Numan Kurtulmuş'tan bir ilk
Bir ilki gerçekleştirerek Antalya Side’de Sueno Hotel’de 100’ün üzerinde yerel TV ile bir araya gelen Has Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, canlı yayında yerel televizyoncuların sorularını yanıtladı.
Kurtulmuş, “Bazı siyasetçiler Diyarbakır’da başka Batı’da başka konuşuyor. Siz de öyle yapacak mısınız?” şeklindeki bir soruya , “Biz Diyarbakır’da Van’da ne konuşuyorsakİzmir’de Manisa’ da da aynı konuşuruz. Mühim olan doğru sözü her zaman doğru yerde ve doğru üslupla söylemektir” dedi.
Yerel medyanın Türkiye’deki çok sesliliği sağlamak açısından büyük bir hizmet gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, “Mevcut iktidar hem ulusal hem de yerel medyada tekelleşmeyi istiyor. Medyanın bütününü kontrol altına almak istiyor. Demokrasi sadece milletin oy vermesi demek değildir. Toplumun tüm kanallarının eşit ve özgür bir şekilde işlemesi gerekir. Biz bu anlamda bütün medyanın özgür olmasını istiyoruz ve yerel medyaya büyük önem veriyoruz. Bugünkü toplantımız da yerel medyaya verdiğimiz önemin göstergesidir” dedi.
Has Parti’nin Türkiye’nin sorunlarını çözmek için 22 tane çalışma grubu kurduğunu söyleyen Kurtulmuş, her konuda yapılan çalışmaları seçim kampanyası döneminde halkla paylaşacaklarını söyledi. Kurtulmuş, “Bazı siyasetçiler Diyarbakır’da başka Batı’da başka konuşuyor. Siz de öyle yapacak mısınız?” şeklindeki bir soruya , “Biz Diyarbakır’da Van’da ne konuşuyorsakİzmir’de Manisa’ da da aynı konuşuruz. Mühim olan doğru sözü her zaman doğru yerde ve doğru üslupla söylemektir” dedi.
Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinin geleceği ile ilgili soruyu da, “Türkiye AB ilişkisi hiçbir zaman Türklere serbest dolaşım hakkının verildiği bir tam üyelik süreci olmayacaktır. Ben Türkiye-AB ilişkisinde yanlışlıklar zinciri olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de 4-5 tane başbakan “Avrupa Birliği bizim için medeniyet projesidir” dedi. AB de “Madem ki medenileşmek istiyorsunuz o zaman siz şu bekleme odasında bekleyin bakalım” diyor. AB bir medeniyet projesi değildir. Eğer Avrupa önümüzdeki 10 içinde Avrupa ordusunu kuramazsa dağılabilir. Türkiye sürekli tavizler veren bir ülke konumundadır ve bu sürdürülebilir bir durum değildir. Türkiye çok taraflı aktif ve şahsiyetli bir dış politika izlemelidir” şeklinde cevapladı.
Başkanlık sistemi ve iki partili sistem konusundakidüşüncelerini de paylaşan Kurtulmuş “Başkanlık sistemi bugünkü yasalarla krallık doğurur. Türkiye’de parlamentonun içinde herhangi bir vekilin konuşma hakkı yoktur. Başbakan Erdoğan'ın iki partili meclis ve başkanlık sistemi açıklamalarını soğuk savaş sistemini andırıyor. Bu uygulamalar Türkiye'ye demokrasiyi getirmez. İki partili sistem özlemini en son Kenan Evren gündeme getirmişti. Bunu da kulağına ABD fısıldamıştı. Milletin oylarıyla iktidara gelen Başbakan da Kenan evren'in ağzıyla konuşuyor. Bu anlayış 12 Eylül'le hesaplaşamaz." Dedi. Has Parti lideri Kurtulmuş şöyle devam etti: "Referandumda '12 Eylül'le hesaplaşacağım' diyerek halktan oy toplayan Başbakan beş ay geçmesine rağmen kılını bile kıpırdatmadı. Yüzde 10 barajı varken, vekilleri halk değil liderler seçerken, demokratik olmayan bir çok yasa aynen duruyorken, başkanlık sistemine geçmek tehlikeli” diye konuştu.
Has Parti’nin adaletin, özgürlüğün ve refahın topluma yayılmasını esas alan büyük bir projeyi takip ettiğini belirten Kurtulmuş, şunları söyledi: “Herkes kendi üslubu ve birikimi içinde herkes kendi birikimi içerisinde bildiklerini bizimle paylaşıyor. ‘Toplumun hangi kesimine giderseniz gidin, bu adamlar doğu söylüyor’ diyor. Milletin takdiri bakımından has parti büyük bir takdir toplayarak işe başladı. Şu anda bunun ikinci adımı olan milletin tasvibini ve oylarını almaya çalışacağız. Türkiye milliyetçi mi? Muhafazakâr mı? Solcu mu tarzı kavramların artık bir anlamı kalmadı. Türkiye’de liberalliğin şartı özgürlüktür. Ama liberaller de muhafazakarı da solcusu da yanlış tanımlamalar yapıyor. Biz bunların hiçbiri değiliz. Milletin merkeziyiz. Biz yerli ve Türkiyeci bir partiyiz. Anadolu toprakları üzerine basmayan hiçbir çözüme çözüm demeyiz. Her türlü iç ve dış vesayete karşıyız. Bu topraklarda bir kitlenin partisi değil, bütün milletin partisiyiz. Has Parti yeni bir tanım ve yeni bir format getirerek diğerlerini deşifre ediyor”
Türkiye’de tarımın 2000 yılından bu yana 4 koldan çökertildiğinin altını çizen Kurtulmuş, “AB Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankası ve hükümetin aldığı politik kararlar ile tarımda çok yanlış işler yapıldı. 2010 yılından itibaren devlet piyasadan çekildi. Fındık, Şekerpancarı ve Tütün de uygulanan politikalar ile geri gidilmiştir. Biz iktidara geldiğimizde milletin lehine olan politikaları uygulayacağız. Dünya fındık borsasının Türkiye’de kurulmasını istiyoruz. Türkiye’de gerçekçi bir fındık üretim politikası ortaya koyacağız” dedi.
Özgürlüklerin genişletilmesikonusunun en önemli öncelikleri arasında olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Bireyin özgürleşmesi ve özgür bireylerin içinde olduğu milletin kurum ve kuruluşları ile güçlendirilmesidir. Has Parti olarak biz demokratik bir restorasyon sürecinin acilen başlatılmasını istiyoruz ve bunun için de Anayasa’nın A’dan Z’ye değişmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.