Nasrettin Hoca'nın Fıkra Sayısı Sizce Kaç?
Dr. Mustafa Duman, değişik ülkeler ile tarihi yazmalar dahil yazılı ve sözlü kaynaklardan rekor sayıda Nasrettin Hoca fıkrası derledi.
Dünya üzerinde dolaşan ve derlenemeyenler dahil kaç Nasrettin Hoca fıkrası vardır bilinmez ama Dr. Mustafa Durman yaptığı araştırma sonucu tam 1555 fıkra derlemiş başarmış. Heyamola yayınlarından neşredilen Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası, Dr. Mustafa Duman tarafından yirmi yıllık bir hazırlık devresinden sonra kaleme alınan bir kaynak kitap. Kitapta ayrıca, 16. yüzyıldan günümüze kadar geçen süre içerisinde yazma ve basma kitaplarda, diğer kaynaklarda ve halk ağzında anlatılan değişik ülkelerden derlenmiş 1555 fıkra var. Kitaptaki tüm fıkraların derlendiği kaynaklar gösterildiği gibi, yerli ve yabancı önemli yayınlardaki yerlerine ve bulunabildiği kadar çeşitlemelerine de işaret edilmekte.
Bu kitapta, şimdiye kadar elde edilen belgelerle 13. yüzyılda, Anadolu'da, daha doğrusu Sivrihisar ve Akşehir'de yaşadığı gösterilen, Türk dünyasının tanınmış fıkra kahramanı ya da fıkra tipi Nasreddin Hoca konusundaki yeni tesbitler, yeni bilgiler yer almakta. Örneğin, bir çok yeni bilginin yanı sıra, Nasreddin Hoca'nın hicri 683 yani milâdi 1285 yılında öldüğünü gösteren mezar kitabesinin varlığı da kesin olarak ispatlanıyor.
Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası, Nasreddin Hoca'ya bağlı olarak anlatılan fıkraların hemen hemen tamamını içermektedir. Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası, bir çok alanda, Türkiye'de ve dünyada ilk olma özelliğini taşımakta. Şöyle ki: Bu kitapta, 1480 yılında bitirilen Saltukname'den, 1532 yılında bitirilen Letaif'ten ve 15.-19. yüzyıllar arasında kaleme alınan otuzdan fazla Nasreddin Hoca yazmasından derlenen 482 Nasreddin Hoca fıkrası vardır. Nasreddin Hoca yazmalarından ilk kez bu sayıda fıkra derlenip karşılaştırılarak yayınlanmaktadır. Bu kitapta, Dr. Mustafa Duman'ın kitaplığında bulunan ve onun tarafından basma Nasreddin Hoca kitaplarının prototipi olduğu tesbit edilen Menâkıb-ı Nasreddin Efendi adlı yazmanın tam metni de verilmekte.
Nasreddin Hoca ve 1555 Fıkrası'nda, Türkiye'deki yazılı ve sözlü kaynaklardan derlenen 857 fıkra vardır. Bu sayı bir rekor. Kitapta, Türkiye dışındaki kaynaklardan derlenen 698 fıkra yer almaktadır ki bu sayı da Türkiye'deki yayınlarda bir ilktir. Ve nihayet kitapta 38 ulus ve halktan derlenen toplam 1555 Nasreddin Hoca fıkrası vardır ki bu sayı da Türkiye'de ve dünyada bir ilktir.
Heyamola Yayınları, Türk dünyasının ortak fıkra tipi, şakacılık, hazırcevaplılık ve keskin zekâ sembolü olan Nasreddin Hoca'nın 800. doğum yılı olarak kabul edilen 2008 yılında yayınladığı bu kaynak kitapla onun ve fıkralarının tanıtılması yolunda önemli bir hizmet yapmış.
Kitapta yer alan fıkralardan az bilindiğini tahmin ettiğimiz bir kaç tadımlık fıkra seçtik:
Özbekistan: Allah Eşeği Nasıl Böldü?
Nasrettin Egendinin başı ağrıyor, kulaklarından biri de işitmiyormuş. Bu durumda, şehrin kadısının yanına gitmiş. Kadı, ona takılmak için, Ooo, efendi hoşgelmişsiniz. Kulağınıza ne oldu? Belki de onu bir eşekten ödünç aldınız" demiş. Efendi, soğukkanlılığını yitirmeden cevap vermiş; "Doğru söylüyorsunuz,. Allah eşeği bölende, başı size, kulakları bana düştü" demiş.
Kırgız: Hükümdar Vaatleri?
Bir gün Hükümdar Nasrettin Efendiye sorar: "Bu dünyada şimdiye kadar olmayan ve bundan sonra da olmayacak şey nedir?" Efendi cevap verir: "Hükümdar vaatleridir!
Uygur: Hâlâ geç değil
Bir adam Hoca Efendi ile alay etmek için, Yazık, anan öldü. Yoksa onunla evlenirdim ve sen benim oğlum olurdun" demiş. Efendi şöyle cevap vermiş: "Gerçekten istiyorsan hâlâ geç değil. Kızın bana ver, gene oğlun olayım"
Türkmenistan: Bıraksaydın olacaktı
Bir gün Hoca Nasrettin'in bir arkadaşı gelip kendisinden borç para iser. Hoca da yerdeki halıyı gösterip: "Şunun altından alabilirsin" der. Adam bir kaç gün sonra aldığı parayı geri getirir. Hoca, "Aldığnı yere bırak" der. Bu olay zaman içinde bir kaç kez tekerür eder. Son gelişinde arkadaşı parayı koyuyormuş gibi yapıp cebine atar. Bir kaç gün sonra da gelip Hoca'dan yeniden borç para ister. Hoca: "Şu halının altından al" der. Adam halının altına bakar ve "Burası boş hoca, para mara yok" der. Hoca cevabı yapıştırır: Eğer bırkmış olsaydın, olacaktı!
Kazak: Aynaya bak
Bir sofu Hoca ile dalga geçmek için ona, "Sizin için, her zaman şeytanla karşılaşıyor, diyorlar. Nerededir o şeytan, ben de görmek isterim" der. Hoca sakin cevap verir: Sofu efendi, şeytanı gerçekten görmek istiyorsan, aynaya bak!"
İran: Nasrettin niye ağlıyordu
Molla Nasrettin, bir gün zengin bir adamın cenazesinde hem tabutun yanında yürüyor hem de sesli sesli ağlıyormuş. Cenazeye katılanlardan biri onu teselli etmek için yaklaşmış. "Merhum akraban mıydı?" Molla cevap vermiş: Yok akrabam değildi, ondan ağlıyorum"
Pakistan: Doyulduğunu senden duyuyorum
Hocanın katıldığı bir düğünde leziz yemekler varmış. Hoca düğünde özellikle zerdeyi beğenmiş ve tabak tabak yemiş, Yedikçe de yenisini istemiş. Bu arada Hocayı gözleyenlerden biri: Affedersin ama hocam merak ettim, siz kaç tabak zerde ile doyuyorsunuz?" Hoca gülmüş: Hayret vallahi doyulduğunu ilk kez senden duyuyorum!
Türkiye: Nesi olur?
Hocanın yanında birisi için, "bırak onu, hıyarın biridir" derler. Hoca bu laf üzerine kızar: "Hıyara iftira etmeyin. Salatası olur, turşusu olur, cacığı olur. Ya o adamın nesi olur?"
Evlilik ne imiş?
Nasrettin Hocaya sormuşlar: Evlilik nedir? O da cevap vermiş: Gündüz çifte hırlamak, gece de çifte horlamaktır!
Grogningen yazmalarından: Bir dişi daha olaydı!
Nasrettin Hoca'ya "fülan kişi oruç yedi" demişler. Hoca da eyitmiş: "Vay bir dişi daha olaydı da namazı da yiyeydi" demiş!
Londra yazmasından: Elbette buraya gelir
Bir gün Hoca'nın bir miktar peynirin uğrulaşmışlar. Himan hoca seğirdüp çeşmeye vardı. Eyitdiler: Hoca buraya niye dikildin?" Hoca eyitti: "Peyniri yiyen elbette çeşmeye gelir!"