolü olmayan bu uygulamalarda vakaların atlandığı ve gecikmiş teşhisler yüzünden meme alımı ameliyatlarının artışında ciddi bir artış söz konusu oldu. Meme kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kanser türlerindendir. Meme kanseri olan kadınlarda hastalığın bedensel, psikolojik ve sosyal açıdan birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Kanser, hastaların yaşamını derinden etkileyen bir kriz ortamı yaratmaktadır. Bu kriz ortamının belirgin özellikleri vardır. Kanser tedavisi nedeniyle memesini kaybeden kadın, psikolojik olarak da ciddi sorunlar yaşayabilir. Son yıllarda yapılan araştırmalar dijital tip tomosentez mamografinin bile yaydığı radyasyonun insan kanserojeni olduğunu ve özellikle yoğun meme dokusuna sahip olan bayanlarda kanser lezyonlarını saptamakta başarısız olduğunu göstermiştir.
En önemlisi hiçbir teknoloji ile saptanamayacak kadar küçük 1 mm altındaki kanser oluşumlarının bile otomatik erken teşhis imkânı var. Meme Kanseri hastaları ise gereken aralıklarla tarama yaptırıp hastalıklarının gidişatını ve tedavi takibini görme fırsatına sahip olacaklar, Meik sayesinde ileride hastalığın tekrarlama veya metastaz yapma ihtimallerini erken öğrenebilecek ve önlem alabilecekler.”