O komutan hesap verecek!
Komutanın akıl almaz cezası nedeniyle diri diri yanmaktan son anda kurtulan askerin ailesi de yargıya gitti...
Ağrı'nın Patnos ilçesi Güllüce köyünde oturan 3 aylık asker Cüneyt İlgün, 4 Eylül'de babası Vahyettin İlgün tarafından Diyarbakır Askerî Hastanesi'nden alınarak evine getirildi.
Vahyettin İlgün, olayı 15 gün sonra televizyon ve gazetelerden öğrendiğini belirterek, bunun için kafasında ciddi kuşkuların olduğunu söyledi. Olaya sebebiyet veren uzman çavuşun bir gün olsun hastanede oğlunu ziyaret etmediğini belirten İlgün, "Oğlumu eve getirdiğimde de ne Şanlıurfa'daki birliğinden ne de buradaki askerî yetkililerden kimse arayıp sormadı. Çocuğumuzu davullu zurnalı halaylarla askere gönderdik. Birliğinde başına bir olay geliyor, haberimiz olmuyor. Olayın üzerinden 15 gün geçince haberimiz oldu. Üstelik haberi de televizyonlardan öğrendik. Yoksa olayı saklamaya mı çalışıyorlar? Genelkurmay Başkanlığı'na şikâyet dilekçesi gönderdik. Sorumluların derhal bulunup cezalandırılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Elleri, kolları ve sırtı yanan erlerden Adanalı Osman Boran'ın babası Halil ve annesi Kezban Boran da olayın kendilerine hastanedeki bir hizmetli tarafından telefonla bildirildiğini belirtti. Halil Boran, "Oğlum ölümle mücadele veriyor, hiçbir askerî yetkili bizi arayıp da ne olup bittiğini bildirmiyor. Olayı saklamaya çalışıyorlar. Kaza süsü verilmek isteniyor. Uzman çavuş çocuklarımızın yangın kuyusunda ölmeleri için adeta emir vermiş. Bu cinayete teşebbüstür." diyor.
BANA İŞİMİ Mİ ÖĞRETİYORSUNUZ?
19 Ağustos'ta meydana gelen olayda Adanalı er Osman Boran ile Ağrılı er Cüneyt İlgün, kuru otları toplamakla görevlendirildiği sırada Uzman Çavuş C.A. iki ere, otları içinde ateş yanan kuyuya atmalarını emretmişti.
Erlerin 'kamyonun kuyuya en az 2-3 metre uzak kalması gerekiyor. Otları atmamız halinde araç tutuşabilir' ikazı üzerine de 'Bize işimizi mi öğretiyorsunuz? Otları kuyuya atın, yemeğe gideceğiz' emrini verdiği öne sürülmüştü.
Erler otları kuyuya atınca alevler aracın brandasını tutuşturdu. Panikle kuyuya düşerek yanan erler, diri diri yanmaktan arkadaşları sayesinde kurtarılarak, Şanlıurfa Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Ardından da Diyarbakır Askerî Hastanesi'ne sevk edilen erler, burada tedavi edildikten sonra 3 Eylül'de taburcu edildi. Her iki ere 1'er ay hava değişimi verilmişti.