Muş Alparslan Üniversitesi öğretim görevlileri ve Milli Eğitim Müdürlüğü'nün müfettişleri tarafından verilen seminerde insanlarla iletişim, eğitimde kaliteyi arttırmanın yolları, öğretmenlik mesleğinin önemi, öğretmenin eğitimde kaliteyi arttırmak adına başvurması gereken yollar anlatıldı. Sosyal bilimcilerin katıldığı seminerde, 'Öğretmen yaşatmak için yaşamalı' vurgusu yapıldı. Doğu illerinde öğretmenlik yapmanın zorluklarına değinilen seminerde, eğitimi engelleyecek hiçbir unsurun olmaması, eğitimin aksamaması için bahane bulma yoluna girilmemesi gerektiği vurgulandı. Eğitimde kalitenin temel alınması gerektiği anlatılan seminerde öğretmenlerin öğretmenlik mesleğini ücret almak için değil, insanlığı ayakta tutmak bilinciyle yapması gerektiği üzerinde duruldu.

Seminerde öğretmenin insanları sevmesi gerektiğini, insanlara hizmetin öneminin farkında olması gerektiğini belirten Muş Alparslan Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Nadir Çomak, "İnsanı sevmek bir öğretmende olması gereken en temel vasıftır. En kıymetli hizmet, insana yapılan hizmettir. Bu hizmetlerin en değerlisi de, insanın hayatını mamur etmeye yönelik olan hizmetlerdir. Eğitim insanın her iki dünyasını da aydınlatmaya imkân verir. Bir öğretmen mesleğini sevmeli ve öncelikle yaşatmak için yaşamalıdır." dedi.

Öğretmenlik mesleğinin kutsallığına değinen Çomak, öğretmenlerin görevini ücret karşılığı bir iş değil de gönülden yapmaları gerektiğine vurgu yaptı. Çomak, "Bu güç şartlarda görev yapan öğretmen arkadaşlarımızın öncelikle güçlü bir vizyonla hareket etmelerinin gerektiğini düşünüyorum. Öğretmenliğe yalnızca 'geçim derdi için yapılan bir meslek' olarak bakılırsa, bu kutsal mesleğin hakkını vermek mümkün olmaz." şeklinde konuştu.

"ÖĞRETMEN MESLEĞİNE GÖNÜL VERMELİ"

"Öğretmenin mesleğine gönül vermenin yoluna girmelidir." diyen Çomak, Özellikle doğu illerine gelen öğretmenlerin hayatlarına ve mesleklerine anlam katmak için kendilerini muhasebe etmeleri gerektiğinin altını çizdi.

Öğretmenlerin iç muhasebe ile kendilerini sürekli yenilemelerini isteyen Nadir Çomak, öğretmenlerin sıkılıkla kendilerine şu soruları sormasını istedi: "Öğretmenlik mesleğini niçin yapıyorum? Bu mesleği sevmek için güçlü gerekçelerim var mı? Bölge halkı benden ne bekliyor? Okuldaki çocuklar kendi çocuklarım olsa ne hissederdim? Bölgenin iyi ve güzel özellikleri nelerdir? Yeri doldurulamayacak bir öğretmen olmak için ne yapabilirim?"

Öğretmenlerin bölge insanı ile kaynaşması ülkenin barış ve kardeşliği için son derece yararlı olacağını savunan Çomak, öğretmenlerden farklılıkları kabul etmelerini istedi.

Öğretmenlerin bölge halkının iyi yönlerini göz önüne alarak hareket etmesi gerektiğini ifade eden Çomak, "Doğu insanımızın misafirperverliği, iyilikseverliği, fedakârlığı göz önüne alındığında, öğretmenlerimizin bu vasıflara sahip insanlarla anlaşmasının çok da zor olmayacağı kısa bir çaba ve bakış açısı değişikliği ile görülecektir." şeklinde konuştu.

Yaşanan sıkıntılara karşı göğüs gerilmesi için devletin de bazı konularda somut adımlar atması gerektiğini belirten Çomak, "Devletimizin daha gerçekçi ve somut bir şekilde yardımcı olması gerektiği anlaşılıyor. Doğu illerimizde görev yapmanın çekici hale getirilmesi gerekiyor. Bu konu hakkında özellikle özlük haklarında iyileştirilmeler yapılması yerinde olacaktır. Doğu illerimizde her yıl stajyer öğretmenlerle eğitim öğretimi sürdürmek eğitimde kaliteyi olumsuz yönde etkilemektedir." ifadelerine yer verdi.