Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Siyasi sınırlarımız sabit kalmak kaydıyla ekonomik sınırlarımızı genişleterek petrol arama alanlarımızı da böylece genişletmiş olacağız" dedi.

Yıldız, TÜPRAŞ fuel oil dönüşüm tesislerinin açılış töreninde, Türkiye'nin büyüdüğünü, geliştiğini ve ilerlediğini belirterek, bunun enerji sektörü tarafından da desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Artan refah seviyesiyle ekonomik büyüme rakamlarından fazla büyüyecek enerji sektörünün kurgulanması gerektiğine dikkati çeken Yıldız, AK Parti hükümetleriyle bu büyümenin sağlandığını kaydetti.

Yıldız, TÜPRAŞ'ın özelleştirme politikalarının en güzel ve başarı örneklerinden olduğunu dile getirerek, "Yaklaşık 800'den fazla dünyada rafineri var. Bunların rekabetine son derece açık bir ülkedeyiz. İsterse Afrika'dan, isterse Akdeniz'den buraya ürün ihraç edebiliyorlar. TÜPRAŞ, bunlarla rekabet edebilecek yapısını içinde kurduğu için pazarın yüzde 80'inden daha fazlasında. Bunun böyle olması daha doğru. Yerli kaynaklarla ikame edilecek yapıyı kurgulamamız lazım. Dünyada 400 trilyon dolar civarında 2035'e kadar yatırım yapılması lazım, yalnızca enerji sektöründe. Bunun 10,5 trilyon dolarının petro-kimya alanında yapılması lazım" şeklinde konuştu.

Petrol arama alanlarımızı genişleteceğiz

Yıldız, dünyanın gayrisafi hasılası 100 trilyon dolar kabul edildiğinde, yüzde 2 civarında yıllık yatırımın enerji büyümesini karşılayabileceğini anlattı.

"Bu yatırım stratejik yatırımlar kapsamında birçok teşviki barındırıyor" diyen Yıldız, şunları kaydetti:

"Hükümet olarak ülkenin idaresini devraldığımızda 8,6 milyon araç vardı. Şu anda 18,6 milyon araç var. Hemen hemen her yıl 1 milyon araç trafiğe katılıyor. Ölen nüfusla doğan arasındaki fark da yaklaşık 1 milyon. Tabiri caizse her çocuk arabasıyla doğuyor. Enerjiyle alakalı geçen yıl 52 milyar dolarlık ithalat kaleminin yarısından daha fazlası bu araçlarda kullanıldı. Ulaşım sektörünün aldığı pay, enerji sektörünün ithalattaki payından daha da öne geçti. O yüzden bütün bunların olabildiğince yerli kaynaklarla karşılanabiliyor olması için gayret ediyoruz. Yerli petrole sahip olmak, petrolün ülkemizde çıkarılan kısmıyla bunları yapabiliyor olmak en önemlisi. Siyasi sınırlarımız sabit kalmak kaydıyla ekonomik sınırlarımızı genişleterek petrol arama alanlarımızı da böylece genişletmiş olacağız.

Dünyada 7,1 milyar insan yaşıyor, bunun yüzde 18'i dünya tüketiminin yüzde 50'sine sahip."

Benzin ve motorin fiyatlarındaki düşüş

Yıldız, dünyada petrol fiyatları açısından 4 önemli dönemeçten geçildiğini vurguladı.

"Ham petrol varil fiyatının ucuzluyor olması, bizim gibi tüketici ülkelerin, 35 milyon ton civarında toplam ham petrol kullanan bir ülkenin çok önemli avantajı haline geliyor" ifadesini kullanan Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bunlar vatandaşa yansıyor mu? Bunlar zaman zaman basında tartışılıyor. Birebir yansıyor. Dünyadaki fiyat hangi oranda düşüyorsa otomatik fiyatlandırma mekanizmasıyla düzenleyici ve denetleyici kurumlarımız vasıtasıyla bunların her birisi zamanında kontrol ediliyor. Vergi hariç ürün fiyatına baktığınızda benzinde uluslararası arenada şu ana kadar son 6 ayda yüzde 44'lük düşüş yaşandı. Biz dolarla alıp lirayla satan ülke olarak yüzde 42,1 civarında farkla müşterimize, vatandaşımıza, sanayicimize bunu yansıttık. O aradaki yüzde 2'lik fark, döviz paritesindeki, dolar kurundaki farktan kaynaklanmaktadır."

"Motorinde dünyada ham petrolün düştüğü oranda benzinle motorin aynı oranda düşmüyor" diyen Yıldız, "Bunların üretimi, arzı, talebi birçok dengeyle beraber düşüyor. Dünyada 36,8 oranında motorin düşmüş, Türkiye'de de yüzde 32,5'ler civarında düşmüş. Dolayısıyla 55 litre depoya sahip vatandaşımız aracını benzin istasyonuna götürdüğünde 280 liraya dolduruyorken, bugün 236 liradan dolduruyor. Motorinde 246 liraya dolduruyorken, şimdi 220 liraya dolduruyor. Bu dünyadaki gelişmelerle beraber yaşanan otomatik fiyatlandırma mekanizması... O yüzden hükümetimiz bu konuda son derece titiz, hassas ve itina göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu.