Nazlı Ilıcak'tan şok sözler!
Yazarlar CNN'de Erdoğan-Doğan kavgasını değerlendirdi. Nazlı Ilıcak canlı yayında Doğan Grubu için öyle sözler etti ki...
Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölge adlı programında bir araya gelen yazarlar Oktay Ekşi, Ekrem Dumanlı, Hasan Cemal ve Nazlı Ilıcak, gündemde Başbakan Erdoğan ve medya arasında yaşanan gerginliği tartışıyor.
Ahmet Hakan aylar sonra Tarafsız Bölge'de köşe yazarlarını ağırladı. Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Başbakan'ın üslubunu kabul etmenin mümkün olmadığını söyleyerek, "buna rağmen bu üslubu tek başına değerlendirmek haksızlık olur" dedi. Doğan Grubu'nun AK Parti Hükümeti'ne karşı aldığı tavrında doğru olmadığını söyleyen Dumanlı, yaşananları birikmişliğin bir neticesi olarak değerlendirdi.
İşte o programdan bazı satır başları;
HASAN CEMAL (MİLLİYET)
Medyanın yanlışları nedir? Neleri yanlış yapıyoruz, biz gazeteciler olarak ilkelerimizi ne kadar savunuyoruz?
Buralardaki yanlışlarımız neler? Burada hiç kuşkusuz bunları takip etmek gerekiyor.
Deniz Feneri konusunda belgeler açıklanıyor, bugün bir belge daha ortaya çıkıyor. RTÜK Başkanın istifası bile isteniyor, bu tür örnekleri çok yaşadık! Özal döneminde de bu tür örnekleri çok yaşadık. Bu tür kavgaların, Türk demokrasisine hiçbir katkıda bulunmadığı defalarca ortaya çıktı. Sayın Erdoğan'ın daha soğuk kanlı olması gerekiyor.
EKREM DUMANLI (ZAMAN)
410 el kaosa kalktı manşetini buna dahil edebiliriz. Doğan Grubu bu tür konularda neredeyse ağız birliği yaparak koro oluşturdu. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Köşk konusundaki tavrını buna örnek olarak gösterebiliriz..Bunların hepsi birikti birikti ve patlama yaptı!
Programa Ankara'daki stüdyodan
katılan Radikal Gazetesi Yazarı
Hasan Celal Güzel ile Hürriyet
Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi
arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
Ekşi'nin, "Aydın Doğan Müslüman
bir Anadolu insanı! Hata Doğan
Grubu yöneticilerinde" sözlerine
itiraz eden Güzel, bu sözlerin
kendisine ait olmadığını ve bunu
da kendi köşesinden yalanladığını
söyledi. Güzel, "Ben bunu kendi
köşemden yalanlarken Aydın Doğan
medyası hala bu konuda ısrar
ediyor. Bunu bana yapanlar
Erdoğan'a neler yapmaz ki..."dedi.
Başbakan'ın üslubunu eleştirelim. İçerik ve üslup eleştirilebilir.Meslektaşlarına bile en küçük bir saygı duyulmayan ve iftiraların kol gezdiği bir sektörde çalışıyoruz bunu da unutmayalım.
Aydın Doğan, kendini savunmak için yine kendi televizyonunda yayına çıkıyor. Orada bile yaptığı açıklamasında "yandaş medya", "bir kısım medya" gibi ifadeler kullanınca herkes şaşırdı. Sayın Doğan başta ayrımcılık yaptı.
NAZLI ILACAK (SABAH)
Ekrem Dumanlı'ya yakın duruyorum. Siyasetçi kadar medyayı da eleştirmek lazım. 2000'li yıllarda RTÜK kanunu tartışılırken, biz medya sahiplerinin kamu ihalelerine girmemelerini istedik. Bu tür çıkışlardan dolayı Doğan Grubu'nda benden üstü kapalı "sürtük" diye bile sözetmişlerdi.
(Ilıcak'ın bu açıklamasının ardından sdütyoda kısa süreli bir sessizlik yaşandı. Ilıcak'ın açıklamalarına Doğan Grubu'unun o dönemde iki önemli yazarı itiraz etmeyerek adeta eleştirileri doğrulamış oldu)
Biz burada medya sahiplerinin kamu ihalelerine girmemelerini söylemiştik. Belki Doğan Grubu'nda çalışanlarının Hilton meselesini tasvip etmiyor olabilirler, gayet tabi bunu da dile getirmeyebilirler. Biz tabi neyin yazılıp yazılmayacağını veya onların (patronların) görüşlerine aykırı yazılamayacağını biliriz.
