ÖĞRENCİLERİN ANALİZ YETENEĞİ ARTSIN
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokul ve ortaokullara yönelik eğitim müfredatındaki son değişikliğini eğitimciler tartıştı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokul ve ortaokullara yönelik eğitim müfredatındaki son değişikliğini eğitimciler tartıştı.
Yıllık ders saatlerinde azaltma yapılmaması gerektiğini vurgulayan öğretmenler, “ilkokullarda bitişik el yazısı zorunluluğu kalksın. Tüm derslerin müfredatlarında öğrencilere kritik analitik düşünme becerileri kazandırılmalı. Müfredat, sadeleştirilerek hacmi daraltılabilir, öğrencilerin bilgiden çok analiz yeteneklerini geliştirici nitelikte olabilir.” tavsiyesinde bulundu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilkokul ve ortaokullara yönelik eğitim müfredatındaki değişikliği, düzenlenen “Müfredat Değerlendirme Çalıştayı” ile tartışılıp, rapor olarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’e sunuldu. Çalıştay, Eğitim ve Değişim Derneği (E-DER)’in girişimleriyle 21 Ocak 2017’de İstanbul Üsküdar’da yapıldı. Yeni müfredatının değerlendirilidiği çalıştay, akademisyen ve öğretmenlerin katılımıyla gerçekleşti. Katılımcılar, uzmanlık alanları açısından taslak mefredatı inceleyerek ders raporları oluşturdu. İlkokul, ortaokul ve lise ders grupları olarak yazılan rapora 53 katılımcı fiilen katılarak destek verdi.
GELİŞTİRİCİ NİTELİKTE OLABİLİR
Raporun sonuç bildirgesinde, tüm derslerin müfredatlarında öğrencilere kritik analitik düşünme becerileri kazandırma amacı güdülmesi gerektiği belirtildi. Türkiye’de derslere ayrılan sürenin, OECD ülkelerinde derslere ayrılan sürelerin altında olduğu görüldüğüne dikkat çekilen raporda, “Günlük ders saati azaltılabilir ancak yıllık ders saatlerinde azaltma yapılmamalıdır. Özellikle temel derslerde azaltma olmamalıdır. Müfredatlar, sadeleştirilerek hacmi daraltılabilir, öğrencilerin bilgiden çok analiz yeteneklerini geliştirici nitelikte olabilir” denildi.
MÜFREDATIN DIŞINA ÇIKILMAMALI
Öğretmenlerin bu programların istikrarına yönelik güven sorunu bulunmaması gerektiği bildirilen raporda, “Müfredat taslağı, MEB tarafından, gelen raporlar doğrultusunda son değişiklikler yapıldıktan sonra, ayrıca sahaya hakim bir uzmanlar kurulunda yeniden ele alınmalıdır. Ders kitapları yazılırken müfredatın dışına çıkılmamalı ve bu durum ciddiyetle takip edilmelidir. Basılacak kitapların müfredata uygunluğu konusunda, müfredatı yazanların onayı alınmalıdır. Meslek liseleri ve meslek yüksekokulları özendirilmeli ve kolaylaştırılmalıdır. Bu okulların önü açılmalı ve bu okulları bitiren öğrencilere gerçekten bir meslek öğretilmelidir” ifadelerine yer verildi. Müfredata Türklerin yanında Araplar, Farslar ve Kürtler gibi Müslüman kavimlerin tarih ve edebiyatları da eklenmesi gerektiğinin altı çizilen raporda, Türkiye coğrafyasına uzak Endülüs, Kırım gibi Müslüman kavimlerin tarih ve edebiyatları sınırlı da olsa müfredatta yer alması gerektiği vurgulandı.
BİTİŞİK EL YAZISI KALKMALI
Raporda ayrıca şunlar öne çıkarıldı; “ilkokullarda bitişik el yazısı zorunluluğunun kalkması yararlı olacaktır. Din eğitimi ana sınıfından itibaren çocuk psikolojisi ve pedagojisi dikkate alınarak onların seviyelerine uygun olarak verilmelidir. Ancak anaokulları isteğe bağlı olmalı, mecburi olmamalıdır. İlahiyat fakültelerinde ana bilim dalı olarak okutulan tasavvuf dersi, imam hatip liselerinde de okutulmalıdır. Helal, doğal ve sağlıklı beslenme kavramı ile besinlerdeki katkı maddeleri hakkında bilinçlendirme kazanımlara eklenmelidir. Çağı yakalayan hatta çağı aşan nesiller yetiştirebilmek için tam bir eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Toplumun her kesimi bu konuda üzerine düşen fedakârlığı yapmalı ve eğitim sistemini çağın üstüne çıkaracak hamleler gerçekleştirmelidir.”
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.