Oruçluya köpek benzetmesi
Hürriyet yazarının söylediklerine gaf demek az gelir. Ömür Gedik "İftar çadırına bakıp köpekleri" hatırladığını söyledi.
Toplumun temel değerlerini hiçe sayarak hakaretler yağdıran Doğan Grubu yazarlarına Ömür Gedik de eklendi. Gedik geçen hafta yazdığı köşe yazısında 'İftar çadırlarını gördüğünde aklına sokak köpekleri için de böyle çadırlar kurulmalı fikrinin geldiğini' belirterek yüzbinlerce insanın karnını doyurduğu iftar çadırlarının kendisi için ne ıanlam ifade ettiğini ortaya koymuş oldu.
AYKUT IŞIKLAR'DAN TEPKİ
GAZETECİ Aykut Işıklar da Bugün gazetesindeki köşesinde, dünki köşesinde Ömür Gedik'in yazısını eleştirdi. Işıklar, 'İftar çadırına bakıp köpekleri hatırlayan jüri üyesi!..'' yazısında şunlara yer verdi: 'Halkını sevmeyen, düşünmeyen, böcek gibi görenlerin (ister sağcı, ister solcu olsun fark etmez) Antalya Film Festivali jürisinde ne işi var? Işıklar, star'a da şunları söyledi: 'Bir insanın, bir aydının halka böyle bakmasını doğru bulmuyorum. Hele iftar çadırında oruçlarını açan insanlarla aç köpekleri karşılaştırmasının bence hiçbir savunması olamaz.''
BİR ÇADIR DA KÖPEKLERE
Hürriyet yazarı Ömür Gedik 24 Eylül'deki yazısında yoksul vatandaşın Ramazan'da karnını doyurduğu iftar çadırlarının köpekler içinde açılmasını önerdi. ''Bir çadır da köpeklere'' diyen Gedik, yazısında 'İnsan olsun, hayvan olsun aç karınları doyurmak ibadet şekli değil midir?' diye sormayı da ihmal etmedi!
'AÇ DOYURMAK İBADET DEĞİL Mİ!'
GEDİK, 'Köpekler için de iftar çadırı'' başlıklı yazısında, şunları yazdı: 'Geçen gün bir ramazan çadırının yanından geçerken birden 'köpekler için niye böyle çadırlar olmasın ki' deyiverdim. İster insan olsun, ister köpek, iyilik yapmak, aç karınları doyurmak bir ibadet şekli değil midir? Sokak köpeklerine düzenli olarak yemek verildiği çadırlar olsa fena mı olur? Her gece belli saatlerde yemekler verilir. Hatta belli aralıklarla veterinerler de o çadırları ziyaret eder, kısırlaştırma, aşılama işlemlerini hayvanların ev olarak algıladıkları bu yerlerde yaparlar.'
Hürriyet'in diğer yazarlarının yaptığ gaflar ise şöyle:
'Allah belanızı versin be'
YILMAZ Özdil 13 Mayıs 2007 tarihli ''Bidon kafa'' başlıklı yazısında İstanbul'un su sorununu eleştirdiği yazısında elinde bidonu ile protesto eden vatandaşa şöyle seslenmişti. : 'Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim. Sudan ucuz senin oyun. Reina'da sular kesik mi sanıyorsun, a benim bidon kafalım? Şimdi iyi dinle. Yap elini yumruk. Vur bakayım kafana iki defa. Ne duydun? 'Donk donk' di mi? Sen önce onu doldur.'
Kırıkkanat'ın ırkçı yazısı
RADİKAL'DE 27 Temmuz 2005 tarihli ''Halkımız eğleniyor'' başlıklı yazısında Mine Kırıkkanat da piknik yapan vatandaşlara hakaretlerde bulunmuştu: 'Don paça soyunmuş adamlar geviş getirerek yatarken, siyah çarşaflı ya da türbanlı, istisnasız hepsi tesettürlü kadınlar mangal yellemekte... Kara halkımız kıçını döndüğü deniz kenarında mutlaka et pişirip yemektedir. Belki balık sevseler, kirli beyaz atletleri ve paçalı donlarıyla yatmazlar, hart hart kaşınmazlar, geviş getirip geğirmezler...'
Göbeğini kaşıyan adam
Hürriyet yazarı Bekir Çoşkun da 3 Mayıs 2007 tarihindeki 'Göbeğini Kaşıyan Adam' başlıklı yazısında AK Parti seçmenlerin şyle hakaret etmişti: 'Tayyip Erdoğan'ın bir anda 'Her şey için sandık' derken, güvendiği adamdır o. Ve sandık ortaya konulduğunda göbeğini kaşıyan adamın dediği olur. Çünkü demokrasi, bilinçte aşağı-yukarı eşit insanların rejimidir. Bir toplumun çoğunluğu 'göbeğini kaşıyan adam' ise, orada demokrasi olmaz...
İbadet aylarını düzenleyelim
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, 2 Eylül'deki ''İbadetler günümüzün koşullarına uyarlanamaz mı?'' başlıklı yazısında oruç ayını Kış'a almak istediğini şöyle anlattı: 'Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çatısı altında yeterince mevcut olan İslam alimlerinden oluşturacağı bir kurulla kutsal günleri, ayları miladi takvime ve küresel iklim koşullarına göre sabitlemeli ve zamanı, sayısı, süresi Kuran'da belirtilmeyip sonradan belirlenmiş olan ibadetleri günün koşullarına göre yeniden düzenlemelidir.'
Kaynak: Star gazetesi
AYKUT IŞIKLAR'DAN TEPKİ
GAZETECİ Aykut Işıklar da Bugün gazetesindeki köşesinde, dünki köşesinde Ömür Gedik'in yazısını eleştirdi. Işıklar, 'İftar çadırına bakıp köpekleri hatırlayan jüri üyesi!..'' yazısında şunlara yer verdi: 'Halkını sevmeyen, düşünmeyen, böcek gibi görenlerin (ister sağcı, ister solcu olsun fark etmez) Antalya Film Festivali jürisinde ne işi var? Işıklar, star'a da şunları söyledi: 'Bir insanın, bir aydının halka böyle bakmasını doğru bulmuyorum. Hele iftar çadırında oruçlarını açan insanlarla aç köpekleri karşılaştırmasının bence hiçbir savunması olamaz.''
BİR ÇADIR DA KÖPEKLERE
Hürriyet yazarı Ömür Gedik 24 Eylül'deki yazısında yoksul vatandaşın Ramazan'da karnını doyurduğu iftar çadırlarının köpekler içinde açılmasını önerdi. ''Bir çadır da köpeklere'' diyen Gedik, yazısında 'İnsan olsun, hayvan olsun aç karınları doyurmak ibadet şekli değil midir?' diye sormayı da ihmal etmedi!
'AÇ DOYURMAK İBADET DEĞİL Mİ!'
GEDİK, 'Köpekler için de iftar çadırı'' başlıklı yazısında, şunları yazdı: 'Geçen gün bir ramazan çadırının yanından geçerken birden 'köpekler için niye böyle çadırlar olmasın ki' deyiverdim. İster insan olsun, ister köpek, iyilik yapmak, aç karınları doyurmak bir ibadet şekli değil midir? Sokak köpeklerine düzenli olarak yemek verildiği çadırlar olsa fena mı olur? Her gece belli saatlerde yemekler verilir. Hatta belli aralıklarla veterinerler de o çadırları ziyaret eder, kısırlaştırma, aşılama işlemlerini hayvanların ev olarak algıladıkları bu yerlerde yaparlar.'
Hürriyet'in diğer yazarlarının yaptığ gaflar ise şöyle:
'Allah belanızı versin be'
YILMAZ Özdil 13 Mayıs 2007 tarihli ''Bidon kafa'' başlıklı yazısında İstanbul'un su sorununu eleştirdiği yazısında elinde bidonu ile protesto eden vatandaşa şöyle seslenmişti. : 'Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim. Sudan ucuz senin oyun. Reina'da sular kesik mi sanıyorsun, a benim bidon kafalım? Şimdi iyi dinle. Yap elini yumruk. Vur bakayım kafana iki defa. Ne duydun? 'Donk donk' di mi? Sen önce onu doldur.'
Kırıkkanat'ın ırkçı yazısı
RADİKAL'DE 27 Temmuz 2005 tarihli ''Halkımız eğleniyor'' başlıklı yazısında Mine Kırıkkanat da piknik yapan vatandaşlara hakaretlerde bulunmuştu: 'Don paça soyunmuş adamlar geviş getirerek yatarken, siyah çarşaflı ya da türbanlı, istisnasız hepsi tesettürlü kadınlar mangal yellemekte... Kara halkımız kıçını döndüğü deniz kenarında mutlaka et pişirip yemektedir. Belki balık sevseler, kirli beyaz atletleri ve paçalı donlarıyla yatmazlar, hart hart kaşınmazlar, geviş getirip geğirmezler...'
Göbeğini kaşıyan adam
Hürriyet yazarı Bekir Çoşkun da 3 Mayıs 2007 tarihindeki 'Göbeğini Kaşıyan Adam' başlıklı yazısında AK Parti seçmenlerin şyle hakaret etmişti: 'Tayyip Erdoğan'ın bir anda 'Her şey için sandık' derken, güvendiği adamdır o. Ve sandık ortaya konulduğunda göbeğini kaşıyan adamın dediği olur. Çünkü demokrasi, bilinçte aşağı-yukarı eşit insanların rejimidir. Bir toplumun çoğunluğu 'göbeğini kaşıyan adam' ise, orada demokrasi olmaz...
İbadet aylarını düzenleyelim
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer, 2 Eylül'deki ''İbadetler günümüzün koşullarına uyarlanamaz mı?'' başlıklı yazısında oruç ayını Kış'a almak istediğini şöyle anlattı: 'Diyanet İşleri Başkanlığı'nın çatısı altında yeterince mevcut olan İslam alimlerinden oluşturacağı bir kurulla kutsal günleri, ayları miladi takvime ve küresel iklim koşullarına göre sabitlemeli ve zamanı, sayısı, süresi Kuran'da belirtilmeyip sonradan belirlenmiş olan ibadetleri günün koşullarına göre yeniden düzenlemelidir.'
Kaynak: Star gazetesi