“Kartal”ın simgelediği ufuklar ülkesinin yani dünyanın 9. büyük yüzölçümüne sahip olan Kazakistan’ın kültür başkenti Almatı. Kendi gibi adı da güzel. Kazakistan’ın eski başkenti olan Almatı’nın eski adı “Alma-ata”, “Elmalı yer” anlamına geliyor. Şimdilerde çok güzel elmaları olmasa bile zamanında ülkenin en güzel elmaları burada yetişirmiş.

Bugün Almatı, 2 milyonu aşkın nüfusuyla Orta Asya’nın en gelişmiş ve bir o kadar kozmopolit şehri. Birçok alışveriş merkezi, restoranları ve otelleri ile zengin bir yaşam sunuyor Almatı.

2011 Kış Olimpiyatları burada gerçekleşecek

Almatı, kayak yapmak için ideal bir şehir. 2011 Kış Olimpiyatları’nın gerçekleşeceği Medev Kayak Merkezi başta olmak üzere birçok kayak yapabileceğiniz yer var burada. Zaten Alatau Dağları ile çevrili olduğundan, dört bir yanında kayak merkezi bulabileceğiniz bu güzel şehri kış mevsiminde ziyaret etmek en mantıklı seçenek olur. Her gün yağan karla bir kez daha insanı büyüleyen, göz kamaştıran beyazlığına bürünür.

Geniş ve büyük, bir nizamla inşâ edilmiş caddelere sahip olan bu şehir aynı zamanda çeşitli müzelere de sahip; tarihi canlandıran ve milli kimliği oluşturan müzeler… Türklerin tarihini barındıran nadir müzelerden biri de merkezde yer alan Milli Müze. Müzeyi gezen herkes büyük bir hayranlıkla ayrılıyor oradan.

Peygamberimiz'e duyulan sevgi kubbede de kendini gösteriyor

Almatı’ya kuşbakışı bakabileceğiniz tek özel mekân Köktöbe. “Yeşil tepe” anlamına geliyor Köktöbe. Gerçi şehrin büyük bir kısmı ağaçlarla kaplı olduğu için her yer yemyeşildir. Teleferikle, minibüsle veya yaya çıkabileceğimiz bu tepede hayvanat bahçesi, kafeler ve çocuk parkları var. Burada yaklaşık 1 sene önce yüksek ve ihtişamlı bir caminin inşaatına başlandı. Bu cami şehrin neresinden olursa olsun görülebilecek ve ezan sesi şehrin dört bir yanında duyulabilecek. 6 katlı ve 20.000 kişilik olacak olan bu caminin kubbesi, Efendimizin (s.a.v) yaşına uygun olsun diye 63 metre, minareleri ise 83 metre yüksekliğinde olacak.

Şehrin merkezine 50 km uzaklıkta olan Kargalı köyünü de unutmamak lazım. Dağın eteğinde, huzur verici bir güzelliğe ve yeşilliğe sahip. İnce ama gür akan derenin sesi insanı mest eder, tefekküre sevkeder. Pikniğe gitmek için bile arabanızın bagajını yiyecek ve bilumum eşya ile doldurmanıza gerek yok. İstediğiniz zaman, termosta çayınızı, kitabınızı ve çimlerin üstünde oturamam diyorsanız, bir minder almanız yeterli olacaktır.

Bir gün Kazakistan’a vize kalkarsa…

Ve son olarak Almatı’nın sayılı camilerinden biri olan Merkez Camii’ni kısaca betimleyelim. Görkemli ve gerçek anlamıyla gökkubeye sahip olan bu camiyi, dinimizle yeni yeni müşerref olmuş genç insanlarla dolu olduğu gün yani Cuma günü ziyaret etmeniz tavsiye edilir. Caminin etrafında seccade, tesbih, başörtüsü, zikirmatik ve dini kitaplar satan tezgahlar bulunur. Cuma günleri caminin etrafında dolaşan insanların heyecanı, mutluluğu yüzlerine 'nur' olarak akseder.

Bir gün Kazakistan’a vize kalkacak olur, sizin de yolunuz düşerse ilk önce Almatı’yı, daha sonra atayurdumuzun diğer şehirlerini gezmenizi öneririm.

dunyabizim.com