Olimpiyatlarda kaçırılmayacak 10 mücade
1896'dan bu yana her seferinde ayrı bir kitap yazan olimpiyatlar, bu kez Pekin'de açtı. İşte, Pekin'in çetin geçeceğini düşündüğümüz 10 mücadelesi...
1896'dan bu yana her seferinde ayrı bir kitap yazan olimpiyatlar, bu sefer perdelerini 15 günlüğüne Çin'in başkenti Pekin'de açtı. Yaşanacak insani duyguların, hikâyelerin, rekabetlerin, kahramanların hiçbirini kaçırmamak için yoğun programı nasıl takip etmek lazım? İşte size kaçırılmaması gereken 10 karşılaşma, yani enfes bir olimpiyat menüsü.
Eray Sepetçi'nin haberi
Pekin Olimpiyatları görkemli bir açılışla başladı. Yüzlerce dalda binlerce sporcu önce madalya sonra da rekor peşinde... Turnuvalarda karşı karşıya gelen sporcular şimdi olimpiyat ortamında yarışacak. İşte, Pekin'in çetin geçeceğini düşündüğümüz 10 mücadelesi...
1) 100 metre erkekler finali (16 Ağustos)
Olimpiyatların kralı olan 100 metre, bu sene belki de tarihindeki en büyük heyecanı yaşayacak. Harold Abrahams'dan Jesse Owens'a, Jim Hines'dan Carl Lewis'e, Linford Christie'den Maurice Green'e sporseverler ne büyük şampiyonlar gördü ancak bunun gibi bir rekabet görülmedi. Jamaikalı Asafa Powell, aynı ülkeden Usain Bolt ve ABD'li Tyson Gay arasındaki üçlü çekişme inanılmaz boyutlarda. En önemlisi atletlerin dereceleri dünya rekoru kırmaya çok müsait. Bir yanda Powell, önceki sene birkaç kez kırdığı rekoru, en son 9.74 saniye seviyesine çekmişti. Geçen hafta Monaco'da 9.82 koşarak ne kadar formda olduğunu kanıtladı. Diğer yanda normalde bir 200 metreci olan ancak geçen mayısta, henüz beşinci 100 metre yarışında 9.72 ile rekoru eline geçiren dev atlet Usain Bolt. Karşılarında ise iki 1.90'luk iki devin yanında minyon yapısıyla dikkat çeken, Dünya Şampiyonası'nın 100-200 çifte şampiyonu, Amerika elemelerinde çok formda gözüken ancak 200 metre serisinde sakatlanıp, hazırlıklarda biraz aksayan büyük yetenek Tyson Gay. Bu yarışı kaçırmanın spor adına bir ihanet olduğu söylenir.
2) Atletizm: 110 metre engelli finali (21 Ağustos)
Bazen 100 metrenin üvey evladıymış hissi veren 110 metre engelli, 90'lardaki Colin Jackson, Allen Johnson, Anier Garcia ve Mark McKoy'lu rekabetli günlerinin ötesine geçmek üzere. Ev sahibi Çinlilerin belki de en heyecanla bekledikleri yarış olan 110 metre engelli Liu Xiang adlı bir kahramana sahip. Çin tarihinde 2004 Atina'da kazandığı altın ile bir ilki gerçekleştiren süper yetenek, 2006'da 12.88 ile dünya rekorunu kırmış, ertesi yıl ise Osaka'da dünya şampiyonu olmuştu. İşin ilginci Xiang, Colin Jackson'ın 12.91'lik rekorunu kırdığı zaman bu çok uzun süre kırılamaz denmişti. Ancak Dayron Robles adlı genç bir Kübalı çıktı ve rekor yine sarsıldı. Guantanamo doğumlu 1986 doğumlu bu genç atlet iki ay önce Ostrava'da 12.87 ile yeni dünya rekorunun sahibi oldu. Bakalım 1,3 milyar Çinlinin umutlarını sırtında taşıyan 25 yaşındaki genç adam, genç ve hevesli Kübalı rakibi karşısında neler yapacak?
