İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, koronavirüs döneminde siyasi farklılıkları bırakıp, hizmet götürme yolculuğuna başladıklarını, burada AK Parti yönetiminin hizmetleri kesmek gibi durumunun olmadığını, her siyasi partiden insanın yardım yapabileceğini belirtti.

Kurtulmuş, Biz10TV'de Adem Metan'ın programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Koronavirüsün ilk başta dünya genelinde bu kadar hızlı yayılacağını tahmin etmediklerini belirten Kurtulmuş, "Biz ülke olarak çok şey atlattık. Dünyada tahminlerin üzerinden hızlı yayılıyor. Sağlık alt yapımızın güçlü oluşundan ve alınan tedbirler sayesinde bu süreci güzel yönetiyoruz. Hızlı bir şekilde de inşallah bu zorlu süreci atlatacağız. Bu dönemde çok güçlü ülkelerin kağıttan kaplan olduğunu da gördük." dedi.

- "Siyaseti meslek olarak görmüyorum"

Gençlik çağında sosyal faaliyetlerin içinde olduğunu, sivil toplum kuruluşlarında aktif yol aldığını ifade eden Kurtulmuş, "Ben siyaseti meslek olarak görmüyorum. Ben haftada iki gün üniversiteye ders vermeye gittim hiçbir zaman hayatın içinden kopmadım. Siyaseti milletimize hizmet olarak gördük. 28 Şubat döneminde profesörlüğüme altı ay kala siyaseti tercih ettim. Sonrasında tabii okul hayatıma devam ettim. Babam sayesinde de küçük yaşta sosyal hayatın içinde bulundum. Milletimiz için hizmet yapma aşkı hiçbir zaman bitmeyecek." diye konuştu.

- "Rotasız seyahatlerimiz olurdu"

Özel hayatına dair de konuşan Kurtulmuş, şunları anlattı:

"Evliliğimizin ilk yıllarında rotasız seyahatlerimiz olurdu.  Tabii siyasete girdikten sonra bu seyahatler azalmaya başladı. Artık zor yapıyoruz. Amacı olmayan bir seyahat yapmıyorum. Tatil günlerimizde köyde küçük bir evimiz var orada tatil yapmak lüks bir otelde tatil yapmaktan daha keyifli oluyor. Mutfakta kötü olduğumu söyleyebilirim. Eşim ilk çocuğumuza hamile olduğunda mutfaktan uzak durduğu zaman beni uzaktan yönlendirirdi öyle yemek yapardım. Evde mutlaka sabah çocuklarla uyanır, kahvaltı yapıp onları okula uğurlarım.

- "İstanbul'u yeniden AK Parti kazanacaktır"

Son seçimlerdeki kaybedilen yerlerin kendisinde oluşturduğu duyguyu da aktaran Kurtulmuş, "Zor kampanya yürüttük. İyi bir süreç geçirdik. Seçim sonuçları geldiğinde tabii hayal kırıklığıydı. İstanbul 25 yıllık Erdoğan yönetiminde çok ciddi ilerleyiş sağladı. İstanbul yönetiminde yapılanlar ders kitaplarında yer alacak şekilde. Seçim döneminde gönüllere girmiş bir siyaset hareket olarak yeniden seçileceğiz. Oy kaybettiğimiz yerlerdeki nedenleri biliyoruz buna göre hareket edeceğiz. Mesele oy almak değil gönülleri almaktır. Seçim günü İstanbul'u yeniden AK Parti kazanacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sağlık sektörümüz harika çalışıyor"

Türkiye'yi ve dünyayı etkileyen Koronavirüs salgını ile ilgili de konuşan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"Koronavirüs döneminde siyasi farklılıklarımızı bırakıp hizmet götürme yolculuğuna başladık. Burada AK Parti yönetimi hizmetleri kesmek gibi durumu yoktur. Her siyasi partiden insan yardım yapabilir. Ben muhalefete şunu söylemek istiyorum; Bu konu üzerinden siyaset yapmayalım. Bu zor günleri Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde iyi yönetiyoruz. Sağlık sektörümüz harika çalışıyor. Devletimiz büyük bir devlettir."

- "İyi ki şehir hastanelerini yapmışız"

Devletin sağlık sektörüne yaptığı yatırımlara da değinen Kurtulmuş, koronavirüs ile şehir hastanelerinin ne kadar önemli yatırımlar olduğunun görüldüğünü belirtti.

Devletin bu dönemde yaptıklarının, muhalefetteki kişileri de mutlu ettiğini dile getiren Kurtulmuş, "Geçen gün bir arkadaşım mesaj attı hala telefonumda duruyor. Attığı mesajda 'İyi ki Devlet Şehir Hastanelerini hayata geçirmiş' diyor. Üretmeye, çalışmaya milletimiz için hizmet etmeye kayıtsız şartsız devam edeceğiz." dedi.

- "Diyanet İşleri Başkanı olması gerektiği gibi konuşmuştur"

Kurtulmuş, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın ramazanın ilk cumasında günü verdiği hutbeye değinerek, sözlerini, "Diyanet İşleri Başkanı İslam dinine dair bir şey anlatmıştır. Bundan bir küçük azınlık rahatsız olabilir. Ne demelerini bekliyordu bunlar. Mantıksız ve son derece baskıcı zihniyet ile onların düşüncelerini kabul etmelerini istiyorlar. Açıkça dini değerlere saldırmışlardır. Bu marjinal bir çıkıştır." diye tamamladı.