Oda TV'deki aramada bakın ne çıktı
Oda TV isimli internet sitesine yapılan baskınla ilgili ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı.
Sitenin sahibi Soner Yalçın, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun tutuklanmasıyla sonuçlanan baskında "Ulusal Medya 2010" isimli bir belge bulunduğu belirtildi. Belgenin ana başlıklarında Ergenokon, Balyoz ve Poyrazköy gibi davaların boşa çıkarılması, sulandırılması ve kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için neler yapılması gerektiğini anlatıldığı ifade ediliyor.
Oda TV'nin internet medyasının merkezi olarak yer aldığı belgenin bazı medya organlarının nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatan ana metin şeklinde hazırlandığı belirtiliyor. Belgenin ana başlıklarında Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi davaların boşa çıkarılması, sulandırılması ve kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için neler yapılması gerektiği anlatılıyor. Belgelerde bu davalara bakan hakim, savcı ve polis gibi kamu görevlilerine yönelik her türlü dezenformasyon faaliyetlerinin önemi vurgulanıyor. Yeni ele geçirilen belgede ayrıca Gülen cemaati ve AK Parti'ye yönelik neler yapılması gerektiği, ayrıntılarıyla aktarılıyor. Belgede daha birçok stratejik kararın yazıldığı eylem planlarının olduğu vurgulanıyor. Ayrıca Oda TV'nin yanı sıra Halk TV ve Sözcü Gazetesi'nden de bu bağlamda yararlanıldığı belirtiliyor.
Bu arada, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, adliyede basın açıklaması yaptı. Daha önce Kafes eylem planı belgesi, Balyoz belgeleri, 'Kaos Planı'nın 'sahte' olduğunu iddia eden Ersöz, bu kez de Yalçın'ın Oda TV'deki bilgisayarlarda bulunan belgelerin hackerlar tarafından spam e-posta olarak gönderildiğini iddia etti. "Oda TV'deki bilgisayarlardan bir tanesine gönderilmiş olan bir spam virüs e-postası, o bilgisayarda birtakım dosyalar bırakmıştır. Bunları teknik incelemeyle biz ortaya çıkardık." diyen Ersöz,elektronikpostanın bilgisayara girip belgeleri bıraktıktan sonra bir saniye bile kalmaksızın imha edildiğini ve bu konuyla ilgili bilirkişi incelemesi yaptıracaklarını dile getirdi. Ersöz, "Dijital terör olarak adlandırabileceğimiz husus bütün herkesin başına gelebilecek bir konudur." dedi. "Soner Yalçın'ın Kemal Kılıçdaroğlu ile telefon görüşmesi de soruldu mu?'' sorusu üzerine, Soner Yalçın'ın yayın organlarında yer alan Halk TV'nin başına geçirilmesi hususuyla ilgili Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeler ve müvekkillerin bazı gazetecilerle telefon görüşmelerine ilişkin soruların sorulduğunu aktardı.
AVuKATI SUÇLUYU BULDU: VİRÜSLER
Basın mensuplarının "Komplo mu var?" sorusuna ise, "Şüphesiz öyle. Müvekkiller sadecebasın özgürlüğüçerçevesinde bir yayıncılık yapıyor. Müvekkillerin bilgisayarlarına eylül ayında gönderilen bir e-posta ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bu e-postanın içerisinde de suç isnadında kullanılan ama müvekkilimin elektronik imzasını taşımayan, müvekkillerimle doğrudan ya da dolaylı olarak hiçbir bağlantı kurulmasını temin etmeyecek birtakım dijital dokümanlarla suç isnadında bulunuluyor. Bunların da teknik incelemelerde, e-posta ile kötü niyetli, müvekkilimize suç isnadında bulunmak isteyen kişiler tarafından gönderildiğini tespit etmiş bulunmaktayız." dedi.
Belgelerin içeriğinin sorulması üzerine Ersöz, "Dijital doküman içeriklerinde yeni medya kuruluşlarının kurulması gerektiği, mevcut medyanın da gündem yaratacak haberler yapması gerektiği değerlendirmeleri var. Burada bazı gazetecilerin isimleri geçiyor. Bunlar bize soruldu. Soyisimleri verilmediği için tahminde bulunabildik ama telefon görüşmelerindeki bu gazeteci isimleri açık bir şekilde yazıyor." ifadelerini kullandı. Hüseyin Ersöz daha önce de Balyoz, Kafes gibi davalarda bu tür belgelerin polis tarafındanbilgisayarhard disklerine yüklendiğini ileri sürmüştü. Bu kez polis, arama sırasında bilgisayar hard disklerinin imajlarını alıp, aslını ve bir imajını şüpheli tarafa teslim etti. Böyle olunca da avukatların yeni iddiası 'hacker' oldu.
