AK Parti Ankara milletvekili ve uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. Zeynep Dağı, terör saldırıları ve dış ilişkilerde gelinen noktayı yorumlarken, muhalet ve Ahmet Necdet Sezer için çarpıcı ifadeler kullandı..

Tv8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan’ın Erkan Tan ile Başkent’ten programının konuğu AK Parti Ankara milletvekili Doç. Dr. Zeynep Dağı’ydı.

Hükümet ülkeyi iyi idare ediyor mu sorusunu yanıtlayan Dağı, mevcut durumdan istifade edip, siyasal çıkar sağlamaya çalışanların her daim olduğunu ancak terör gibi yapısal sorundan sadece AK Parti hükümetinin sorumlu bulunmaması gerektiğinin altını çizdi.

Siyasi istismarların bu dönemde yapılabilecek en büyük hata olduğunu belirten Dağı, bu sosyal maliyet ağır olan sancılı sürecin aşılması için karlı adımlar atılacağını bildirdi.

“Olağanüstü Hal İstemeleri İçler Acısı”

Olağanüstü hal istemenin içler acısı bir durum olduğunu düşünen Dağı, “Nasıl bir durum olduğunu zamanında hepimiz yaşadık gördük. Öyle bir halde hukuksuzluk meşrulaşır. Biz her şeye rağmen demokrasiden ödün vermeyeceğiz.”dedi.

“Arayışlara Gideceklerine Bölgeye Gitsinler!”

İktidarda oldukları süre boyunca ülkede barışı, kardeşliği inşa ettiklerini söyleyen Dağı, “81 ilin 81inde de oy bakımından uzlaşıldı. Biz zaten milli birliğin ürünü olarak iktidara geldik.”dedi. Muhalefete de sert çıkışta bulunan Dağı, muhalefet bu tür arayışlara gideceğine biraz bölgeye gitsin. Biz siyasal bir zemin varken asla demokrasiden ve birlik beraberlikten ödün vermeyeceğiz.”dedi.

“Sorun Sadece AK Parti’nin Mi?”

Terör sorunun sadece AK Parti hükümetinin sorunu olmadığının tekrar altını çizen Dağı, diğer partileri bölge partisi olmakla suçladı ve 22 Temmuz seçimlerinden sonra CHP’nin 36 MHP’nin 39 ilde sadece oy aldığını belirterek birleştirici siyaset oynamanın rolünün büyük olduğunu söyledi ve “neden diğer partilerin liderleri de bizim gibi her bölgeye gitmiyorlar? Onlar da bütün sorunlarla ilgilenmeli diğer partilerin olmaması bizim için de bir sorun.”dedi.

“Terörün Açılımla Alakası Yok”

Türkiye’nin bu durumda olmasının açılımlarla alakalı olmadığını savunan Dağı, “70’lerde de, 80’lerde de biz terör sorununu yaşıyorduk. İddia edildiği gibi 0 sorunla iktidara gelmediklerini şu an aksine Türkiye’nin demokratik yıldızının parladığını belirtti. “90’ların başında adeta terörle boğuştuk. 2001 zaten iflas yılıydı. Biz 2002’den beri bu hale geldik. Şer güçleri büyüklüğümüze kredibilitemiz yükselirken gölge düşüremeyecek.”dedi.

Muhalefetin de varlığını AK Parti’nin yaptığı gibi her yerde tesis etmesi gerektiğini savunan Dağı, topyekûn davranılırsa sorunun hallolacağına inandığına dile getirdi.

“30 Yıl Önce Paşaların Yaptığı Gibi Hatalar Yapıp Özür Mü Dileyelim?”

Terörü 80’li yıllarda yapılan hataların sonucu olarak gören Dağı, “Terörü biz doğurmadık ama ceremesini biz çekiyoruz. Köyleri yakan onlar, bölgeyi izole eden onlar, bir etnik grubun dilini, varlığını yok sayan onlar. Düşünmeden vahim hatalar yaptılar. Biz de mi şimdi o paşalar gibi davranıp 30 yıl sonra özür dileyelim?

“Bizim İçin Gemiyi Batıracaklar Oysa Aynı Gemideyiz”

AK Parti hükümetine yapılan eleştirileri değerlendirirken Dağı, “AK Partiden kurtulmaya çalıştıkları için gemiyi batırmak istiyorlar ama aynı gemideyiz farkında değiller.”dedi.

“Zafiyet Varsa Sorumlular Bulunur ”

Terörle mücadele de çağdaş teknikler kullanarak ve demokrasiden ödün vermeden adımlar atılması gerektiğini tekrar vurgulayan Dağı, “Önce askeri alandaki zafiyetler giderilmeli daha sonra başbakana gidilmeli. Ben bir sınıf öğretmeniysem sınıftan bir çocuğa bir şey olsa önce ben mesulüm daha sonra okul müdürü bu da bunun gibi bir şey.”dedi.

“Barzani’yi Başkentte Ağırlamaktan Zarar Gelmez”

Peşmerge lideri Barzani’nin Ankara’da ağırlanmasından dolayı iktidara yöneltilen eleştirilere cevap veren Dağı, bu konuda İngiltere’nin izlediği politikanın örnek alınması gerektiğini, diplomatik anlamda bağırıp çağırmadan siyaset izlediklerini belirti. Ayrıca duygusal olmanın bir yere kadar önem ifade ettiğini ancak mantıkla beraber yürütülmesi gerektiğini Türkiye’nin duygularına yenik düştüğünü açıkladı.

Sezer Köşk’ten Çıkmadı Da Ne Oldu?

Geçmiş cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in köşkünden bile çıkmadığını yakın coğrafyasına bile gitmediğini bu nedenle de komşularla iletişim kurulamadığını söyleyen Dağı, “Bu tür politikayla dışardan yönetilmeye açık olursunuz. Ama eğer dışarıyı kontrol altına alırsanız çözümlere bir adım daha yaklaşmış olursunuz. Bir kere bir lideri kendi başkentinize getirebiliyorsanız sizi dinlemek için alanınıza gelmiş demektir. Başka bir yere gitse siz de peşine adam takıp ‘ne dedi acaba’mı diyeceksiniz?  Biz karşımıza değil yanımıza alma politikası takip ediyoruz.  Talabani’yi Irak cumhurbaşkanı olarak herkes kabul etmişken biz etmesek ne kazanacağız? Üst düzey işbirliği her zaman fayda sağlar Başkent’te ağırlamaktan zarar gelmez. En azından liderin ne düşündüğünü dolaylı yoldan değil birinci ağızdan duyuyorsunuz. Yanlış anlaşılmalar azalıyor.”dedi.

“Ne Zaman Seçim Olsa Erken Seçim Konuşulmaya Başlar”

Erken seçimin gerekliliği söylemlerine “Bu ülkede ne zaman seçim olsa erken seçim konuşulmaya başlar” diye gülerek yanıt veren Dağı, en büyük problemin iktidara gelen partiye 16 ay gibi kısa bir süre verilmesi olduğunu söylerken bu kadar kısa bir sürede çözüm değil problem üretileceğini acele edildiğini vurguladı. Ayrıca başbakanın sözlerine katıldığını belirterek ülkenin erken seçim lüksü olmadığını belirtti.

“Hızımızı Hazmedemiyorlar Ezber Bozuyoruz!”

‘Eksen Kaydı’ iddialarına “Sığ analizler yapılıyor maalesef.”diye yanıt veren Dağı, “Bulunduğumuz coğrafyada ve Avrupa’da varlığımızı güçlendiriyoruz.  Bundan da rahatsızlık duyuyorlar. Demokrasiden ödün vermeden kredimizi yükseltiyoruz hem de bu ekonomik krize rağmen.”dedi. Tekrar Sezer’e değinen milletvekili “Sezer cumhurbaşkanı olmasına rağmen 7 yılda 42 ülkeyi ziyaret etmiş hâlbuki şu an bir bakan 1 yıl içinde 57 ülkeye gidiyor. Bu çalışma hızımız hazmedilemiyor. Çünkü Türkiye ezber bozuyor.”diye de ekledi.

Son olarak kestirme analizler yapılmaması gerektiğinin altını çizen Dağı, “Yakın coğrafyada olan yangının alevleri bize düşerken bize ne diyemeyiz.  Türkiye bir gruba değil bütün bölgeye istikrar için destek vermeye devam edecektir.”dedi.