Ağrı'nın Kazım Karabekir Mahallesi'nde oturan Mihrinaz ve Cemil Karza çifti, geçtiğimiz Şubat ayının 17'sinde baş ağrısı ve kusma şikâyetiyle çocukları Ayşenur Karza'yı Ağrı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'ne götürdü. Kızı Ayşenur'un Uzman Dr. K.B. tarafından muayene edildiğini söyleyen anne Mihrinaz Karza, “Doktor kızımın rahatsızlığını sorunca, ‘başı ağrıyor ve kusuyor’ dedim.

Yüzeysel bakarak bana menenjit belirtisi olduğunu söyledi. Çocuğumun tahlillerini yaptırmamı ve film çektirmemi istedi. Bir tane serum takılmasını istedi. Öğleden sonra gelip baktı. Sonuçların temiz çıktığını söyledi. Fakat ‘Başının ön kısımda biraz iltihap var’ dedi.

Sonra da ‘kızını eve götürebilirsin’ dedi. Fakat ben ısrarla ‘Bu çocuk hasta, sürekli başı ağrıyor ve kusuyor’ deyince o gün kızımı hastaneye yatırdık. Birinci serumu bittikten sonra gece saat 23.30 sularıydı. Bu süreçten önce iyi görünen kızım, birden tekrar kusmaya başladı.

Ben hemen hemşireyi çağırdım. Hemşire baktıktan sonra nöbetçi uzman doktoru çağırmaya gitti. Fakat bir türlü gelmedi. İyice fenalaştı. Kendini sürekli kasıyordu ve saçını çekiyordu. Sanki havale geçiriyordu.” dedi.

Uzun süre doktorların gelmemesi üzerine kardeşlerini aradığını dile getiren Karza, saat 02.30 sularında kardeşleriyle doktorun odasına gittiğini ifade etti. Doktorun kendilerine ‘Niye beni rahatsız ediyorsun, ben gereken şeyleri hemşirelere söyledim’ dediğini ileri süren Karza, şöyle devam etti: “Bana bir sürü hakaretler edip, ‘Çık git. Beni nereye şikâyet edersen et.’ dedi.

Ben feryat ettikten sonra gelip kızıma baktı. Hiçbir şey yapmadan geri gitti. Aradan biraz zaman geçtikten sonra doktor koridordan koşarak geldi. O sırada aceleyle kızıma hemşirelerle müdahale etmeye başladı. Ertesi gün müdahalelerden sonra kızımın tomografisi çekildi.

Beyninde tümör olduğu söylendi. Akşama doğru da bizi ambulans ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiler.

Oradaki doktorlar, çocuğun çok kötü bir durumda geldiğini söylediler. Kızımın filmlerine bakıp yüzde 80 kurtulma şansının olmadığını, beynindeki tümörün su aldığını söylediler. Sadece bir şeyler yapıp kafasındaki suyu aldılar. Gerisini de hatırlamıyorum.

Cumartesi akşamı saat 6.00 civarı kızımı kaybettim. Cenazemizi alıp Ağrı'ya geldik. Kızımı defnettik.''

Ağrı'da kimsenin kendileriyle ilgilenmediğini iddia eden Karza, bu konuda yetkililerin harekete geçmesini istedi. Kızının her gece rüyasına girdiğini ifade eden Karza, kızına zamanında doğru teşhis konulması halinde şimdi yaşamış olacağını vurguladı.

Hastanede Mihrinaz Karza'nın yaşadıklarına şahit olduğunu vurgulayan kardeşi Ayşe Aras, herşey en kötü hale geldikten sonra doktorun müdahale ettiğini ve yoğun bakıma aldığını ileri sürdü.

Talihsiz çocuğun dayısı Ahmet Kıraç da doktorun hakaret ederek, çocuğun boğaz enfeksiyonu geçirdiğini belirterek kendisini odadan kovduğunu belirtti. Kıraç, “Yoğun bakıma aldıklarında serum takacaklardı. Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde serum yoktu.

Gece saat 2 buçukta kendi imkânlarımızla Ağrı Devlet Hastanesi'ne giderek serumu getirdik. Böylece yoğun bakımda tuttular. Sabah doktor geldiğinde bize ‘Ben bilmiyordum böyle olacağını, boğaz enfeksiyonu zannettim. Hatta hiç yatırmayacaktım. Evine gönderecektim.’ dedi. Ben de bu eksiklikleri başhekime söyleyeceğimi belirttim. Daha sonra bizi tomografi için büyük hastaneye sevk ettiler.'' şeklinde konuştu.

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ, OLAYLA İLGİLİ SORUŞTURMA BAŞLATTI

İl Sağlık Müdürü Dr.Turhan Sulhan ise hayatını kaybeden Ayşenur Karza isimli çocuğun yakınları tarafından kendilerine dilekçeyle başvurulduğunu belirtti.

İl Sağlık Müdürlüğü olarak, olayla ilgili derhal soruşturma başlattıklarını söyleyen Dr. Sulhan, şöyle konuştu: ''Soruşturma neticelendiğinde bununla ilgili açıklamayı tekrar yapacağız. Şu an soruşturma sürecinde olduğumuz için söyleyeceğimiz pek birşey yok. Gerekli işlemleri başlattık.''