3) Yüzme: Michael Phelps fenomeni (9-16 Ağustos)
Aslında tüm yüzme yarışlarını izlemek gerek demek mantıklı değil. Fakat ABD'li Michael Phelps sayesinde zaten hepsini izlemek durumundayız. Çünkü genç dünya rekortmeni neredeyse hepsinde yarışacak. Hedefi de belli: Bir olimpiyatta en çok madalya alan yüzücü rekorunu kırmak. Bunun için sadece dört altına ihtiyacı var. Ayrıca bir olimpiyatta sekiz altın alan ilk atlet olmak da onu cezpediyor haliyle. Kronolojik sırasıyla: 400 m bireysel karışık, 4x100 serbest, 200 m serbest, 4x200 serbest, 200 m kelebek, 200 m bireysel karışık, 100 m kelebek, 4x100 karışık. Hepsinde o var.
4) Tenis: Rafael Nadal-Roger Federer muhtemel finali (17 Ağustos)
Bu rekabet için ne söylenebilir ki? En son 2008 Wimbledon finalinde tenis tarihinin belki de en güzel, en dramatik, en fantastik ve eşi bulunmaz maçını oynadılar. Şimdi bu rekabet profesyonel seviyeden, amatör ruha, yani olimpiyatlara taşınmış durumda. Federer, 'Olimpiyatlar en büyük rüyam.' diyor. Çünkü Roland Garros'la birlikte kazanamadığı iki büyük başarıdan biri o. Nadal ise İspanya'nın muhteşem sporcu ordusunun belki de en önemli yıldızı. Amerika Açık öncesi bu ikiliye bir de olimpiyat finali neden yakışmasın?
5) Atletizm: Bayanlar yüksek atlama (23 Ağustos) ve sırıkla atlama (18 Ağustos)
Yüksek atlama bayanlarda Hırvat Blanka Vlasiç, hem altını almak hem de Bulgar Stefka Kostadinova'nın 2.09 metrelik rekorunu tarihe gömmek istiyor. İstanbul'da Milletler Kupası'nda 2.06 atlayarak formda olduğunu gösterdi. Şimdiye kadar en fazla 2.07 atladığını hatırlatalım. Atletizmin diğer süper kadın yıldızı ise Sırıkla Atlama'da yarışan Rus Yelena Isinbayeva. Geçen ay önce Roma'da 5.03 ile, sonrasında Monaco'da 5,04 ile dünya rekorunu iki kez geliştiren büyük yetenek, ikinci olimpiyat altınını yine bir rekorla kutlamak istiyor.
6) Basketbol: Rüya yeniden gerçekleşecek mi? (olimpiyatlar boyunca)
1988 Seul'de yaşanan hayal kırıklığı, Amerikalıları 1992 Barcelona'da NBA yıldızlarını takıma çağırmak durumunda bırakmıştı. O Dream Team hiç unutulmadı. Ama sonrası yeniden hüsran oldu. Şimdi başka yeni hayal kırıklıkları üzerine bu takım kuruldu. Kobe Bryant'tan Lebron'a, Wade'den Jason Kidd'e kimse fedakârlıktan kaçmadı. Takım bu sefer mükemmele yakın bir kadroyla geliyor. Rakipler mi? İspanya, Yunanistan, Rusya, Arjantin, Litvanya, Avustralya, Brezilya, Çin ve Almanya. Yani madalyaya giden yol uzun ve zorlu.
7) Atletizm: Erkekler 400 metre finali (21 Ağustos)
400 metre ABD'nin hakimiyeti altında geçer. Genelde bir büyük yıldız gönderirler. Fakat bu sefer kontenjanda iki büyük isim var: Hem Jeremy Wariner hem de LaShawn Merritt mücadele edecekler. Biz sporseverler açıkçası bir rekor denemesi bekliyoruz. Efsane atlet Michael Johnson'ın 1999'da kırdığı 43.18 saniyelik rekorun kırılması biraz zor gibi. Fakat uzun zaman sonra iki favorili bir 400 metre finali de kaçmaz.