Başbakanın çıkışını tasvip etmiyorum. Mesala son yaşananlar...
En son olarak bir gazete çıkıp, AK Partili Fırat'ı uyuşturucu kaçakçısı olarak açıklıyor, ilan ediyor. Tekzip gönderiyorsunuz; ancak yayınlanmıyor. Çok çirkin şeyler yaşanıyor.
Şimdi burada rejim üzerinden bir muhalfet yaşanıyorken hepimiz burada bir görüş yaşanacaktı. Tek Oktay Ekşi katılmayacaktı.
ORAL ÇALIŞLAR (CUMHURİYET)
Başbakanın üslubu tamamen yanlış, tartışıyacak bir tarafı yok. Bunu başka şeylerle ilişkilendirmemekte gerekiyor. Bazı tartışmalar tabiki var. Ancak sınırlarını çizmek gerekiyor. Gazete almayın diyemez Başbakan, "hiç ama"sız "fakatsız" Başbakan'ın tavrının yanlış olduğunu söylemek gerekiyor.
Başbakan dediği zaman bu farklıdır. Bir yerin genel müdürü, söylenenleri emir telakki eder ve Doğan Gurubu'nun gazetelerini aldırmayabilir, kesebilir.
AKP kapatılmamalıydı, hesaplaşma sandıkta yapılmalı. Burada tartışılacak birşey yok. Başbakan hata yapmıştır, aynı zamanda büyük bir tehlikedir. Kışkırtan bir yapıdadır. AKP'de biraz daha uzlaşmacı bir taraf var sizde onu kalkıp katılaştırıyorsunuz, size inanları katılaştırıyorsunuz.
Başbakan Doğan'a kızabilir, haklı da olabilir; ancak bunu söyleyemez. Tehdit edemez, şantaj yapamaz ve almayın çağırısı yapamaz. Ayrıca medyanın hataları.Medya kuruluşlarının ihalelere girmemeleri gerektiğini çok defalarca söyledik. Bunu yazan insanlarız, bu olayda çok ciddi bir sorun var. Bir başbakan belli bir kesime şantaj yapamaz, tehdit etemez.
Ahmet Hakan aylar sonra Tarafsız Bölge'de köşe yazarlarını ağırladı. Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Başbakan'ın üslubunu kabul etmenin mümkün olmadığını söyleyerek, "buna rağmen bu üslubu tek başına değerlendirmek haksızlık olur" dedi. Doğan Grubu'nun AK Parti Hükümeti'ne karşı aldığı tavrında doğru olmadığını söyleyen Dumanlı, yaşananları birikmişliğin bir neticesi olarak değerlendirdi.
İşte o programdan bazı satır başları;
HASAN CEMAL (MİLLİYET)
Medyanın yanlışları nedir? Neleri yanlış yapıyoruz, biz gazeteciler olarak ilkelerimizi ne kadar savunuyoruz?
Buralardaki yanlışlarımız neler? Burada hiç kuşkusuz bunları takip etmek gerekiyor.
Deniz Feneri konusunda belgeler açıklanıyor, bugün bir belge daha ortaya çıkıyor. RTÜK Başkanın istifası bile isteniyor, bu tür örnekleri çok yaşadık! Özal döneminde de bu tür örnekleri çok yaşadık. Bu tür kavgaların, Türk demokrasisine hiçbir katkıda bulunmadığı defalarca ortaya çıktı. Sayın Erdoğan'ın daha soğuk kanlı olması gerekiyor.
EKREM DUMANLI (ZAMAN)
410 el kaosa kalktı manşetini buna dahil edebiliriz. Doğan Grubu bu tür konularda neredeyse ağız birliği yaparak koro oluşturdu. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Köşk konusundaki tavrını buna örnek olarak gösterebiliriz..Bunların hepsi birikti birikti ve patlama yaptı!
Programa Ankara'daki stüdyodan
katılan Radikal Gazetesi Yazarı
Hasan Celal Güzel ile Hürriyet
Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi
arasında kısa süreli tartışma yaşandı.
