Öcalan, PKK'nın lider alternatifleri arasında yer alan ve kendisi tarafından öldürtülen Haki Karer'e olan sevgisini uzun uzun Meral Kıdır'a anlatmış. 

Türkiye'nin haberine göre, Abdullah Öcalan'ın ikinci eşi ile ilgili çarpıcı bir ayrıntı daha ortaya çıktı. PKK'nın sol örgütlerle irtibat sağlamak için kurduğu Devrimci Halk Partisi'nin (DTP) lideri Meral Kıdır'ın Abdullah Öcalan'a olan yakınlığı örgütün kendi kaynaklarında bizzat Kıdır tarafından anlatılıyor.

PKK'nın resmi yayın organı olarak bilinen ve Kandil'den yayınlanan Serxwebun dergisinin 16 Mayıs 1997 tarihli sayısında Meral Kıdır, Öcalan'a olan yakınlığını şöyle anlatıyor: “1982'nin 27 Kasım günüydü. O gün, Parti Önderliğimiz, partimizin kuruluş yıldönümü için odasında tek başına bir kaset konuşması yaptı. Konuşmanın bitimine yakın, boğazına iyi geleceği düşüncesiyle hazırladığımız kantı götürmek için kapıyı ürkekçe açarak içeriye girdim. Eliyle oturmamı işaret etti. Oturdum ve bu konuşmayı sonuna kadar dinledim. Konuşma bittiğinde, önündeki sehpada duran sıcak kantı içti. Sonra yeniden konuşmaya başladı. O gece Haki yoldaşı dinledim, Başkan'ın dilinden ve yüreğinden. 'Haki şehit düştüğünde, adeta yarımı yitirmiş gibi oldum' dedi.”

ELEŞTİRİNCE ÖLDÜRÜLDÜ

Aslen Ordu'lu olan Haki Karer, PKK'nın ilk karanlık iç hesaplaşmalarından biri olarak bilinir. Ankara Fen Fakültesi'nde öğrenciyken Abdullah Öcalan'la tanıştı. PKK'nın kuruluş çalışmalarında aktif rol aldı. Hatta kuruluş hazırlıkları yapılan örgütün 'lider' alternatifleri arasındaydı. Abdullah Öcalan'ın ilişkilerinden rahatsızdı. Özellikle MİT mensubu Ali Yıldırım'ın kızı Kesire ve Pilot Necati ismiyle bilinen asker kökenli şahısla ilişkilerini eleştiriyordu. Antep bölgesinde çalışan grubun öne çıkan isimleri Mehmet Uzun,  Bozan Arslan, Ali Yaylacık, Ahmet Ballı ve M. Salih Eren ile birlikte bir mektup kaleme alarak Abdullah Öcalan, Pilot Necati ve Kesire Yıldırım ilişkilerini eleştirdi. Haki Karer, 1 Mayıs 1977'de Gaziantep'te bir kahvehanede silahla vuruldu. Yaralı olarak kaldırıldığı hastanede tedavi altındayken kan ve serum hortumlarına müdahale edilerek öldürüldü. Daha sonra da eleştiri mektubu kaleme alanların tamamı öldürüldü.

Türkiye