8) Masa tenisi: Tek erkeklerde Çinliler Timo Boll'e karşıMasa tenisi Çinlilerin belki de ata sporu. Onlar için kendi evlerindeki olimpiyatlarda podyumu parsellemek çok önemli. Özellikle Wang Liqin, Wang Hao ve Ma Lin önderliğindeki Çin, Atina'da Güney Kore'ye kaptırdıkları altının peşindeler. En büyük rakipleri de şimdilik Alman Timo Boll olacak gibi gözüküyor. Hatta geçen sene bir ara Çinliler onu kendi tebalarına geçirmek istediler. Ki bugüne dek hep tersi olurdu. Bakalım bu sefer ne olacak?
9) Artistik jimnastik: Çin vs. ABD bayan takım yarışıÖzellikle 1996 Atlanta Olimpiyatları'ndan bu yana bu rekabet spor dünyasının en taze ve ateşli rekabetlerinden. Shawn Johnson'ın da içinde bulunduğu ABD takımı Çin ekibini kendi evinde yenip bir masala imza atmak istiyor. Ama işleri bu sefer çok zor.
10) Ortaya karışık
Gerçekten o kadar keyifli rekabetler ve yarışlar bizleri bekliyor ki, bir de ortaya karışık verelim: Kürek'te erkekler tek çiftede Mahe Drysdale- Olaf Tüfte rekabeti; Voleybol Bayanlar Turnuvası; Fransa-İtalya Eskrim rekabeti; Dalış'ta 14 yaşındaki Britanyalı Tom Daley'nin Çinlilerle mücadelesi; Yüzme bayanlarda bireysel karışıkta Katie Hoff-Stephanie Rice yani ABD-Avustralya çekişmesi, Ampute yüzücü Günel Afrikalı Natalie du Toit'nın müthiş azmi ve açık su branşındaki yarışı; 1980'den bu yana yapılamayan duble ihtimali, yani Kenenisa Bekele'nin 5.000 ve 10.000 metrede çifte altın kazanma isteği
Aslında bu liste daha uzar gider. En iyisi mi siz, hiç seçmece yapmayın, izleyebileceğiniz kadar çok yarışı hafızanıza alın. Alın ki spor kültürünüz biraz daha artsın. Çünkü olimpiyat bu, hiçbir şeye benzemez
(ZAMAN Gençlik)
Eray Sepetçi'nin haberi
Pekin Olimpiyatları görkemli bir açılışla başladı. Yüzlerce dalda binlerce sporcu önce madalya sonra da rekor peşinde... Turnuvalarda karşı karşıya gelen sporcular şimdi olimpiyat ortamında yarışacak. İşte, Pekin'in çetin geçeceğini düşündüğümüz 10 mücadelesi...
1) 100 metre erkekler finali (16 Ağustos)
Olimpiyatların kralı olan 100 metre, bu sene belki de tarihindeki en büyük heyecanı yaşayacak. Harold Abrahams'dan Jesse Owens'a, Jim Hines'dan Carl Lewis'e, Linford Christie'den Maurice Green'e sporseverler ne büyük şampiyonlar gördü ancak bunun gibi bir rekabet görülmedi. Jamaikalı Asafa Powell, aynı ülkeden Usain Bolt ve ABD'li Tyson Gay arasındaki üçlü çekişme inanılmaz boyutlarda. En önemlisi atletlerin dereceleri dünya rekoru kırmaya çok müsait. Bir yanda Powell, önceki sene birkaç kez kırdığı rekoru, en son 9.74 saniye seviyesine çekmişti. Geçen hafta Monaco'da 9.82 koşarak ne kadar formda olduğunu kanıtladı. Diğer yanda normalde bir 200 metreci olan ancak geçen mayısta, henüz beşinci 100 metre yarışında 9.72 ile rekoru eline geçiren dev atlet Usain Bolt. Karşılarında ise iki 1.90'luk iki devin yanında minyon yapısıyla dikkat çeken, Dünya Şampiyonası'nın 100-200 çifte şampiyonu, Amerika elemelerinde çok formda gözüken ancak 200 metre serisinde sakatlanıp, hazırlıklarda biraz aksayan büyük yetenek Tyson Gay. Bu yarışı kaçırmanın spor adına bir ihanet olduğu söylenir.