Oda TV'nin internet medyasının merkezi olarak yer aldığı belgenin bazı medya organlarının nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatan ana metin şeklinde hazırlandığı belirtiliyor. Belgenin ana başlıklarında Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi davaların boşa çıkarılması, sulandırılması ve kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için neler yapılması gerektiği anlatılıyor. Belgelerde bu davalara bakan hakim, savcı ve polis gibi kamu görevlilerine yönelik her türlü dezenformasyon faaliyetlerinin önemi vurgulanıyor. Yeni ele geçirilen belgede ayrıca Gülen cemaati ve AK Parti'ye yönelik neler yapılması gerektiği, ayrıntılarıyla aktarılıyor. Belgede daha birçok stratejik kararın yazıldığı eylem planlarının olduğu vurgulanıyor. Ayrıca Oda TV'nin yanı sıra Halk TV ve Sözcü Gazetesi'nden de bu bağlamda yararlanıldığı belirtiliyor.
Bu arada, Soner Yalçın, Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, adliyede basın açıklaması yaptı. Daha önce Kafes eylem planı belgesi, Balyoz belgeleri, 'Kaos Planı'nın 'sahte' olduğunu iddia eden Ersöz, bu kez de Yalçın'ın Oda TV'deki bilgisayarlarda bulunan belgelerin hackerlar tarafından spam e-posta olarak gönderildiğini iddia etti. "Oda TV'deki bilgisayarlardan bir tanesine gönderilmiş olan bir spam virüs e-postası, o bilgisayarda birtakım dosyalar bırakmıştır. Bunları teknik incelemeyle biz ortaya çıkardık." diyen Ersöz,elektronikpostanın bilgisayara girip belgeleri bıraktıktan sonra bir saniye bile kalmaksızın imha edildiğini ve bu konuyla ilgili bilirkişi incelemesi yaptıracaklarını dile getirdi. Ersöz, "Dijital terör olarak adlandırabileceğimiz husus bütün herkesin başına gelebilecek bir konudur." dedi. "Soner Yalçın'ın Kemal Kılıçdaroğlu ile telefon görüşmesi de soruldu mu?'' sorusu üzerine, Soner Yalçın'ın yayın organlarında yer alan Halk TV'nin başına geçirilmesi hususuyla ilgili Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeler ve müvekkillerin bazı gazetecilerle telefon görüşmelerine ilişkin soruların sorulduğunu aktardı.
AVuKATI SUÇLUYU BULDU: VİRÜSLER
Basın mensuplarının "Komplo mu var?" sorusuna ise, "Şüphesiz öyle. Müvekkiller sadecebasın özgürlüğüçerçevesinde bir yayıncılık yapıyor. Müvekkillerin bilgisayarlarına eylül ayında gönderilen bir e-posta ile karşı karşıya bulunuyoruz. Bu e-postanın içerisinde de suç isnadında kullanılan ama müvekkilimin elektronik imzasını taşımayan, müvekkillerimle doğrudan ya da dolaylı olarak hiçbir bağlantı kurulmasını temin etmeyecek birtakım dijital dokümanlarla suç isnadında bulunuluyor. Bunların da teknik incelemelerde, e-posta ile kötü niyetli, müvekkilimize suç isnadında bulunmak isteyen kişiler tarafından gönderildiğini tespit etmiş bulunmaktayız." dedi.
Belgelerin içeriğinin sorulması üzerine Ersöz, "Dijital doküman içeriklerinde yeni medya kuruluşlarının kurulması gerektiği, mevcut medyanın da gündem yaratacak haberler yapması gerektiği değerlendirmeleri var. Burada bazı gazetecilerin isimleri geçiyor. Bunlar bize soruldu. Soyisimleri verilmediği için tahminde bulunabildik ama telefon görüşmelerindeki bu gazeteci isimleri açık bir şekilde yazıyor." ifadelerini kullandı. Hüseyin Ersöz daha önce de Balyoz, Kafes gibi davalarda bu tür belgelerin polis tarafındanbilgisayarhard disklerine yüklendiğini ileri sürmüştü. Bu kez polis, arama sırasında bilgisayar hard disklerinin imajlarını alıp, aslını ve bir imajını şüpheli tarafa teslim etti. Böyle olunca da avukatların yeni iddiası 'hacker' oldu.