Osmanlı'nın torunlarını bekliyoruz
El Cezire televizyonunun internet sitesinde Salih Sunusi imzasıyla yayımlanan yazıda 'Osmanlı devletinin torunlarını tekrar beklediği' vurgusu yapıldı.
El Cezire televizyonunun internet sitesinde Salih Sunusi imzasıyla yayımlanan yazıda Türkiye'de eksen kaymasının yaşanmadığı belirtilirken, bölgenin 'Osmanlı devletinin torunlarını tekrar beklediği' vurgusu yapıldı.
El Cezire'de yayımlanan bir makalede, "Türkiye bulunduğu coğrafyada kendine ait bir rol üstlenmek istiyor" diye yazıldı.
El Cezire televizyonunun internet sitesinde Salih Sunusi imzasıyla yayımlanan yazıda, Türkiye'de eksen kaymasının yaşanmadığı, "Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada kendi etkinliğini artırmak, doğu ve güneydeki komşularıyla ilişkilerini güvence altına alarak batıya tam yönelmek istediği" kaydedildi.
Libya'da öğretim üyesi olan Sunusi yazısında, Türkiye'nin doğudaki komşusu İran'la olan ilişkilerinin çok eskiye dayandığı vurgulayarak "Türkler batıyla ilişkilerinde sorun yaşadığı zaman güneydeki komşuları Araplarla, doğudaki komşusu İran ve kuzeydoğudaki komşusu Rusya ile ilişkilerini geliştirirler" ifadesini kullandı.
Osmanlı devletinin yıkılmasına ve İran'da Şahın devrilmesine rağmen Türklerin doğudaki komşusunu ihmal etmediği kaydedilen makalede, Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerin tarihi ilişkiler olduğu ve iki ülkenin doğu sınırının Kasr-ı Şirin anlaşmasıyla çizildiği anımsatıldı.
Yazar, Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerin ilerlemesine ihtiyaç olduğunu vurgularken, "yakınlaşmanın bölgenin yararına" olduğunu vurguladı.
Sunusi, makalesinde şu yorumda bulundu:
"Türkiye'de bir eksen kayması yoktur, Türkiye'nin bölgedeki rolü daha etkin hale gelmiştir. Bazıları bu rolün Türkiye'ye kaptırılmasından rahatsızlık duyarak, Türkiye'nin Araplara ve İran'a yakınlaştığını söylüyor. Türkiye bu ülkelerle yüzyıllardır içli dışlıdır. Türkiye tarihi birikimi ile tecrübeli bir ülke, neyin iyi neyin kötü olduğunu çok iyi biliyor. Türkiye yeniden tarihi tecrübesiyle doğuya, batıya, güneye, kuzeye diplomatik ataklarla açılmak istiyor."
"OSMANLI TORUNLARINI BEKLİYORLAR"
Yüzyıllardır fakir Müslüman Afrika ülkelerinin yeraltı ve yerüstü kaynaklarınını batılılar tarafından sömürüldüğü belirtilen yazıda, "Bölge halkı, Osmanlı devletinin torunlarının tekrar bölgeye gelerek onları sömürge devletlerinin elinden kurtaracağına inanıyor" denildi.
"Türkler Çaldıran savaşıyla Doğu, Ortadoğu ve Afrika'nın belli bölgelerini kendi kontrolleri altına alarak buralara huzur, güven ve refah getirmişlerdir" denilen makalede "Türkler, fethettikleri yerlerdeki yeraltı ve yerüstü kaynaklara dokunmamışlardır, bilakis, bu bölgelerde ciddi manada imar faaliyetlerinde bulunmuşlar" ifadelerine yer verildi.
Osmanlı devleti farklı milletlere mensup insanlara ev sahipliği yaparak sınırlarını genişlettiği kaydedilen makalede, semavi dinlerin hamiliğini üstlenen Osmanlı devletinin, ülkedeki farklı dinlere mensup vatandaşlarına dini özgürlük tanıyarak ibadetlerinde serbest bıraktığı vurgulandı.
Türkler fethettikleri yerlere sömürmek amacıyla girmediği için halklar tarafından kabul gördüğü kaydedilen yazıda, "Afrikada, Ortadoğuda ve Doğudaki halklar, Türklerin
tekrar bu bölgelere dönmelerini arzuluyor" denildi.
AA