2) Atletizm: 110 metre engelli finali (21 Ağustos)
Bazen 100 metrenin üvey evladıymış hissi veren 110 metre engelli, 90'lardaki Colin Jackson, Allen Johnson, Anier Garcia ve Mark McKoy'lu rekabetli günlerinin ötesine geçmek üzere. Ev sahibi Çinlilerin belki de en heyecanla bekledikleri yarış olan 110 metre engelli Liu Xiang adlı bir kahramana sahip. Çin tarihinde 2004 Atina'da kazandığı altın ile bir ilki gerçekleştiren süper yetenek, 2006'da 12.88 ile dünya rekorunu kırmış, ertesi yıl ise Osaka'da dünya şampiyonu olmuştu. İşin ilginci Xiang, Colin Jackson'ın 12.91'lik rekorunu kırdığı zaman bu çok uzun süre kırılamaz denmişti. Ancak Dayron Robles adlı genç bir Kübalı çıktı ve rekor yine sarsıldı. Guantanamo doğumlu 1986 doğumlu bu genç atlet iki ay önce Ostrava'da 12.87 ile yeni dünya rekorunun sahibi oldu. Bakalım 1,3 milyar Çinlinin umutlarını sırtında taşıyan 25 yaşındaki genç adam, genç ve hevesli Kübalı rakibi karşısında neler yapacak?
3) Yüzme: Michael Phelps fenomeni (9-16 Ağustos)
Aslında tüm yüzme yarışlarını izlemek gerek demek mantıklı değil. Fakat ABD'li Michael Phelps sayesinde zaten hepsini izlemek durumundayız. Çünkü genç dünya rekortmeni neredeyse hepsinde yarışacak. Hedefi de belli: Bir olimpiyatta en çok madalya alan yüzücü rekorunu kırmak. Bunun için sadece dört altına ihtiyacı var. Ayrıca bir olimpiyatta sekiz altın alan ilk atlet olmak da onu cezpediyor haliyle. Kronolojik sırasıyla: 400 m bireysel karışık, 4x100 serbest, 200 m serbest, 4x200 serbest, 200 m kelebek, 200 m bireysel karışık, 100 m kelebek, 4x100 karışık. Hepsinde o var.
4) Tenis: Rafael Nadal-Roger Federer muhtemel finali (17 Ağustos)
Bu rekabet için ne söylenebilir ki? En son 2008 Wimbledon finalinde tenis tarihinin belki de en güzel, en dramatik, en fantastik ve eşi bulunmaz maçını oynadılar. Şimdi bu rekabet profesyonel seviyeden, amatör ruha, yani olimpiyatlara taşınmış durumda. Federer, 'Olimpiyatlar en büyük rüyam.' diyor. Çünkü Roland Garros'la birlikte kazanamadığı iki büyük başarıdan biri o. Nadal ise İspanya'nın muhteşem sporcu ordusunun belki de en önemli yıldızı. Amerika Açık öncesi bu ikiliye bir de olimpiyat finali neden yakışmasın?
5) Atletizm: Bayanlar yüksek atlama (23 Ağustos) ve sırıkla atlama (18 Ağustos)
Yüksek atlama bayanlarda Hırvat Blanka Vlasiç, hem altını almak hem de Bulgar Stefka Kostadinova'nın 2.09 metrelik rekorunu tarihe gömmek istiyor. İstanbul'da Milletler Kupası'nda 2.06 atlayarak formda olduğunu gösterdi. Şimdiye kadar en fazla 2.07 atladığını hatırlatalım. Atletizmin diğer süper kadın yıldızı ise Sırıkla Atlama'da yarışan Rus Yelena Isinbayeva. Geçen ay önce Roma'da 5.03 ile, sonrasında Monaco'da 5,04 ile dünya rekorunu iki kez geliştiren büyük yetenek, ikinci olimpiyat altınını yine bir rekorla kutlamak istiyor.
