Oda TV üretti Economist kapak yaptı
Economist, Ergenekon tutuklusu Soner Yalçın'dan esinlenip Başbakan Erdoğan'ı Menderes'le tehdit etti.
Ergenekon tutuklusu Soner Yalçın’ın daha önce Başbakan Erdoğan’ı ‘Adnan Menderes’in akıbetiyle’ tehdit ettiği yazılarından etkilenen ünlü İngiliz dergisi de aynı tehdit yöntemini seçti.
İngiliz The Economist Dergisi, sahibi ve yöneticilerinin Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandığı Odattv internet sitesinden aldığı ilhamla Başbakan Erdoğan’a, ‘Adnan Menderes’in akıbetinden ders çıkarmasını’ tavsiye etti.
Ünlü haber dergisi son Askeri Şura’da yaşanan gelişmeleri ve komutanların istifasını 1950-60 arası döneme gönderme yaparak haberleştirdi.
ODA TV'DE AYNI HABERİ YAPMIŞTI
Ergenekon tutuklusu Soner Yalçın’ın sahibi olduğu Odatv’nin de aynı süreçte benzer yayınlar yapması dikkat çekti. 3 Ağustos’ta internet sitesine Soner Yalçın imzalı “Komutanların istifasıyla Adnan Menderes’in ne ilgisi var?” başlıklı yazı yayımlandı. Soner Yalçın’ın bu özet yazısı sitede daha önce farklı versiyonlarda 26 Temmuz 2010 ve 21 Kasım 2009 tarihlerinde yayımlanmıştı. Bu arada The Economist, Odatv baskını ve Soner Yalçın’ın tutuklanmasını “Hükümetin son kurbanı Oda Tv” başlığı ile sayfalarına taşımıştı.
Menderes’in hikayesinden ders al
12 Haziran seçimlerinden önce “CHP’ye oy verin” çağrısında bulunan haftalık İngiliz haber dergisi The Economist, bu haftaki sayısında Başbakan Erdoğan’a, ‘Adnan Menderes örneğinden ders almasını’ tavsiye etti. YAŞ sonrası gelişmelerin analiz edildiği yazıda, “Gelişmeler, AK Parti’nin iktidara gelmesinden bu yana geçen 9 senede gücün nasıl dramatik bir biçimde el değiştirdiğini gösteriyor” ifadelerini kullanıldı.
Erdoğan’ın komutanlara karşı gelmenin olası sonuçları çerçevesinde Adnan Menderes örneğini verdiğini hatırlatan yazı, Erdoğan’ın benzer bir kaderle karşı karşıya kalmasının imkansız olduğunu ancak hikayenin başbakan için dersler içerebileceğini söylüyor:
“Erdoğan’ın en büyük başarısı komutanların gücünü azaltmak olmuş olabilir. Ancak Adnan Menderes gibi, o da her gün biraz daha otoriterleşiyor gibi görünüyor. Hükümete muhalif gazeteciler, başbakanın öfkesinden korkan medya patronları tarafından işten atılmaya devam ediyor. Çoğunlukla Kürtler fakat aslında tüm muhalifler için geçerli olan mahkeme öncesi uzun süreli gözaltılar, hükümetin adaletten çok gözdağı vermekle ilgilendiği suçlamalarına yol açtı.”
Economist’in zayıf ordu kaygısı
Yazıdaki en ilginç bölümlerden biri de The Economist’in Türk ordusunun zayıflamasından endişe duyması. Kaygıları gidermenin en iyi yolunun yeni anayasa sözünün tutulması olduğuna yer verilen analizde, ordunun siyasetin dışında tutulmasının önemli olduğu ancak zayıf bir ordunun Türkiye’nin bölgesel hedefleri için iyi olmayabileceği tespitinde bulunuluyor. Yaşananların eski refleksleri harekete geçirememesi ise şöyle yorumlanıyor: “Yakın zamana kadar bu yaşananlar ulusal bir krizi tetiklerdi. Ancak artık durum değişti. Atatürk’ün takipçileri sokaklara çıkmadı. Piyasalar etkilenmedi. Umursamazlık ve omuz silkme genel tepkiydi. Büyük bir kesim, yaşananın komutanlar ve Ak Parti arasında uzun süredir gerçekleşen mücadelenin son perdesi olduğunu düşünüyor.”
Soner Yalçın daha önce uyarmıştı!
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Soner Yalçın’ın sahibi olduğu Odatv’de de The Economist’le aynı tarih ve içerikte bir yazı yayımlanması da dikkat çekti.
Soner Yalçın İmzalı yazıda “Komutanların istifasıyla Adnan Menderes’in ne ilgisi var” başlığı kullanıldı. Yazıda, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde DP’nin birinci parti çıkmasının ardından Ankara’da darbe dedikodularının çıktığına yer verilerek şu ifadeler kullanıldı: “Tam tersi oldu. Menderes, orduda büyük bir tasfiye başlattı. Aralarında Genelkurmay Başkanı’nın da olduğu 15 general ve 150 albay emekliye sevk edildi. Yaygın kanı; bu tasfiyenin nedeninin ‘askerlerin darbe planladığı iddiasının’ olduğuydu. Halbuki gerçek başkaydı. Dün, askerler darbe yapacak iddiasıyla orduda tasfiye yapıldı. Bugün, aynı iddiayla cezaevine gönderildi. Dün, genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları emekli edildi. Bugün, emekli olmak zorunda kaldı. Sözün özü, yaşanan hep aynı. Aktörler değişiyor sadece. Dünü bilmeden, bugünü anlayamazsınız.”
THE ECONOMİST’İN DAHA ÖNCEKİ YORUMLARINDAN ÖRNEKLER:
‘Siz yine de CHP’ye oy verin’
- DOĞAN GRUBU İLE MÜCADELE ÇİRKİNLEŞİYOR: Maliye Bakanlığının Doğan Grubuna Ekim 2009’da vergi kaçırmaktan dolayı kestiği cezayı “Hükümetin Doğan Grubu’yla mücadelesi çirkinleşiyor” başlığı ile duyurmuştu. Dergi, “AB dahil, kaygı duyan Batılı gözlemciler, son vergi cezasını, Türkiye’deki özgür basını susturma girişimi olarak eleştirdi” diye yazmıştı.
- HÜKÜMETİN SON KURBANI ODA TV: Dergi Ergenekon soruşturması kapsamında Şubat 2011’de yapılan operasyonlarda Odatv’nin aranması ve Soner Yalçın’ın tutuklanmasını şöyle yorumlamıştı: “Ülkenin en büyük medya holdingini dize getirmesi ardından hükümet şimdi de başka muhalif sesleri hedef alıyor. Son kurban ise ordu yanlısı eğilime sahip internet haber sitesi Oda tv oldu.”
- TAVSİYEMİZ CHP’YE OY VERMENİZ:
Dergi, 12 Haziran seçimlerinden önce de “CHP’ye oy verin” çağrısında bulundu: “AKP’nin bir sonraki hükümeti kuracağına kesin gözüyle bakılıyor. Fakat bizim Türklere tavsiyemiz, oylarını CHP’ye vermeleri. Bu tercih, Türkiye demokrasisini garanti altına almak için atılabilecek en mantıklı adımdır.”
Dertleri eski Türkiye’ye dönmek
- Ekonomist Süleyman Yaşar: Başbakan’a neden darbeci generallerle uzlaşmadığı soruluyor. Yeminli AK Parti düşmanlarının hem içerden hem dışarıdan yaptıkları baskıdır bu. Darbeyi denediler olmadı, kapatma davası olmadı, ekonomik kriz olmadı, şimdi de bu argümanları kullanıyorlar. Tek dertleri yeniden eski dönemlerdeki gibi zayıf bir ekonomi olsun ve onlar da çok kolay şekilde para kazansınlar. Türkiye’nin yüksek reel faizlerle soyulma operasyonlarının uzun yıllardır yerli işbirlikçilerle birlikte Londra’dan yönetildiği gerçeğini bilirsek, Batılı medyanın AK Parti karşıtlığının nedenini bütün açıklığıyla anlarız.”
- PROF. DR. HASAN KÖNİ: İngiliz entellektüelizminin diğer ülkelere tepeden bakan, burnu havada tutumunun ürünü bu yorumlar. Komplo düşünmek çok doğru değil. Çünkü İngiltere artık o kadar güçlü değil. Bu yazıyı daha çok bu tepeden bakan bakışı olarak yorumluyorum.”
star
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.