ÖSS'ye Girecekler Dikkat!
Bu yıl kılavuzda bazı puan türlerinde değişiklikler oldu
Bu yıl üniversitelerin talebi üzerine YÖK bazı programlarda puan türü değişikliğine gitti. Bu nedenle tercihleri yaparken bu puan değişikliklerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Aslında birçok üniversite sözel puandan eşit ağırlığa hatta sayısala geçmek istiyor. Tamamen sosyal bilimler lisesi mezunlarının aleyhine olan bu taleplerin birçoğu YÖK Genel Kurulu'ndan geri dönüyor. Hatta bazı üniversiteler Türk Dili ve Edebiyatı programının bile eşit ağırlıklı olması gerektiğini savunuyor. Daha önce EA-2 puanı ile öğrenci alan İşletme Bilgi Yönetimi'nin puan türü EA-1'e dönüştü. Reklamcılık programının EA-2 olan puan türü ise SÖZ-2'ye, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi programının EA-1 olan puan türü EA-2, Arkeoloji programının SÖZ-2 olan puan türü EA-2 olarak değiştirildi. Gastronomi sayısal puanı ile öğrenci alıyordu, sözel (SÖZ-1) oldu. Pazarlama, insan kaynakları yönetimi, çevre bilimleri ve yönetimi, fizyoterapi ve rehabilitasyon, kültür bitkileri üretimi ve pazarlama programları 2 yıldan 4 yıla çıkarıldı.
İMAM HATİPLİLERE EK PUAN
Bu arada dünya dinleri ile yaygın din öğretimi ve uygulamaları adıyla lisans programları açıldı. Dünya dinleri programı SÖZ-2, diğeri SÖZ-1 ile öğrenci alacak. "Din Eğitimi ve Uygulamaları" programı imam hatip kökenli mezunlar için ek katsayının verileceği programlar. Anadolu imam hatip lisesi, imam hatip lisesi, imam hatip lisesi (YDA), çok programlı lisenin imam hatip lisesi programı/Anadolu imam hatip lisesi programı, Açıköğretim Lisesi'nin imam hatip lisesi programı veimam hatip okulu mezunları bu programı tercih ettikleri takdirde alan tercihi yaptıkları kabul edilecek ve ek katsayıdan da yararlanacak. Yani ağırlıklı ortaöğretim başarı puanları 0.8 katsayısı ve 0.24 ek katsayı ile hesaplanarak, Y-ÖSS puanları oluşturulacak. Kılavuzda yeni olarak yer alan bir başka program olan "Sanat Tarihi ve Müzecilik" programı da yine güzel sanatlar liseleri ile öğretmen liselerinin devamı niteliğinde sayılarak ek puan alabilecek.
Sözelcilere haksızlık yapılıyor
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, üniversitelerin sözelden eşit ağırlıklıya, eşit ağırlıklıdan sayısala geçme isteklerine tepki gösterdi: "Zaten puan türleri arasında bir tutarsızlık varken, bir de değişiklik isteniyor. Üniversiteler "En iyiler fen bilimlerine gidiyor" diyerek, sayısal, bu olmasa Türkçe Matematikçiler de iyidir diyerek, Eşit Ağırlıklı öğrenci istiyorlar. Üniversitelerde soysal bilimler öğrencilerinden bir kaçış var. Sosyal bilimler öğrencilerinin puan türü Sözel. Sözel ile öğrenci almayı bazı programlar istemiyor. Bu öğrencilere haksızlık ediliyor. Birbirine çok yakın programlara bakıyorsunuz biri EA biri SÖZ. Puan türünü değiştirmek yerine daha akılcı daha doğru çözümleri üretmek lazım."
Sektörlerin ihtiyaçlarını öğrenin
Prof. Dr.Okan Kırbaş Okan Üniversitesi Rektörü
* Tercih yapacak adaylara öneriniz nedir?
Üniversiteleri mutlaka ziyaret edin ve kampuslarında dolaşın. Her yıl tercih yapmanın daha da zorlaştığını ve daha çok dikkat gerektirdiğini düşünüyorum. Çünkü artık hem üniversite seçenekleri arttı hem de çok farklı bölümler devreye girdi. Klasik meslekler yerini yeni, farklı bölümlere bırakmaya başladı. Öğrencilerin bölüm seçerken hangi sektörlerde, hangi tip insan gücüne gereksinim olduğunu ve iş imkânlarını incelemeleri gerek. Üniversite seçiminde de üniversitenin sunduğu sosyal ve fiziksel imkânları ve üniversitenin mezun olduktan sonra sağlayacağı avantajları göz önünde bulundurmaları önem taşıyor. Tercih yaparken çok dikkat etmeleri gereken bir konu daha var: Ortak Program. Bu program sayesinde öğrenciler bölümlerine okurken karar veriyor. Fakültelerini seçerek üniversiteye giriyorlar. Hazırlık ve ortak derslerin alındığı birinci sınıfın sonunda bölümlerini seçiyorlar. Böylelikle gelecekleri hakkında daha sağlıklı karar vermek için zaman kazanmış oluyorlar.
Önemli olan hayalleriniz ve ideallerinizdir
Prof. Dr. Tosun Terzioğlu Sabancı Üniversitesi Rektörü
* Tercih için adaylara öneriniz nedir?
Üniversite sınavını geçmiş olmanın olumlu ve adayları gelecekteki hayatında mutlu kılacak bir karara dönüşebilmesi için, tercihlerini yaparken kendilerini iyi tartmaları gerekir. Kendilerine şu soruyu sormalılar: "Ben en çok neyle uğraşmaktan keyif alıyorum?" "Ben saatlerce ve sıkılmadan, zevk alarak ve anlamlı bularak ve üstelik iyi yaparak, hangi faaliyette bulunuyorum?" Sanırım tercihlerinin hiç değilse yönünü belirlemede, bu en önemli kıstas olmalı. İnsan ancak kişisel doyum aldığı bir uğraşta sadece "başarı"yı değil, "başarı artı mutluluk"u birlikte yakalayabilir. Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir ki, seçtikleri alanda iyi olurlarsa önlerinde çoğu kapı açılır. Aileler adaylar için çok farklı hayaller kurabilir, fakat esas olan, adayların hayalleri ve istekleridir. Bir insanın mutlu olması için sadece iyi maaş alması yetmiyor, sevdiği bir işi yapması bambaşka bir mutluluk. Sonra üniversiteyi belirlemeye sıra gelir. Gerçekten bu konuda seçici ve titiz olunmasında yarar var. Üniversiteleri ziyaret edin. "Benim puanım yüksek, daha düşük taban puanlı bir programı seçersem puanıma yazık olur." düşüncesinden mutlaka kurtulmalarını öneririm. Puan burada sadece, istediğini seçmesi için bir araçtır. Puan bir kredi değildir. Mümkünse, tercih edecekleri üniversiteyi gidip, ziyaret etsinler. İstediği üniversitede daha önceden tanıdığı arkadaşları varsa, onlarla konuşsunlar; basılı materyalleri okusunlar; üniversitelerin tanıtım toplantılarına katılsınlar, kısaca bu konuda olabildiğince bilgilensinler
Kaynak: