Obama'nın Konuşmasına Dair Başlıklar
ABD Başkanı 'Esselamü aleyküm' diyerek başladığı konuşmasını Kuran'dan ayetlerle sürdürdü.
ABD Başkanı 'Esselamü aleyküm' diyerek başladığı konuşmasını Kuran'dan ayetlerle sürdürdü. Türkiye'den iki kez bahsetti, türban yasağına karşı çıktı. Dünya liderleri konuşmayı, 'İslam âlemiyle yeni bir sayfa açtı' diye yorumladı
ABD Başkanı Barack Obama, İslam dünyasına yönelik aylardır beklenen konuşmasını Mısır'ın başkenti Kahire'de yaptı. Mısır yönetiminin önde gelen isimlerinin dışında İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da hazır bulunduğu konuşmaya Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek gelmedi. Yerine varisi olarak gösterilen oğlu Cemal Mübarek katıldı. Sık sık alkışlarla kesilen konuşmasına "Kahire'de olmaktan mutluluk duyuyorum" diyerek başlayan Obama, ardından da "Esselamü aleyküm" dedi. Konuşmasında 3 kez Kuran'dan alıntı yapan ve bir de hadis ekleyen ABD lideri, Medeniyetler İttifakı'na liderlik eden Türkiye'ye de değindi.
'DOĞRULARI SÖYLEMEK'
11 Eylül saldırılarının ülkesinde İslam'ın insan haklarının da düşmanı olarak algılanmasına neden olduğunu belirterek "Buraya yeni bir başlangıç için geldim. Bir konuşma tüm güvensizliği ortadan kaldırmaz. Ancak ilerlemek için birbirimize kalbimizdekileri söylememiz gerek. Kuran der ki: 'Rabbini bil ve her zaman doğruyu söyle.' Elimden geldiğince doğruları söylemek için buradayım" diye konuştu. Büyüdüğü Endonezya'da ezanı duyduğunu, tarih eğitimi almış biri olarak medeniyetlerin İslam'a büyük bir borcu olduğunu bildiğinin de altını çizdi.
1 'Irak savaşı bir tercihti'
"İlk yüzleşmemiz gereken konu, şiddete varan aşırılığın her türü. Ankara'da çok net belirttim. Amerika, hiçbir zaman İslam'la savaş halinde olmamıştır, ve olmayacaktır. Ancak güvenliğimize karşı risk oluşturan aşırıların aralıksızın karşısında duracağız. Çünkü biz de her dinden insanlarla aynı şeye itiraz ediyoruz: masum kadın, erkek ve çocukların öldürülmesi... Ve başkan olarak Amerikan halkını korumak benim ilk görevim. Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Yaklaşık 7 yıl önce Birleşik Devletler geniş bir uluslararası destekle el Kaide ve Taliban'ın peşine düştü. Bunu bir tercih olarak yapmadık. Gerekli olduğu için yaptık... Şüphesiz birliklerimizi Afganistan'da tutmayı istemiyoruz. Orada askeri üsler peşinde değiliz. Afganistan ve Pakistan'da mümkün olduğu kadar çok Amerikalıyı öldürmeye kararlı aşırılar kalmadığından emin olursak her bir askerimizi seve seve eve getiririz. Ancak henüz tablo bu değil. Afganistan'ın tersine Irak savaşı bir tercihti. Buna rağmen Irak halkının Saddam Hüseyin'in tiranlığı olmadan daha iyi durumda olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda Irak'taki olaylar Amerika'ya diplomasiyi kullanma gerekliliğini hatırlattı. Bugün Amerika'nın iki sorumluluğu var. Irak'a daha iyi bir gelecek kurması için yardım etmek ve Irak'ı Iraklılara bırakmak."
2 "Filistin'in var olma
"AMERİKA'NIN İsrail'le güçlü bağları gayet iyi biliniyor. Bu bağlar koparılamaz. Diğer tarafta Filistin halkının bir vatan uğruna çektiği acılar inkar edilemez. Durum, Filistin halkı için çekilmez. Amerika; Filistinlilerin yasal huzur, fırsat ve kendi devletlerini kurma arzularına sırtını dönmeyecek. Tek çözüm, iki tarafın da barış ve huzur içinde yaşayacağı iki devlet. Filistinliler şiddete son vermeli. Asırlarca Amerika'nın siyah halkı köle olarak kırbaçlandı, ayrımcılığın utancını yaşadı. Ancak onlara eşit hakları getiren, şiddet değildi. Barışçı ve kararlı ısrardı. İsrailliler de kendilerininki gibi Filistin'in de var olma hakkı reddedilemez. Birleşik Devletler, süren İsrail yerleşkelerini kabul edemez. Bu inşa önceki anlaşmaları ihlal ediyor ve barış girişimlerine darbe vuruyor. İsrail, Filistinlilerin yaşama, çalışma ve kendi toplumlarını geliştirme haklarını sağlama sorumluluğunu yerine getirmeli. Arap ülkeleri de önemli bir başlanğgç olarak barış inisiyatifini tanımalı. Çok gözyaşı aktı, çok kan döküldü. İsrailli ve Filistinli annelerin, çocuklarının korkusuzca büyüdüğünü gördüğü günlerin gelmesi için hepimizin yerine getirmesi gereken sorumlulukları var."
3 Nükleer silahlanma
"BU konu Birleşik Devletler ile İran İslam Cumhuriyeti arasında gerilim nedeni oldu. İslam Devrimi'nden bu yana İran rehin alma eylemleri, ABD birliklerine ve sivillere karşı saldırılara karıştı. Tarih gayet iyi biliniyor. Ancak geçmişe sıkışmak yerine Iran liderlerine ülkemin ileri adım atmaya hazır olduğunu açıkça ilettim. Onlarca yılın güvensizliğini yenmek zor olacaktır. Kimilerinin nükleer silahı varken kimilerinin olmayışını bazı ülkelerin protesto edişini anlıyorum. Hiçbir ülke kimin nükleer silahı olup kimin olamayacağını seçemez. Bu yüzden Amerika'nın hiçbir ülkenin nükleer silahı olmadığı bir dünya oluşturmadaki kararlığını vurguluyorum."
4 Demokrasi empoze edilemez'
"Son yıllarda demokrasinin yayılmasıyla ilgili bazı tartışmalar olduğunu biliyorum. Bu tartışmaların çoğu da Irak'taki savaşa bağlıydı. Şunu net olarak belirteyim: hiçbir hükümet şekli bir ülkeye bir başka ülke tarafından empoze edilemez, edilmemeli. Ancak her insanın bazı şeyleri arzu ettiğini biliyorum: Fikrini söyleyebilme ve nasıl yönetileceğine dair söz sahibi olabilme, hukukun üstünlüğüne güven, şeffaf ve halkından çalmayan bir hükümet. Bunlar sadece Amerikan fikirleri değil, insan hakları. İşte bu yüzden her yerde bunların olabilmesini destekliyoruz."
5 'Amerikalı Müslümanlar zekat verebilmeli'
"İslam' ın gurur duyulan bir hoşgörü geleneği var. Buna ben de Endonezya'da çocukken birinci elden tanık oldum. Her ülkedeki insanların inançlarını seçme ve bunu yaşama hakkı olmalı. Dinsel zenginlik korunmalı. Aynı zamanda Müslümanlar arasındaki farklılıklar da kapatılmalı. Sünni ve Şiiler arasındaki bölünmelerin Irak'ta trajik bir şiddete yol açtığı gibi farklılar... Din özgürlüğü insanların birlikte yaşayabilmesinin en temel özelliğidir. Örneğin Amerika'da vakıflara bağış yapabilme kuralları, Müslümanlar için dini ibadetlerini yerine getirmeyi zorlaştırıyor. Bu yüzden Amerikalı Müslümanlarla birlikte çalışıp zekatlarını verebilmelerini sağlamakta kararlıyım. Batılı ülkelerin de Müslüman vatandaşlara dinlerini onların uygun gördüğü şekilde yaşamalarını zorunlu kılmaktan kaçınması gerekir. Örneğin bir Müslüman kadının ne giymesi gerektiğini söylemek gibi."
6 'Tansu Çiller' örneği
"Bir kadının saçını örtmeyi seçtiğinde daha az eşit olduğuna dair Batı'da bazı kesimlerde var olan görüşe karşıyım. Ancak eğitim hakkı tanınmayan bir kadına eşit olma hakkı tanınmadığına inanıyorum. Ve kadınların iyi eğitim gördüğü ülkelerin çok daha başarılı olması da bir tesadüf değil. Açık konuşayım. Kadının eşitliği sadece İslam'ı ilgilendiren bir konu değil. Türkiye'de, Pakistan'da Bangladeş'te, Endonezya'da Müslüman çoğunluğun yaşadığı ülkelerde kadınların liderliğe seçildiğini gördük."
7 Yeniliğin odağında İslam
"Birçokları için küreselleşmenin iki çelişkili yüzü olduğunu biliyorum. İnternet ve televizyon bilgi ve bilim getirebilir. Aynı zamanda çirkin bir cinsellik ve anlamsız şiddeti de... Ancak insanlığın ilerlemesinin inkar edilemeyeceğini de biliyorum. Gelişim ve gelenek arasında çelişki olmasına gerek yok. Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler ekonomilerini büyütürken kültürlerini de korumayı bildiler. Bu Dubai'den Kuala Lumpur'a kadar birçok Müslüman çoğunluklu ülkedeki inanılmaz ilerlemeler için de geçerli. Eski zamanlarda ve günümüzde Müslüman topluluklar yenilik ve eğitimin hep merkezinde oldu. Eğitim ve yenilik, 21'inci yüzyılın para birimi olacak. Ve birçok Müslüman ülkede bu alanlarda yeterli yatırım yapılmıyor."