Ekşi'nin, "Aydın Doğan Müslüman
bir Anadolu insanı! Hata Doğan
Grubu yöneticilerinde" sözlerine
itiraz eden Güzel, bu sözlerin
kendisine ait olmadığını ve bunu
da kendi köşesinden yalanladığını
söyledi. Güzel, "Ben bunu kendi
köşemden yalanlarken Aydın Doğan
medyası hala bu konuda ısrar
ediyor. Bunu bana yapanlar
Erdoğan'a neler yapmaz ki..."dedi.
Başbakan'ın üslubunu eleştirelim. İçerik ve üslup eleştirilebilir.Meslektaşlarına bile en küçük bir saygı duyulmayan ve iftiraların kol gezdiği bir sektörde çalışıyoruz bunu da unutmayalım.
Aydın Doğan, kendini savunmak için yine kendi televizyonunda yayına çıkıyor. Orada bile yaptığı açıklamasında "yandaş medya", "bir kısım medya" gibi ifadeler kullanınca herkes şaşırdı. Sayın Doğan başta ayrımcılık yaptı.
NAZLI ILACAK (SABAH)
Ekrem Dumanlı'ya yakın duruyorum. Siyasetçi kadar medyayı da eleştirmek lazım. 2000'li yıllarda RTÜK kanunu tartışılırken, biz medya sahiplerinin kamu ihalelerine girmemelerini istedik. Bu tür çıkışlardan dolayı Doğan Grubu'nda benden üstü kapalı "sürtük" diye bile sözetmişlerdi.
(Ilıcak'ın bu açıklamasının ardından sdütyoda kısa süreli bir sessizlik yaşandı. Ilıcak'ın açıklamalarına Doğan Grubu'unun o dönemde iki önemli yazarı itiraz etmeyerek adeta eleştirileri doğrulamış oldu)
Biz burada medya sahiplerinin kamu ihalelerine girmemelerini söylemiştik. Belki Doğan Grubu'nda çalışanlarının Hilton meselesini tasvip etmiyor olabilirler, gayet tabi bunu da dile getirmeyebilirler. Biz tabi neyin yazılıp yazılmayacağını veya onların (patronların) görüşlerine aykırı yazılamayacağını biliriz.
Başbakanın çıkışını tasvip etmiyorum. Mesala son yaşananlar...
En son olarak bir gazete çıkıp, AK Partili Fırat'ı uyuşturucu kaçakçısı olarak açıklıyor, ilan ediyor. Tekzip gönderiyorsunuz; ancak yayınlanmıyor. Çok çirkin şeyler yaşanıyor.
Şimdi burada rejim üzerinden bir muhalfet yaşanıyorken hepimiz burada bir görüş yaşanacaktı. Tek Oktay Ekşi katılmayacaktı.
ORAL ÇALIŞLAR (CUMHURİYET)
Başbakanın üslubu tamamen yanlış, tartışıyacak bir tarafı yok. Bunu başka şeylerle ilişkilendirmemekte gerekiyor. Bazı tartışmalar tabiki var. Ancak sınırlarını çizmek gerekiyor. Gazete almayın diyemez Başbakan, "hiç ama"sız "fakatsız" Başbakan'ın tavrının yanlış olduğunu söylemek gerekiyor.
Başbakan dediği zaman bu farklıdır. Bir yerin genel müdürü, söylenenleri emir telakki eder ve Doğan Gurubu'nun gazetelerini aldırmayabilir, kesebilir.
AKP kapatılmamalıydı, hesaplaşma sandıkta yapılmalı. Burada tartışılacak birşey yok. Başbakan hata yapmıştır, aynı zamanda büyük bir tehlikedir. Kışkırtan bir yapıdadır. AKP'de biraz daha uzlaşmacı bir taraf var sizde onu kalkıp katılaştırıyorsunuz, size inanları katılaştırıyorsunuz.
Başbakan Doğan'a kızabilir, haklı da olabilir; ancak bunu söyleyemez. Tehdit edemez, şantaj yapamaz ve almayın çağırısı yapamaz. Ayrıca medyanın hataları.Medya kuruluşlarının ihalelere girmemeleri gerektiğini çok defalarca söyledik. Bunu yazan insanlarız, bu olayda çok ciddi bir sorun var. Bir başbakan belli bir kesime şantaj yapamaz, tehdit etemez.