6) Basketbol: Rüya yeniden gerçekleşecek mi? (olimpiyatlar boyunca)
1988 Seul'de yaşanan hayal kırıklığı, Amerikalıları 1992 Barcelona'da NBA yıldızlarını takıma çağırmak durumunda bırakmıştı. O Dream Team hiç unutulmadı. Ama sonrası yeniden hüsran oldu. Şimdi başka yeni hayal kırıklıkları üzerine bu takım kuruldu. Kobe Bryant'tan Lebron'a, Wade'den Jason Kidd'e kimse fedakârlıktan kaçmadı. Takım bu sefer mükemmele yakın bir kadroyla geliyor. Rakipler mi? İspanya, Yunanistan, Rusya, Arjantin, Litvanya, Avustralya, Brezilya, Çin ve Almanya. Yani madalyaya giden yol uzun ve zorlu.
7) Atletizm: Erkekler 400 metre finali (21 Ağustos)
400 metre ABD'nin hakimiyeti altında geçer. Genelde bir büyük yıldız gönderirler. Fakat bu sefer kontenjanda iki büyük isim var: Hem Jeremy Wariner hem de LaShawn Merritt mücadele edecekler. Biz sporseverler açıkçası bir rekor denemesi bekliyoruz. Efsane atlet Michael Johnson'ın 1999'da kırdığı 43.18 saniyelik rekorun kırılması biraz zor gibi. Fakat uzun zaman sonra iki favorili bir 400 metre finali de kaçmaz.
8) Masa tenisi: Tek erkeklerde Çinliler Timo Boll'e karşıMasa tenisi Çinlilerin belki de ata sporu. Onlar için kendi evlerindeki olimpiyatlarda podyumu parsellemek çok önemli. Özellikle Wang Liqin, Wang Hao ve Ma Lin önderliğindeki Çin, Atina'da Güney Kore'ye kaptırdıkları altının peşindeler. En büyük rakipleri de şimdilik Alman Timo Boll olacak gibi gözüküyor. Hatta geçen sene bir ara Çinliler onu kendi tebalarına geçirmek istediler. Ki bugüne dek hep tersi olurdu. Bakalım bu sefer ne olacak?
9) Artistik jimnastik: Çin vs. ABD bayan takım yarışıÖzellikle 1996 Atlanta Olimpiyatları'ndan bu yana bu rekabet spor dünyasının en taze ve ateşli rekabetlerinden. Shawn Johnson'ın da içinde bulunduğu ABD takımı Çin ekibini kendi evinde yenip bir masala imza atmak istiyor. Ama işleri bu sefer çok zor.
10) Ortaya karışık
Gerçekten o kadar keyifli rekabetler ve yarışlar bizleri bekliyor ki, bir de ortaya karışık verelim: Kürek'te erkekler tek çiftede Mahe Drysdale- Olaf Tüfte rekabeti; Voleybol Bayanlar Turnuvası; Fransa-İtalya Eskrim rekabeti; Dalış'ta 14 yaşındaki Britanyalı Tom Daley'nin Çinlilerle mücadelesi; Yüzme bayanlarda bireysel karışıkta Katie Hoff-Stephanie Rice yani ABD-Avustralya çekişmesi, Ampute yüzücü Günel Afrikalı Natalie du Toit'nın müthiş azmi ve açık su branşındaki yarışı; 1980'den bu yana yapılamayan duble ihtimali, yani Kenenisa Bekele'nin 5.000 ve 10.000 metrede çifte altın kazanma isteği
Aslında bu liste daha uzar gider. En iyisi mi siz, hiç seçmece yapmayın, izleyebileceğiniz kadar çok yarışı hafızanıza alın. Alın ki spor kültürünüz biraz daha artsın. Çünkü olimpiyat bu, hiçbir şeye benzemez
(ZAMAN Gençlik)